Milliyetçilik düşüncesinin sanat dünyasındaki en önemli temsilcisi, edebiyatımıza kazandırdığı sayısız ölümsüz eseri ile milletin gönlünde taht kurmuş efsane ozan Ozan Arif Rahmeti Rahman'a kavuştu. Mekânı cennet olsun.
Düşüncelerini korkmadan şiirleri ve türküleriyle yüksek sesle dile getiren ender sanatçılardan biriydi. Ülkenin ve milletin birlik, beraberlik ve kardeşliğinden başka birşey düşünmeyen Ozan Arif bu özelliği ile milletimizin gönlünde ayrı bir yere sahiptir. Onun fikirlerini benimsemeyenler onun değerini ölümünden sonra daha iyi anlayacaklardır. Çünkü Ozan Arif onlardan farklı bir şey söylemiyordu. Önyargılar onun anlaşılamamasının tek nedeniydi.
Ülkesinin ve ülküsünün hükümran olmasını istemekten gayrı bir isteği olmadı.
Tıpkı Ahmet Kaya gibi onun en büyük üzüntüsü anlaşılamamaktı.
Efsane ozan Ozan Arif TBMM'de bu milleti temsil etmeyi hak eden belli kişilerden biri olmalıydı. Bugün sorgulamamız gereken bu olmalıdır. Onun hiciv yeteneğini kaldıramayanlar Ozan Arif'i yalnız bırakmayı da başardıklarını düşünmüş olabilirler. Ama bilmedikleri şey şu ki; Efsane Ozan Arif milletin gönlünde kıyamete kadar yaşayacak.
Onun sayısız şiiri, türküsü dilden dile söylenip duracak.
Dün ve bugün Ozan Arif’e vefa gösteremeyenler onun yetiştirdiği gençliğin omuzlarında yükselen ülküsünün nimetlerinden yararlandıklarını görmek de işin en ironik tarafı olsa gerek.
Ülkemizde öldükten sonra anlaşılmak entelektüellerin ve düşünce insanlarının en büyük kaybı. Rahmetli Ahmet Kaya'nın "ben öldükten sonra anlaşılmak istemiyorum, yaşarken anlaşılmak istiyorum," çığlığı kulaklarımda şu an o günkü gibi çınlıyor.
Bu ülke sahip olduğu değerleri kıymetini bilmeden bir bir öğütüyor. Mehmet Akif ERSOY, Osman Yüksel SERDENGEÇTİ, Nurettin TOPÇU, Muhsin YAZICIOĞLU, Hasan SAĞINDIK, Salih MİRZABEYOĞLU (Salih İzzet ERDİŞ), Ahmet KAYA, Efsane Ozan Ozan Arif ve çağımızın yaşayan en önemli düşünürü Dücane CÜNDİOĞLU gibi daha ismini sayamadığım yüzlerce değerimiz ne yazık ki anlaşılmak istenmediler.
Efsane ozan Ozan Arif'in vefatı siyasetin de dengesini etkileyecek gibi görünüyor. Çünkü bu ülkede bu gibi değerler ölünce daha iyi anlaşılıyor.
Düşünürün dediği gibi, "kendine gelmek için aptal yerin sarsılmasına ihtiyaç duyar, abdal yüreğinin. "
Sözümü Efsane ozan Ozan Arif’in iki dörtlüğü ile bitirmek istiyorum.
Yalan dünya işte senden,
Aha geldim, gidiyorum.
Kalanlara selam benden,
Aha geldim, gidiyorum.
Var mı sana gelip kalan,
Baştan başa murad alan,
Varın yoğun hepsi yalan
Aha geldim, gidiyorum
Rabbim onu cennetiyle müjdelesin inşallah. Milletimizin başı sağ olsun.
Kalın sağlıcakla.
