İslam dünyasında İhvan-ı Müslümin’den sonra en büyük sivil toplum kuruluşu hangisi diye sorarlarsa hiç düşünmeden MEMUR-SEN Konfederasyonu derim. Bir milyondan fazla kayıtlı ve büyük çoğunluğu eğitimli ve entelektüel düzeyde memur üyeden oluşan ve mobilize olabilen devinimli bir sivil toplum örgütü. Yapının ana omurgasını oluşturan ve eğitim çalışanlarından teşekkül etmiş ve yaklaşık beşyüz bin üyeden oluşan eğitim hizmet iş kolundaki EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ SENDİKASI (EĞİTİM BİR SEN) Kasım 2018 de gerçekleşmek üzere olağan kongreye gidiyor.
1992 yılında Yedi Güzel Adam’dan biri olan (Türk edebiyatında hem fikir hem de dostluklarına binaen Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Rasim Özdenören, Alaeaddin Özdenören, Cahit Zarifoğlu, Akif İnan, Erdem Bayazıt Yedi Güzel Adam olarak anılırlar) ve o dönemlerde Mavera (Kültür ve Edebiyat Dergisi) Dergisinde de şiirleri ve yazıları neşredilen Akif İNAN tarafından kurulan EĞİTİM BİR SEN ve çatısı MEMUR SEN Türkiye’de siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda çok önemli alanlar açmıştır. Özellikle 28 Şubat öncesi ve sonrası uygulamaların ortadan kaldırılması için özellikle Ak Parti iktidarının elini güçlendiren çalışmalara imza atmıştır. Kamuda başörtüsü ve imim-hatiplerin kat sayı sorununun çözümünde oynadığı rol başlı başına çok önemli çalışmalarıdır.
2007 yılından 2014 yılına kadar yönetimlerinde birlikte çalışma imkanı bulduğum önceki genel başkanımız ve Ak Parti 25. Ve 26 dönem Ankara Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Sayın Ahmet GÜNDOĞDU ile ve yine Basın Yayından Sorumlu Başkan Yardımcılığı görevimde bulunduğum dönemde Basın Yayından Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız olan ve şimdiki MEMUR SEN ve EĞİTİM BİR SEN Genel Başkanı Sayın Ali YALÇIN’la bu örgüt etkinliğini yurt dışına da taşımış, Asya, Afrika gibi dünyanın farklı bölgelerinde yardım faaliyetleri gerçekleştirmiştir.
Belli bir misyon üstlenen EĞİTİM BİR SEN kongreye doğru giderken özellikle ilke ve prensiplerinden taviz vermeden, kişilerin egolarını tatmin etmelerine, çıkar, makam ve şöhret devşirmelerine prim vermeden, her zaman olduğu gibi birlik, beraberlik ve kardeşlik duygusu içinde kongresini tamamlayacağına dair inancımız tamdır.
Ancak çoğunlukla böylesi durumlarda birlikte yol yürüdüğünüz, aynı sofrada bulunduğunuz, aynı odada uyuduğunuz ve dava adamı olarak bildiğiniz birçok kişinin sizi hayal kırıklığına uğrattığına da tanık olursunuz.
Entelektüel ve aydın bir insan için ilkeler ve prensipler her şeyden önce gelir. Kişiler ya da kurumların bir önemi yoktur onlar için. Dolayısıyla doğru olan; emaneti duyarlı olana, yetkin olana, ehliyetli ve liyakatli olana teslim etmek hakikatin ta kendisi değil midir?
EĞİTİM BİR SEN’in kurumsal kimliğini kullanarak bir yerlere gelmek ya da daha yukarılara tırmanmak gibi düşüncelere kapılanlar elbette oldu ve olacaktır. Ya da çıkar üzerinden hırsla hareket edenler de olacaktır. Ama hakikat böyle değildir sevgili dostlar.
Birilerinin aklındakini ve yüreğindekileri kalp gözü açık olanlar bilir… Dünün mağdurları ve mazlumları olduğunu iddia edenlerin yarının zulmüne ve zalimi olmaya talip olmaktan kaçınmalarını şiddetle tavsiye ediyorum. Özellikle birilerinin üzerinizden gelecek planları yapmalarına fırsat vermemek ve buna alan açmamak her talibin en önemli sorumluluğudur. Böyle bir durumda üyeler için olağanüstü kongreye gitmenin çok da zor olmadığını hatırlatmak isterim.
Üyeler ve delegeler olarak bizler de hiç kimsenin adamı olmadan, ehliyetli, liyakatli olana, sevilen ve sayılana, yanında doğru adamlarla yürüyene desteğimizi sunmalıyız. Bütün sivil toplum örgütü üyelerinde, sendika ve siyasi parti üyelerinde ve delegelerinde şiar bu olmalıdır. Bugün sendikanın gücünü kullanarak makam ve mevki sahibi olanların hala bu taleplerini sürdürdüklerine şahit oluyoruz. Bunlara prim vermek için yola çıkanlar varsa şayet onlara da tavsiyem bir an önce emellerinden vaz geçip bu erdemli mücadeleye halel getirmeden bu yarışa başlamadan çekilmeleridir.
Değerli EĞİTİM BİR SEN üyeleri; bir insan duygularınızı cezbeden, sizi etkileyen sözler söyleyebilir ve vaatlerde bulunabilir ama önemli olan o insanın kim olduğu, ne olduğu, nereden, nasıl geldiği, kimlerle yol yürüdüğüdür…
Olaylara duygusal olarak yaklaşmadan, birilerinin adamı değil hakikatin tarafında olma erdemliliğini göstererek, hamaset nutuklarına aldanmadan, asil bir duruş sergilemek her üyenin ve delegenin önemli bir sorumluluğudur.
Bu hususta MEMUR-SEN ve EĞİTİM BİR-SEN Genel Başkanı Sayın Ali YALÇIN Beye önemli görevler düşüyor. Örgütün birlik, beraberlik ve dayanışmasını bozacak eylemlerde bulunanlar tüzüğün verdiği yetki kullanılarak gerekli önlemler alınmalıdır.
Hiç kimse, hiçbir grup EĞİTİM BİR-SEN’in üzerinde değildir.
Olağan kongrenin camiamızı hayırlara vesile olmasını temenni ediyor ilkelerden, prensiplerden ve hakikatin yanında tavır alan üyelerimizi ve delegelerimizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Kalın sağlıcakla.