Sabahlara değin yatamadığımız oluyor; kim aday olacak, hangi aday iş başına geçecek. Hayatımızdaki fosilleri, çöplükleri kim temizleyecek, elbette adaylarımız, Vatan için, Millet için, Cumhur için dirsek temasına geçiyor.
Şimdi seçmenin önemi yok, onun önemi sandıkta tezahüre edecek binaenaleyh, yani seçmen kimi istiyor, aday skalasında tercihi kimdir, bu hususlar seçmenin bu saatte aklı, fikri ermeyeceği konular tabi.
İşte biz de böyle beklerken; zaman zaman bizim kağıtla kalem ara ara göz kırpıyor birbirlerine.
Son şiirim.
Aşk Kampanası
Yalnız kalma yalnızlık bir yarım cümle sanki
Yalnızlık okunmamış açık bir mektup gibidir
Aşk arzunun ötesinde bambaşka bir yerde
Şimdi ardından saygıyla sürünecek bu şiir
*
Dudak boyası gibi gülünce dökülen sözle değil
İkimiz için biricik hazine yapacağım şiirden
Kalbine dolacağım biraz ruhuma doğru eğil
Aşk olacağız sarmaşık gibi sessizce büyüyen
*
Yangın çıkınca çıkışa kapanır aşk kapısı
Tanrı bir şeyler yazdı hemen her şeye
Aşk sancısı bitmez son kapı kapanmadan
Göklere yazmadı ki buradan geçilmez diye
*
Ben buradayım yüreğim eski çağda durmuş
Uzun mendillerle gemilerin güvertesinde giden
Büyük rüzgârla çekip gitti söylediğim şarkılar
Her gün o şarkıyı çekmece gibi çekerim içimden
*
O şarkıyı birlikte söylerken o üzgün sesin
O gün bu gün el değmeden uyuyor bende
Her gün her gün o çekmeceyi her çektiğimde
Sevinip duruyorum sevdiğim şeyi buldum diye
*
Aklımız ve gönlümüz ayrı ayrı yüzyıllarda
Hazzın sınırını geçen bir sevgidir bu aşk
Hüzünlü bir türkünün yavaşladığı bir yerde
Açık denizlerde sessiz gemiler dolaşacak
*
Hiçbir aşk yoktur ki iz bırakmasın yürekte
Sanki tenimden geçiyor bütün adımların
Bir deniz bile bulanır bir kuş gölgesinde
Kalbimi verdim sana yetmez mi aldıkların
*
Evli sözcükler için şairler senden dil dilenir
İlham olur yangın rengine çalan gülüşlerin
Siyah nehir içinde renkli bir balık gibi dolaşır
Çılgınlaşır yüreğim aklıma gelince gidişlerin
*
Kollarımı görmüyor musun ruhun çevresinde
Sonbaharda seninle ilkbahar şarkısı söylüyorum
Sana aşktan başka bir armağan veremesem de
Kalbim senin gölgende senin kanınla kaynıyorum
*
Bir rüzgâr esintisiyle çiçekler döker çiçeklerini
Kitlenmiş dudaklarını bu çiçekli sözcükler açacak
Kapadıkça gözlerini Cezayir menekşeleri gibi
Gözyaşlarında yorgun yüreğimin resmi çıkacak
*
Bir tek yürekten başka hiç kimse duymadan
Çaldı durdu yastık altındaki aşk kampanası
Yusuf’u o kıskanç kardeş kuyusundan çıkaran
Züleyha’mı yoksa bu sevdanın mı bir vefası
*
Sen olmazsan ruhumun kabı hep küfürle dolar
Yeri gelir bir sözcüğün büyü oluyor tek başına
Büyüttüm seni bir çocuğun kafasındaki düş kadar
El sallayan biri olamam bu tren kalktıktan sonra