Elazığ değerli bir evladını ve hocasını silahlı saldırı sonucu kayıp etti. O disiplinli, yardımsever, fakir dostu, Milli ve manevi hassasiyetleri olan değerli bir bilim adamıydı.
Fırat Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof.Dr. Said Berilgen’den bahis ediyorum.
Evet o her yönüyle bir milliydi.
Fırat Üniversitesinin ilk görev şehidi oldu.
Ruhu şad olsun.
Said Hoca hem iyi bir Aile dostu, hem de arkadaşımdı. Benim için “iyi adam” tasvirine çok uygundu. Çağırmasa da arkasından gideceğimiz nitelikli bir adamdı. Fazlasıyla dürüsttü. Çarpık sistemin kurbanı oldu. Düşünün ki, eğitim ve Sağlık hizmeti veren bir hastanenin Başhekimi Hastanenin alım satımlarından dolayı bir vicdansızın silahından çıkan kurşunlarla görevi başında şehit ediliyor.
Bu nasıl adaletsiz bir Dünya.
Evet iyiler erken ölür derler ya aynen öyle oldu.
İyi adamlar neden erken ölür sorusu, zihnimi her seferinde kurcalamıştı. Erken ölürler, çünkü iyi adamlar sadece kendileri için yaşamazlar. Onlar pek çok yaşamı sırtlar ve pek çok insan için de yaşarlar. Dünyada ters giden şeylerden kendilerini sorumlu tutarlar ki bunun tek sorumlusu düzen hâkimi kötü adamlardır.
Said Hocam, ülkenin ve insanlığın sana çok ihtiyacı olduğu anda bıraktın gitti geride 4 Çocuk ve gözü yaşlı bir eş bıraktı.
Bu arada 25 yıllık dostu Fırat Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Kutbedin Hocanın göz yaşlarını ve feryadı hiç kulaklarımdan gitmeyecek.
Rektör Hoca’nın göz yaşları kurşun gibi akarken,” O benim kardeşimden de öteydi. Benim can kardeşimden de öteydi sözleri” sözleri hafızalarımızdan silinmeyecek.
Bu arada bütün Üniversite camiasının başı sağolsun.
Evet bu cinayetin perde arkası iyi araştırılmalı.
Bu bir bilim adamı, bir Başhekim. Tüccar gibi hastanenin mali hesabıyla niye mesul tutuluyor anlamış değilim.
Neden hastanelerin alım satım ve hesaplarıyla Başhekim uğraşır anlamış değilim.
Bahsini ettiğim çarpık sistem mevcut Rektör ve kadrolarıyla alakalı değil sistemin taa kendisi ile alakalı.
Madem Başhekim hastanenin hesaplarıyla ilgileniyorsa, sıradan bir kurumda bile X Ry cihazları varken Başhekimlik katında neden herkes elin kollunu sallayarak içeri girer.
Bakınız bu çarpık sistemde hastanelerin koridorları Medikal ve ilaç mümessillerinden geçilmiyor. Bahsini ettiğim ilaç ve Medikal mümessilleri ellerini kollarını sallayarak fink atıp geziyorlar.
Hastanın muayene olduğu an bile Doktorun kapısını izinsiz çalma cesaretini kendinde bularak, istediklerini yaptırabiliyorlar.
Kaldı ki Said Hocanın katl edilmesi olayında, Sercan Gök denen katil’in haftada en az iki üç kez hastaneyi ve Başhekimi ziyaret ettiğini öğrenmiş bulunuyoruz.
Yazık hem de çok yazık oldu Said Hoca ya.
Tamda Fırat Üniversitesi hastanesi şaha kalktığı bir dönemde Said Hoca ın şehit edilmesi ciğerimizi dağladı.
Güle Güle Said Hoca Güle Güle. Ruhun şad olsun.
Hakkını bize helal et.
Selam ve Dua ile.
