Belediyeler Habil ile Kabil kavgasının hiç kesintiye uğramadığı yerlerdir.
Çarka çomak sokanlardan değilim lakin yazdığım yazılardan Kolonileşen bazı zat-ı muhteremlerin tevhitleri bozulacak olsa da, artık düşüncelerimi nadasa bırakmayacağım.
Bakınız önümüzde bir yerel seçim var.
Bu yerel seçim içinde bulunduğumuz şehir için çok önemli. Doğru kararlar verir, iyi bir başkan seçer, iyi bir Belediye Meclisi seçersek sonradan asla ve asla homurdanmayız.
Bir büyüğümüz aynen şöyle der, ”Siyasetin ve hizmettin hakkını verenler, muhatap oldukları insanların gönüllerini bir Kâ’be gibi görenlerdir.”
Doğrusu bu değil mi?
Hizmet gönül işi değil mi?
Şehre hizmet, insana hizmet en hayırlı iş değil mi?
Öyle ise doğru karar vermek gerekir.
Belediye Başkanı seçerken Meclis üyeleri de önemli değil mi?
Eğer Meclis üyeleri yapılan hataların karşısında susarsa, “ölü vicdanlar bile sızlamaz mı ?”
Evet, artık “ölü vicdanlar sızlamasın” diyorsak, seçilecek Belediye Meclis üyelerine dikkat etmek gerekir.
Zengin de olsa, siyasi gücü de olsa, en az lise mezunu, Üniversite mezunu, Kendini ifade edebilen, konuştuğu anlaşılabilen, rant peşinde koşmayan, ismi bel altı mevzularına karışmamış, ticari hayatında Belediye ile yakından temas etmemiş isimlerin seçilmesi gerekir.
Belediye Meclis üyelerinin seçiminde elbette ki, Milletvekilleri ve il başkanlarının rollü çok büyük.
Şehrin Milletvekilleri ve İl Başkanları Ahbap çavuş ilişkileri ile değil, vicdanının sesine kulak vererek isim belirlemede etkin rol olmalı, ona göre listenin oluşmasında katkı sağlamalı.
Hizmetler yapılırken ortaya çıkan yanlışlar karşısında elbet de susulmamalı. Lakin hata yapanların zekalarını sürgüne göndermekte erdemliliktir. İşte bu anlamda Milletvekilleri ve il Başkanları buna çok dikkat etmeli. Geçmişte hata yapıp hala Meclis üyesi olmak isteyenlere asla fırsat verilmemelidir.
Eğer Ak Parti ve MHP 2014 Meclis üyesi seçiminde yaptığı hatayı tekrarlarsa, o zaman vicdan, ölmüştür zaten... Ölü vicdanlar da sızlamaz..!
31 Mart 2019 yerel seçimleri için kaşığı belinde gezenleri artık vitrinlerde görmeye başladık. Lakin Partiler aday adayı olacak kişilerin siyasi geçmişine ve liyakatine çok dikkat etmeli.
Bu milletin ne hissettiği, ne düşündüğü, ne düşüneceği zerre kadar umurunda olmayanların aday adaylığı görmemezlikten gelmeli.
Millet nezdinde “hükümsüz” olanların yaptığı adaylık başvurusu asla ve asla kabul görmemeli. Zaten yapsa da bu başvurular irtifa kaybı olarak görülmelidir.
“Ülkenin Namus Günü olan 15 Temmuz ‘da ” ortada olmayanlar, Milli hassasiyetleri bir tarafa bırakıp nefsine uyanlar bence bu sofraya yaklaştırılmamalıdır.
Özetle yeni seçilecek Belediye başkanının çalıştıracak şehrin aynası olacak Belediye Meclis Üyelerinin eski yüzlerle değil yeni yüzlerle, oluşması gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü kuzu postunda kurt görünümlü olanları artık aziz Millet teşhis etmiş, onları saf dışı etmenin zamanı gelmiştir diye düşünüyorum.
Evet, bu konuda Milletvekili il başkanları ve partili seçmenlerin çok dikkatli olması gerekir. Yoksa üretmeyen, kendisi için çalışan, temsil yeteneğini olmayan, Milletin ne hissettiğini umursamayanlar seçilirse şimdiki gibi homurdanıp dururuz.
Selam ve Dua ile.
