Erol KARA

KENDİNDEN OLANA SAHİP ÇIK

Erol KARA

KENDİNDEN OLANA SAHİP ÇIK

 

Devletin tüm kadrolarından en aşağıdan en tepeye kadar, memuriyet, bürokrasi, belediyeler, parti teşkilatları vb. tüm bunlara dinine, devletine, milletine sadık ferasetli kişiler yetiştirip bu kadrolara yerleştiremediğimiz sürece daha çok hayıflanır, homurdanırız.

 

Şu Devlet dairelerde ki israfa bir bakın. Allah cc şöyle buyurur “külü vesrebu vele tusrifu” İhtiyaç olan şeyden bile israf etmemiz istiyor. Mademki ihtiyaç olan şeyde israf haramdır. İhtiyaç olmayan şeyde israf haramın haramıdır, devlet yetkilileri Hz Ömerin ve Abdülaziz’in hatıralarını okumaları tavsiye ediyorum.

 

Ama düzelmesi çok zor.

Bunları bilen Kalibresi yüksek insanlar yok değil lakin onlara da fırsat verilmiyor. Yıllarca bürokraside görev almış bir ağabeyimiz aynen şöyle diyor,” Reis Yalnız. İsmimiz, vasfımız ortada. Cesaretimiz var ama gücümüz yok. İşaret ettiklerimiz, irade koyduklarımızın hemen üstü örtülüyor ve akabinde takibat ve tahkikata uğrayan biz oluyoruz. Ha korkmuyoruz, bir sonraki adımdan imtina mı ediyoruz hayır. Fakat, liyakat sızlar  var.

Olanlar zaten yeterince. Hepsi birbirinden gayrı ve ayrı. O kadar istekliler ki her türlü kafa kol ilişkisi ve lümpenlik vede ayak oyunu var. Ortalık toz duman. İlkeli, cesur, birikimli ve dava adamı mesabesindeki kişileri ikna etmek için, onlara güvenip yol almak ve onlara destek vermek için bir çabada görünmüyor. Bir makam sevdası ve onun uğruna nice arsızlık, yalan ve ahlaksızlık beraberinde bir çürüme. Bir para ve güç sevdası uğrunda yağcılık, putlaştırma, esaret ve eziyet etme özgürlüğü. Sarmışken çevremizi bunca yoksulluk ve haksızlık neden Recep Tayip Erdoğan olur hedefinde ve sorumlusu o olur. Bu kadar kolay suçu bir kişiye yıkmak. Ve onu ülkeyle eşitlemek yanlış değil mi?

 O bir fani. Yazıktır bir insana bu kadar da yüklenilmez. Hep mi o suçlu. Ya etrafındakiler. Ya bizler, İktidar güç demektir. Güce karşı mazlum kişiler ve hayati kurumlar korunmalıdır. İktidarın yanında yer almak insanın fıtratında var. Ya ezilenin yanında yer almak evet oda insanın fıtratında var. Birincisinde, çıkar ve perestlik. İkincisinde ise cesaret ve merhamet vardır. Biz ikincisini seçtik daima ve her zaman. Bunun ne ideoloji ve de inançla ilgisi var sadece ödevimizin, görevimizin, sorumluluk ve insanlığın gereğidir ”diyor bu deneyimli Bürokrat.

Evet, Bozuk ifadeler ve ayrıştırıcı dile, dine ve kişilere ihtiyacımız yok. O makam ve para ve de sahte ülke sevdalılarına bende diyorum ki,kendinden olana sahip çık.

Kendinden olana liyakatli insanlara sahip çık ki, kuzu postuna bürünmüş çakallara fırsat kalmasın, yaşamaya çalışan aslanlar kalsın.

Tekrar ediyorum, özetle tepede ki bürokratlar kendinden olan liyakatli insanlara, gazetecilere sahip çıkmalı. Ahbap çavuş ilişkileri ile bir yere gelmiş, birilerinin fısıltısıyla liyakatli insanları bir tarafa atıp sonradan homurdanmamalı.

Birileri kendi nefsini ile hareket edip liyakatli insanlara çelme takmak için sürekli hareket halinde olacaksa, bu ülke düzelmez. Valisi ,Belediye başkanı Milletvekili. Bürokratı kendinden olan liyakatli insanlara sahip çıkmalı. Kendini getireni unutup kendinden olanları unutup zengin sofrasından kalkmamanın sonu hüsran olur

Selam ve Dua ile.

Yazarın Diğer Yazıları