İlhami BULUT

ELAZIĞ BÖBREK HASTALARI YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ

İlhami BULUT

Bir serzeniş intikal etti bize, az-çok elinizde bir kalem, gazete de bir köşeniz var, bu şehirde Böbrek Hastaları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği var hiç gördünüz mü? Faaliyetleri hakkında bir bilginiz var mı? Diye.

            Bu gün yolunu tuttuk (16 Ekim 2017)  bu derneğin, Elazığ Mezre Ortaokulu üstünde giriş kat, dernek levhası mevcut; girdik içeri; bir şeyler atıştırılan, tıpkı bir aile muhabbeti koyuluğunda bir sofra.

             Ziyaret takdim etmek istediğimi söyledim Dernek Başkanı Filiz Özel hanımefendi ve bulunanların tümü ilgilendiler; ben de o sofraya dahil oldum, ikram kahveye tebdil oldu, hal-hatır, sohbet, muhabbet;

             15 yıl önce diyaliz hastası olan merhum Hikmet Göllüoğlu tarafından kurulmuş,  fiziki mekân; Hasan Karadayı, Arif Çelik, Ahmet Şit isimli şahıslara ait, kira bedeli almadan meccani olarak tahsis etmişler, bina ortaklarından Hasan Karadayı hazır biz de bu toplumun bir üyesi olarak teşekkürümüzü sunduk.

            Lakin binayı satılığa çıkardıklarını söylediler sonu ne olur bilemem dedi. Elazığ’da takriben 500-600 civarında diyaliz hastası olduğu, derneğin 130 civarında üyesinin olduğu, her konuda bu üyelerle yardımlaşıldığını, aylık üye aidatının da bir TL. olduğu bununla ayakta durduklarını beyan ettiler.

             Dernek başkanlığını, diyaliz hastası iken yıllar önce vefat eden bir kadının kızı olan Filiz Özel’in öz veri ile yürüttüğü, yardımcılığını da Turhan Cangüzel’in üstlendiğini öğrendik.

              O sofrada bulunan ve kimsesi olmadığı bildirilen Ufuk Abla’da aynı sofrada yer almıştı, ben de kimin bu kadar kimsesi var ki, sağı solu candan dost dolu dedim, tebessümlerle süslü bir sohbet oldu.

              Elazığ Belediyesi’nin bir ay kadar önce kendileri için kürsü başı eğlence programı yaptıklarını, buna çok sevindiklerini samimiyetle ifade ettiler.

              Yeni gelen Valimizle görüşmek için randevu talep ettik bekliyoruz diye de ilave ettiler. Allah devlete zeval vermesin duası dillerden eksik olmuyor, erdemli, kadirşinas insanımız bizim.

               Derneğin yegane yararının psikolojik destek olduğunu, dernekte buluşarak, bir nevi terapi olduklarını öğrendik.

            Sosyal dayanışmanın ne kadar gerekli ve bir o kadar da hayırlı bir iş olduğunu gördük, yaşadık.

            Hali vakti yerinde olan insanlarımızın; çam sakızı armağanlarla bu yerleri ziyaretin önemini gördüm.

            Bu gün canım sıkılıyor, moralim bozuk diyenlerin uğrayacağı çok güzel bir mekân, her nedense ziyaretten sonra insan vicdanen müsterih oluyor.

            Kimseyi eleştirdiğim yok, belki de en duyarsız kalanlardanım, lakin bu sosyal dayanışmaların hepimiz için bir ilaç olduğunu intibalarımla ifade etmeliyim.

              Ayrılırken kimlerden ne istersiniz diye sorduğumuzda, kıt koşullarda hizmetin yürütüldüğünü görmemize rağmen, herkese sağlık diliyoruz demeleri yok mu…

              İşte bu güzel yurdun güzel insanları böyledir bizim.

              Selam olsun size..Güzel insanlar.

 

Yazarın Diğer Yazıları