İlhami BULUT

24.HAZAR ŞİİR PROGRAMI

İlhami BULUT

Ilgıt bir esinti

Sökün eder Hazar’dan, Altay’lardan

Takla üstüne takla atar

Kekik kokulu keklik sesleri

***

Elazığ’da harmanlanır

Bu VATANA sevdalı

Kur gösterileri.

            Bu gösteri ve milli valsların planlı ve metotlu idraki 1992 yılında Şener BULUT ve arkadaşlarının hazırladığı ilk programla start alıp, günümüze değin süren evreleri içeren kadirşinas sinevizyon gösterisinden önce;  Aziz Şehitlerimizin manevi huzurunda ihtirama durulan nöbet ve İstiklâl Marşımızın tek yürekle, yüksek desibelli terennümü yeterli olmuştur, kükreyip coşmamıza;

            Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım’ın kendisine ait kaliteli bir şiiri, kendi sesiyle programın dibacesine sermesi, etkinliğin ateşini harlamaya yeterli olmuştur.

            Azerbaycan’dan katılan şair ve milletvekili Ganire Paşayeva’nın; Türk Dünyası’nı yumruklaştırıp, dünyadaki haksızlıkların tepesine indirme sloganı, yüreklerde bir pankart gibi açılmıştır.

             Şairler adına söz alan şehrimizin güzide şairlerinden Serhat Kabaklı; ders kitaplarında yer alması gereken çok kaliteli bir girizgahla; Şiir Allahın nefesidir, kimin gücü yeter o nefesi kesmeye, kimin gücü yeter o nefesi kısmaya diye başlayan konuşması;

 Dörtnala gelip uzak Asya’dan

Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan;

             Diye başlayan Nazım Hikmet’in dizeleri ile programı, Vatan anlayışı bağlamında, sevda koordinatlarını cihanşümul kılmaya kifayet etmiş;

             Şiirsel anlatım düzeni içinde, Pir Sultan Abdal’dan günümüz şiirine kadar estetik seçki ve vurguları, Serhat Kabaklı Hoca’ya edebiyat bilimcisi dememizdeki engelleri hepten ortadan kaldırmıştır.

             “Şiir kelimelerin dinidir” diyecek kadar farklı boyut taşıyan şiirin gücünü konuşması ile programa katan Kabaklı’nın genetik formasyonu bizim için iftihar vesilesi olmuştur.                  

              Programa;

              İmdat Avşar, Hüseyin Akın, Cengizhan Orakçı, Mustafa Özçelik, Adem Turan, Serhat Kabaklı, Kemal Deniz, Ganire Pashayeva, Ülker Piriyeva, Zeynel Beksaç, Muazzam İbrahimova, Sündüs Arslan Akça, İzzettin Dönmez,  Sıtkı Caney yurtdışı ve il dışından katılan şairler olarak yerlerini almış;

             Bizim değerlendirmemize göre; Ganire Pashayeva’nın şiiri, program tarihinde iz bırakma gücüne sahip tek şiir olarak yerini almıştır.

             Şehrimiz Elazığ’dan katılan Şairlerimiz Muhammet Yalçın Azizoğlu ve Talat Özer şehrimizin şiir çıtasını düşürmeden, Elazığlı şair imajını yeniden resmetmişlerdir, 24. Hazar Şiir Akşamları’na.

             Programda siyasi mülahazaların seslendirilmesine yer verilmemesi, akışın şıklığına ve kültürel aksiyon gücüne halel getirilmesi önlenmiştir.  

             Yine programın içinde yer alan panel, katılımcılar ve irdelenen temalar programın kütüğündeki bilimsellik hüviyetini ihya etmiştir.

              26 Kasım 2017 akşamı düzenlenen Bünyamin Eroğlu’nun alışılmış performansı ile sunulan “Kürsü Başı” şehrimizin kültür kaymağı olarak programa sürülmüştür.

              Programın içinde yer alan Harput ve Sivrice gezisi şehrimiz lehine tezahür ederek arşivdeki yerini almıştır.

               Tema olarak VATAN yörüngesinde 15 Temmuz’un vurgulanması tam isabet olmuştur.

              Şehrimizde temayüz etmiş güçlü bir edebiyatçı olan Şair Nazım Payam’ın metni kaliteli de olsa; zorlamalı bir monta görüntüsü, sunumunun isabetini tartışmadan kurtarmaya ve katılımcıların ilgisine mazhar olmaya yeterli olmamış, panelde yeri verilmesinin daha şık olacağı kanaati tarafımızdan yapılan vicdani bir mülahaza olmuştur.

               Bu şiir programının en yakın komşusu olan Edebiyat Fakültesi’nin yokluğu izaha muhtaç bir husus olmaktan uzaklaştırılmalıdır.

               24. Hazar Şiir Programı’nın çapı bu yıl daraltılmış, daha ekonomik bir seyir izleyerek, içinde yer alan bazı programlar tenzil edilmiş, mevsimin isabetsizliği nedeniyle olsa gerek; programda taç beyit olan ‘Şairler Yürüyüşü’ mehter diliyle okunmamıştır.

               Her şeye rağmen hiç yapılmamasından çok çok daha iyi milli ve şiirsel bir heyecan olarak şehrin mümbit bağrında esmiştir.

              Şehrimizin kültürüne katkı taşıyan birçok ismin seyirci de olsa katılım göstermemeleri hususunun üzerinde durularak, bu eksiklik giderilmeli, varsa hatalı uygulama ilgililere pay edilerek, bu görüntü mutlaka silinmeli,

              Her ne olursa olsun şehrimize mal olmuş bu marka program asla, ilgi dışında tutulmamalı ve kayıtsız kalınmayarak,

              Behemehâl tüm spekülasyonlara kapatılmalıdır

              Bu yıl programın manevra alanı daraltılmış olabilir ki; hiç riyasız Elazığ Kültür ve Turizm İl Müdürü Ahmet Demirdağ’ın bu programın laiki veçhile vücut bulması yönündeki canhıraş gayretlerine tanık olduk.

               Şair seçimine dair yelpaze genişletilmeli, konuya ilgi duyan hemen herkesin katkısının temin edilmesine yarar mülahaza etmekteyiz.

               Ahirete bırakılacak bir konu değil, şehrimize ait güçlü bir marka bu etkinlik,  olası tüm kırgınlıklar ve insanların içindeki muhtemel olumsuz hisler göz ardı edilerek;

                Yüce Peygamber’imizin önerdiği gibi, ibrişim bir bezin içine koyup, her birimiz bir ucundan, bir kenarından tutup kültür flaması olarak göndere çekmeliyiz.

               Ben bu güzide VATANIN bir evladı, bu şehrin bir hemşerisi olarak bu güzel su gibi akan programın yapımına izin veren ve yapımını sağlayan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne,

                 Kültür ve Turizm Bakanlığı’na, yine bu programın tarihi sürecinde yer alan tüm isimlere (ahrete göçenlere rahmet diliyorum) banisi Şener Bulut ve arkadaşlarına,

                   Üstün gayretler sarf eden, Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım’a, Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz’a, İl Kültür Müdürü Ahmet Demirdağ’a ve şahsında bütün çalışanlarına,  Eleskav. Müdürü Seyfettin Bahçeçi’ye, katılan şairelere, panelistlere, teşrif eden misafirlere, basın mensuplarına, kadirşinas Elazığ Halkı’na, güzide yurdumuzun mahur yürekli tüm insanlarına yürekten teşekkür ediyoruz.

 

Kalplere şifadır kadim sevdamız.

Biz…

Baba tarafından Hazar Dağlıyız.

 

Yazarın Diğer Yazıları