Erol KARA

FETULLAH GÜLEN RENKLENİN DİYOR, AK PARTİ HAFİFE ALIYOR

Erol KARA

Yeni asır kendi şartlarıyla geliyor.

Ulus devletler evrensel düşünerek, yüz yıllık projelerini gerçekleştirmek için çalışıyor.

Biz ise, farklı kimliklerle aramızda olan FETÖ ile mücadele ediyor gibi görünerek siyasi ayak tartışması ile zaman geçiriyoruz.

Uzun yıllardır Türk sollunu ve Cemaatleri izleyen bir Gazeteci olarak FETÖ’nün sadece AK Parti’nin meselesi olmadığını kanaatine vardım.

FETÖ, Turgut Özal ve Demirel döneminde Devletin en üst düzey yöneticileri tarafından hayranlıkla izlendiğini unutanlar bugün FETÖ nün AK parti meselesi olduğunu iddia ediyor.

Aslında, Fetullah Gülen ile CIA ilişkisi, 1983 yılında Moon Tarikatının Türkiye'deki uzantısı Kasım Gülek üzerinden sağlanan irtibatla başlamıştır. 

Daha sonraki süreçte ise dönemin Başkanları ve Cumhurbaşkanları tarafından omuzlarda gezdirilen Fetullah Gülen 1999 yıllında APO ile takas edilerek, bir bahane ile ABD ye kaçırılırken asıl tiyatro o dönem başlamıştı.

 

Bakınız; 15 Temmuz Darbe Girişimi Raporu'nda, FETÖ'nün 1970'lerdeki kuruluş yıllarına kadar gidilip, kuruluş aşaması, Türkiye'de ve dünyada örgütlenmeye başlaması ve yıllar ile dönemler itibariyle nasıl devlet içerisinde yapılandığı tüm detaylarıyla tespit edilmiş gerçekler gün yüzüne çıkmıştı.

 

Fetullah Gülen, gerek cemaatine gerekse kamuoyundaki yaygın düşüncenin aksine, Nurculuk Hareketinin kurucusu olan Said Nursi ile tanışmamış ve hiç görüşmemiştir. 

Bu durum örgütün “dışa başka, içe başka”, ikiyüzlü, istismarcı ve pragmatist tavrının ilk örneklerinden biridir. 

Fetullah Gülen tarafından örgütün kuruluşu ve çekirdek kadrosunun oluşturulması, 1966 yılında İzmir Kestane Pazarı’ndaki İmam-Hatip Derneği ve İlahiyat Öğrenci Yetiştirme Derneğine ait olan Kur’an Kursu’nda öğreticilik ve yine aynı derneğe ait olan öğrenci yurdunda müdürlük yaptığı dönemde olmuştur.

 

Bu dönemden sonra ise tarikatın ve cemaatin geniş kitlelere yayıldığını gören CİA 1983 yılında Moon Tarikatının Türkiye'deki uzantısı Kasım Gülek üzerinden sağlanan irtibatla faaliyetlere küresel düzeyde başlamıştır.

 

Yıllarca farklı kimliklerle aramızda olan FETÖ, devletin denetim sistemini kontrol edememesi üzerine terör örgütü haline gelmiştir.

 

Küresel bir proje olan FETÖ, Sosyoloji ve psikolojiyi ve Teknolojiyi çok iyi takip ediyor.

Siyasi ayak malzemesini çok iyi kullanılıyor…

Ne günlerdi… Yahu!

Hatırlayın: Türkçe olimpiyatlarında devlet bürokrasisinin tamamı ordaydı.

Hem de bazıları şen şakrak…

Herkes birbirine sarılıp “Abi” diyerek hitap eder coşku ve heyecan, katılan bürokratların tebessümü ile son bulurken, valileri yanına alan bu örgüt ertesi gün hazine arazileri görüşmesi yapmak üzere il valileri ile yan yana gelirdi.

Unutmam Elazığ görev yapan bir valinin Akgün otel de gözlerimizin içine baka baka sümüklü hain Fetullah Gülen için 15 dakika övgüler yağdırmasını.

Heytt be… Bu Adamı iki kez vali yaptı bu devlet.

Evet, FETÖ’nün 15 Temmuz maskesi düşünce siyasi ayak tartışmaları ön plana çıktı. Siyasi ayağın ortaya çıkarılmasında ağır davranan Ak parti cenahı, neden pislikten arınmak istemiyor anlamadık.

Bakınız FETÖ nün Türkiye de bittiğini kim söylüyorsa tamamen yalan söylüyor.

Bunlar hala canlı ve diri, FETÖ’nün paralıları Londra da, Memur kesimi Almanya da, Beyin takımı ise ABD’de.

Yok, etmek için çok iyi istihbarat ve teknoloji lazım. Hafife alınmamalı 150 ülkede hala aktif. FETÖ ile PKK’nın bağlantılarını iyi araştırmak gerekir.

TSK de Yargıda her yere sızmış olan FETÖ ile mücadeleyi yalnızca Cumhurbaşkanı Erdoğan tek başına veriyor desek kimse darılmasın.

Erdoğan’ın da siyasi ayağın ortaya çıkması için çok çaba gösteriyor söylemleri bence gerçeği yansıtmıyor.

Çünkü siyasi ayağın ortaya çıkması demek belki de Erdoğan’ın da zarar görmesi anlamına gelecek. Dolayısıyla ısıtılıp, ısıtılıp önümüze getirilen “Siyasi ayak” tartışmaları Erdoğan istemezse kimse ortaya çıkaramayacaktır.

Ezcümle: “Siyasi ayak” tartışmalarından rahatsız olan bazı AK Partili vekiller konunun Ayasofya’nın açılışından önemli olmadığı görüşünü savunacak kadar küçülüyor.

Türkiye siyaseti “FETÖ’nün siyasi ayağı” tartışmalarını sürdürürken bende Medya ayağının ortaya çıkarılmasını istiyorum.

Suç mu?

Selam Dua ve Bilgi ile kalın.

 

Yazarın Diğer Yazıları