Sayın Erdoğan’ı seçimle tasfiye edemeyen bazı iç ve dış odaklar, özellikle 2011 yılından itibaren, dürüst ve ahlaki olmayan açık ve kapalı operasyonlara başvurdular.
15 Temmuz birleşik terörün devreye girdiği asimetrik terörün yaşandığı bütün milli güç unsuların tehdit altında kaldığı bir süreçtir.
Bu süreçte Devlet, Güneydoğu da PKK’nın hem dağ kadrosu ile hem de siyasi kadrosuna karşı çok sert mücadele verdi.
Güneydoğu da, o dönem den itibaren PKK üzerindeki baskıyı hiç kaldırmadı. 15 Temmuz’dan sonra Fırat Kalkanı operasyonu ile eş zamanlı mücadele o günlerde hiç hız kesmedi, tabiri caiz ise PKK’ya nefes aldırmayacak şekilde bir mücadeleye girdi Askerimiz ve Polisimiz.
Bakınız,
PKK Her yıl sözde bahar atılımı diye şahlanmaya kalkar, Nisan Mayıs aylarında PKK’nın kendi tabanına mesajlar verdiği stratejik eylemlerin peşine düştüğü bir süreç yaşatılırdı.
2017 Yıllında bu yapılamadı.
Yapamamasının tek sebebi, bir önceki kışın üzerinde ki baskının üzerinden kaldırılmamış olmasından kaynaklandı.
Nerde gördük Kato’da Cuddi’de, Gabbar’da, Balkaya’da gördük. Yani Mehmetçik Kışın dağdan inmedi.
Dağdan inmemesi ile birlikte Doğa ile mücadelenin de şehitlerini gördük. Kimisi Dağ da Çığın altında kimisi kayalıktan düşüp şehit oldu. Ama Bu mücadeleyle PKK nın eylem yapamayacağı bir sürece sebep oldu bu şehitlerimiz.
PKK ile Mücadele ederken bizim müttefiklerimizin verdiği destek % 70’lere ulaştı. Böyle bir örgütün ayakta kalabilmesinin tek sebebi devlet desteğidir. Yani küresel güçlerin verdiği destekten bahis ediyorum.
Tabii, PKK ya verilen destek bugüne ait olan bir destek değil, PKK’ya verilen destek var olduğu günden beri verilen bir destek. Biz belki mücadele alanlarını doğrusal olarak görmedik ama kendi ülkelerinde yaptıkları lobi çalışmalarında ve uyuşturucu ticaretinde gördük.
Bakınız;
Son iki yıl içinde Hani, Lice ve Kulp da üretilen uyuşturucunun miktarı tahmini 33 Milyar Dolar olarak belirtiliyor. Güvenlik kuvvetleri bu mücadeleyi yapmasaydı PKK’nın Türkiye pazarında kazanacağı para 33 Milyar Doları bulacaktı. Bu parayı PKK kimle paylaşıyor, ortakları kim? Adres belli lakin
Ahlaktan erdemden dem vuran ABD ve Avrupa ülkeleri uyuşturucu ticareti yapan örgütte gençleri zehirleyen bir örgütte halen selam çakıyor.
Aslında fotoğraf Türkiye açısından ne kadar zor olduğunu açık açık gösteriyor. Sayın içişleri Bakanının Güneydoğu da yapılan operasyonları yerinde izlemesi destek ve motivasyonu ile PKK’nın yıkılmasına sebep olurken, İHA ve SİHA’ların başarısı asker ve polisimizin işlerini kolaylaştırıyor.
Burnunu bile dışarı çıkaramayan PKK militanlarına azar üst düzey komutanlarından geldiği gibi, öldürülen PKK’lılar için de ağıtlar yakan HDP li milletvekillerini görmek bizleri iyiden iyiye üzüyor.
Ha bu arada İngiliz istihbarat örgüttü M16’nın Doğu ve Güneydoğu da kan kayıp eden PKK için ağıtlar yakıp moral ve motivasyon için iş başında olduğu bilgileri gelmeye devam ederken, son KHK ile Bölgeye akın akın gelen Dış istihbarat örgütlerine dikkat çekmek istiyorum.
Son KHK öyle bir KHK oldu ki, Recep Tayip Erdoğan kini besleyenler adeta başını kaldırıp ulumaya başladı.
Bu senaryonun özeti Gül’ün önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde tüm muhalefetin ortak adayı olmasıdır. Başta FETÖ’cüler ile malum iç ve dış odaklar, MHP dışındaki partilerin ideal ve politikalarına uygun yeni ve farklı lobiler devreye soktular. İlginç olanı ise özellikle İngiliz istihbarat örgütü MI6’nın hem PKK için, hem KHK için aktif olarak bölgede olmasıdır.
Mevla’m hayır eyleye.
Selam ve Dua ile.
