Dünya hayatının temel esasları üçtür. Gıda, giyim ve barınma. Sanat ehli de üçtür.
Sanat, ziraat ve ticarettir.
Bir kişinin bütün sanatları başarabilmesi mümkün olmadığından ALLAH Teala her şahsa bazen bir bazen de iki sanat ihsan buyurarak, insanları birbirlerinin yardımına muhtaç kıldı.
Fakat insan nefsinde var olan cimrilik, hırs ve tamahın galebesiyle bir diğerinin işini görmeyip, ihtiyacını gidermeyince, aralarında dövüş ve düşmanlık ortaya çıktı.
O kişiler kendi hakkına rıza göstermeyip birbirlerinin malına ve ırzına tecavüz ettiler. Bundan dolayı üç şeye ihtiyaç duyuldu.
Bunlardan biri siyaset ve saltanat, biri hükümet diğeri de şeriat (kanun)
İnsan, dünya yaratılmazdan önceki ezeliyete ve yok oluşundan sonraki ebediyete baksa, dünyanın ahiret yolculuğuna azık kazanmak için yaratılmış köhne bir konaklama ve kendisinin de bu dünya menzilinden yol erzakı almaya ve şefkatli bir yol arkadaşı bulmaya gelen bir misafir olduğunu anlar.
”Kim iyi iş yaparsa faydası kendisinedir, kim de kötülük yaparsa zararı yine kendisinedir.Sonra Rabbinize döndürüleceksiniz (Casiye suresi,15)
”Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez. Yükü (günahı) ağır gelen kimse onu taşımak için (başkasını) çağırsa, bu çağırdığı akrabası da olsa, onun yükünden bir şey yüklenmez. Sen ancak görmeden Rablerinden korkanları ve namazı kılanları uyarabilirsin. Kim temizlenirse, o kendi menfaatine temizlenmiş olur. Dönüş Allah’adır” (Fatır Suresi, 18)
İmam-ı Gazali’nin Kimya-i saadet isimli eserinden aktardım.
***
Alemlerin övüncü ALLAH Resulü (s.a.v.) Efendimizin “Ölüm mümine hediyedir”diye buyurması.
Dünya menfaatlerinin neresinde olmamız, hangi yolda yürümemiz gerektiğini gösteren trafik levhası gibi.
Siyasi kargaşa ve çekişmeler, ardı sonu gelmeyen menfaat hırsları, birbirimizi yiğip yok edercesine dünya gailelerinden gözümüzü açacak zaman bulamayışımız, mutlak olan ölümle uyarıldığımızda umarız geç kalmış olmayız.
Bu güzel bahar gününde güzel yurdumuzun güzel insanları ile bütün dertleri ile hem-hal selamlaşmanın bollaştığı, sevginin bir nehir gibi alüvyonlu mecralardan akarak deryalara ulaştığı.
Bir cemiyet olmamız temennisi ile..
”Yeryüzünde yürüyen her canlının rızkı, yalnızca Allah’ın üzerinedir.Allah o canlının durduğu yeri ve sonunda bırakılacağı mekanı bilir. (Bunların hepsi açık bir kitapta Levh_i Mahfuz’dadır) ” (Hud suresi. 6)
Allah resulü (s.a.v.) buyurur ki, “Dünya, Harut ve Marut’tan daha sihirbazdır, ondan sakınınız” diye buyurmuştur.
Sevelim sevilelim,
Birbirimizi daha çok anlamaya ve tahammüle vesile olur inşallah.
Yarın teşrif edecek olan
Şehr-i Ramazan .Kutlu olsun.
***
DUYARLI BAŞHEKİM
Bu gazetenin bu köşesinde yer alan 27.01.2017 tarihli “Fırat Üniversitesi Hastanesi’ndeki “ Bu Sorun Mutlaka Çözülmeli “ başlığı altında yayınlanan yazımızda;
Hastane bünyesinde hizmet sunan onkoloji bölümünün ekipman ve yer yetersizliği; bu bölümde sağlık hizmeti almaya çalışanların yoğun şekilde sızlanmalarına yol açtığını, eksikliklerin, söz konusu bu ağır hastalığa ilave dert eklediğini gözlemlerimizle resimlemeye çalışmıştık.
Aynı gün; söz konusu hastanenin sayın başhekimi bizleri arayarak; konuyu samimiyetle paylaşıp, problemi çözecek, sızlanmaların sonlandırılmasını sağlayacak çalışmalara dair geniş malumat lütfetmişlerdir.
Teşekkür ediyoruz.
Bu ilgi, bu samimiyet; inanın insanların vatan sevgisini ihya etmektedir.
***
29.01.2017 günü bu sayfadan teşekkür arz ettiğimiz başhekimimiz; Prof.Dr. Muhammed Said Berilgen maalesef üzücü, me’şum bir olay sonucu hayatını kaybetti.
Ailesine, sağlık camiasına sabırlar diliyoruz.
Allah rahmet eylesin.
