Sakın kimse kendini Zeus falan zannetmesin.
Yaşadığımız bu bu şehir “iyyakena budu ve iyyake nestein” diyen asımın nesli ile dolu.
Bakınız geçtiğimiz gün Ak Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ’ın Palu Belediye Başkanı için yaptığı konuşma ortamı ziyadesi ile gerdi ve akla bin tane soru işaretini servis etti.
Evet, Ak Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ seçildiği günden itibaren konuşmalarıyla hep olay yarattı.
Bu bilerek mi ? bilmeyerek mi ? yapılır bilmem ama,
Kürt kardeşlerimin dediği gibi “Edi Bese” (yeter artık)
Evet yeter artık…
Bakınız, Sayın Demirbağ’ın PKK ve FETÖ ile ilgili konuşmalarını takdir ediyor ve alkışlıyorum.
Hiçbir Milletvekili Sayın Demirbağ gibi hainlere karşı sert cevaplar vermedi.
Herkes gizlendi, ama o cesurca haykırdı.
Ak Parti kurulduğu günden itibaren hiç çizgisini bozmadı, seçilmediği yıllarda bile Sayın Cumhurbaşkanını hep takip ederek parti çalışmalarına katıldı.
Demirbağ, Milli görüş geleneğinden gelen ve Sayın Cumhurbaşkanına çok yakın sadakati ve liyakati bilen en vefalı insan.
Durum böyle iken bir yanlış, iki yanlış, üç yanlış ne anlama geliyor?
Ne yapmaya çalışıyor? Kimse anlam veremiyor.
Sayın Demirbağ’ın RİJİT konuşmaları Milletvekilli arkadaşlarını parti teşkilatını rahatsız etmiyor mu?
Ediyor.
Bunu kendisi de biliyor, neden ateşe körükle gidiliyor.
Neden ortamı geren kardeşlik hukukuna zarar verecek söylemlerde bulunuyor?
Teşkilat, deneyimli böyle birinin ortamı germeye partiyi yıpratmaya hakkı var mı?
Neden susma veya ılımlı konuşma tekniğini denemiyor anlamış değilim.
Evet sayın Demirbağ…
Acemi siyasetçi gibi dil sürçmesi diyemiyorsunuz.
Kendinizi överek “Zülfü Demirbağ Elazığ ‘da bir markadır” diyorsunuz.
Bence marka değilsiniz.
Marka olsanız kaşığı belinde dolaşan siyaset bezirganlarının eline diline düşmezsiniz. Kaldı ki siz takımın kaptanı rolünde en tecrübeli isimsiniz
Ülkemiz sıkıntılı bir süreçten geçerken, “eş başkanlık kandil” söylemleri ile söylemek istediğinizi anlatamıyor, çok daha ötesine giderek kafaları bulandırıyorsunuz.
Sayın Demirbağ birde, “Şunu yaptık bunu yaptık” demeyin artık.
Bunlar başa kakma gibi anlaşılıyor.
Çoklukla övünmeyin, veren Allah alır da. “Artırarak ve azaltarak” imtihan edecek Allah.
Bir de “Tekasür” suresini okuyun bakalım. “Allah bizi bu hizmetlere vesile kıldı” deyin.
Neyse, hatalarınız olsa da siz bizimsiniz…
Lakin “Artık yeter”
Umarım sıkıntılı süreçten geçerken, bundan sonraki konuşmalarınızı istişare ile sabırla yaparsınız her hatanın arkasından şekerim yükseldi demezsiniz.
Çünkü kin ve nefret tohumu yerine kardeşlik hukuku en çok ihtiyaç duyduğumuz şey.
Selam ve Dua ile.
