Erol KARA

ŞUAY ALPAY'A ZARAR VERMEK İSTEYENLER

Erol KARA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘ın gözbebeğim dediği şehir hastanelerinden birinin yapımı, Elazığ ‘da hızla devam ediyor.

 

Hatırlarsanız Bölge hastanesi mi?

Yoksa Şehir hastanesi mi?

 

Diye toplumun bazı  katmanları dalga  geçerken bir anda bu proje askıya alınmış şehir insanı “Biz zaten bu hastanenin Elazığ’a yapılmayacağını biliyorduk” derken,  şu an ki Milli savunma bakan yardımcısı dönemin Ak Parti Elazığ Milletvekili Şuay Alpay devreye girerek şehir hastanesinin Elazığ ‘a yapılması için yasal engelleri bakanlık düzeyinde çözerek büyük katkı sağladı.

 

Bir dizi gezi ve incelemeler için Elazığ ‘a gelen Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ak Parti il Binasında, ”Bu proje’nin hayatta geçmesinde Şuay Bey’in çok katkısı var. Sayın Alpay’ın gayretleri olmasaydı, bu proje iptal edilmişti” diyerek, Alpay olmasaydı bu Hastahanenin başka şehre kayabileceğinin sinyalini veriyordu.

 

O dönemi hatırlayanlar zihin kodlarını yeniden çalıştırırsa Şuay Alpay için nasıl da “ölçüsüz” ve alabildiğine “insafsız” bir “karalama” içine girmişlerdi. Göz kırpmadan, bu adamın “şu şehre çok büyük bir hizmetleri var” demeden dünkü “kardeşler” bir anda “düşman kardeşlere” dönüşmüştü.

“Kavgada yumruk sayılmaz” misali, artık vuran vurana: Az mı yersin, çok mu yersin?..

Kırk katır mı? Kırk satır mı?

İp kullanmadan adam asıldı…

Hesap görülmeden, Şuay Alpay’ı “günahkâr” ilân edip, Mahşer kurulmadan, cehenneme postalıyor! Savunma almadan mahkûmiyet veriyorlardı.

Bu ölçüsüzlük, duyarsızlık, duygusuzluk, kırıp dökme alışkanlığını yapanlara nispet şimdi hastane inşaatı tamamlanmak üzere.

 

Neymiş? O dönem Şuay Alpay Farklı düşünüyormuş!..

Saldırıların özeti bu:

Farklılık!

Demek istiyorlardı ki: Ne hakkın var benden farklı düşünmeye?..

Ne hakkın var, benden farklı görmeye, çalışmaya?

Şuay Alpay ise, sadece “Herkes kişisel tercihinin hesabını hem Allah’a, hem de hukuka verecek. Ben bu şehir için en iyisini yapmaya gayret ediyorum” diyerek beni bile çileden çıkarıyordu.

 

Ben o dönem şerefiyle mücadele eden insanlara tezek atmayın desem de, iftiralar havada uçuşuyordu.

Evet şehir hastanesi Eylül ayı başlarında hizmete açılacak. Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan’ın göz bebeğim dediği, Şuay Alpay’ ın ise çocuğu gibi gördüğü hastaneyi basın mensuplarıyla birlikte gezme imkânı bulduk. Hastanenin % 80’i tamamlanmak üzere.

İnsanın inanası gelmiyor.

İçine giren Navigasyon kullanmazsa kayıp olacak gibi. 

O günler boş kaleye gol atmaya çalışanlar bugün gözlerine bile inanamayacak gibi.

Basın mensuplarıyla hastaneyi gezerken Şuay Alpay’ın o heyecanını hiç unutmuyorum. Hızlı adamlarla yürüyerek, çocuklar gibi sevinçli, konuşurken dudakları titreyerek,” Allah Cumhurbaşkanımızdan Razı olsun. Onun yol arkadaşı olmaktan gurur duyuyorum. Bu proje hayatta geçmeyecekti. Sağlık Bakanımız Recep Akdağ’a gittim. Sonra Lütfü Elvan’a gittim. Bu projenin Elazığ için çok önemli olduğunu yapılacak bir iki küçük yasal değişiklikle bu projenin hayatta geçmesinin mümkün olacağını anlattım. Bunları anlatınca hukuki ve teknik engeller ortadan kalktı ve şehir hastanesi benim bu gayretimle hayata geçmiş oldu. Bugün benim için çok özel bir gün. Kendimi çok bahtiyar hissediyorum. Bugün böyle bir projeyi yerinde görmekten gurur duyuyorum. Bu şehrin evladı olmaktan da gurur duyuyorum. Sayın Cumhurbaşkanının yol arkadaşı, dava arkadaşı talebesi olarak da gurur duyuyorum. Bu projenin hayata geçeme aşamasında bizi çok yordular. Bazı kampanyalar oldu ama biz, inanmıştık. Bu proje şehir kurulduğu günden itibaren en büyük projedir.” Sözleri Kendilerini beğenmiş halkına sırtını dönmüş yüzleri maskelilere çok güzel bir cevaptı.

 

Evet Elazığ Eylül ayını iple çekiyor. O açılışı yapılacak tarihi gün öncesi sayın Alpay’ı tebrik ediyorum. Hastaneyi gezerken ben de onun kadar duygulandım.

Ömrün uzun inşirahın daim olsun Şuay Alpay.

Yazarın Diğer Yazıları