200 Yıllık mücadelenin sonuna geldik. 24 Haziran 200 Yıllık emperyalizmi görmek için son fırsat.
Kim derse desin ben bu seçimi Türkiye nin beka sorunu olarak görüyorum. Eğer ülkenin beka sorunu olmasaydı Cumhurbaşkanı Erdoğan oturduğu sandalye ye 1.5 yıl önce tekmeyi atıp “Hadi seçime” diyerek erken seçim kararı almazdı. Eğer Beka sorunu olmasaydı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “Erken Seçim” kararı ülkenin geleceği için elzem demezdi.
Beş yıl için seçilen bir lider neden aniden erken seçim kararı alsın. Neden risk alsın. Neden ittifaklar yaparak ülkeyi bir yerlere getirmek için tabandan tavana zıt olan parti ile omuz omuza mücadele kararı alsın.
Bu seçimde
Geçmişi unutmayalım…
Geçmişin süzgeci geleceğin tanelerini verir.
Kim ne derse desin. Türkiye’nin ayak sesleri artık duyuluyor. Duyuluyor ki, küresel güçlerin baskısı giderek artmaya başladı.
Bakınız; Siyaset vekalet müessesesidir. Sonuçta bu ülkeyi birileri yönetecek. Ya iyilerden en iyisini, ya da kötülerden en az kötüsünü seçeceğiz. Tercihte bulunmamak, en kötüsüne razı olmak, kafayı kuma sokmak demektir.
Af çıksın, FETÖ dönsün, kaldığımız yerden devam edelim diyenler İyi Parti’ye, Türkiye bölünsün, PKK ve PYD ile masaya oturulsun diyenler HDP’ye, FETÖ gitsin, BÇG gelsin diyenler CHP’ye oy versin.
Bunları istemiyorsanız ya AK Parti’ye oy vereceksiniz ya da MHP’ye.
Aziz Millet, Aziz okuyucularım.
Türkiye artık 24 Haziran seçimleri ile 2. Bağımsızlık mücadelesini gerçekleştirecek.
“güç” her şey demek değildir. Yüreğinizi ve emeğinizi koyar, elinizden geleni de yaparsanız, rahmet ve inayet tecelli eder. O zaman devlet olunur. Ama öfkenize nefsinize yenilirseniz, yanlış kararlar verirseniz sonuçlarına hepimiz katlanır 1000 Yıllık devlet geleneğimiz Allah korusun ayaklar altına alınır.
Ben operasyon el gazetecilik yapmıyorum. Kimse yanlış anlamasın. Doğu ve Güneydoğu yu ve Ortadoğu coğrafyasını iyi bilen birisi olarak endişelerimi daha öncede yazdım. Yine tekrar ediyorum.
Evet ülkenin beka sorunu var. Bakınız… dilin zekâtı, güzel konuşmak, hayırlı şeyler söylemektir. Ben yanlızca sizlere yazılması gerekenleri yazıyorum.
Bakınız; Cumhurbaşkanı Erdoğan İMF yi bu ülkeden kovarak bu aziz Milletin 200 yıllık hayalini gerçekleştirdi ve sonra saldırılar başladı.
Ezansız Türkiye hayalleri olanlar sahneye çıktı. Ezansız İstanbul hayalleri olanlar ortaya çıktı.
Onun için bu seçimde uyanık olup dış destekli sloganların esiri olmadan mantığımızı ön planı koyarak ülkemiz için, geleceğimiz için, Allah rızası için öfkemizle değil mantığımızla hareket ederek oy verelim.
Aziz okuyucularım:
Sayın Erdoğan Cihan Şumul Türkiye yi yeniden inşa ederken, bizlerde bu mücadeleyi taçlandırmalıyız.
Ezansız Türkiye, ezansız İstanbul isteyenlere bir tokat atıp bu ülkeyi asıl sahiplerine teslim etmeliyiz.
Eğer bizler,,,
Yelkenlerimizi ustalıkla ayarlamazsak, esen rüzgârın oyuncağı olmaktan kurtulamayız. Bu aziz Millet, istikâmetini, konjonktür el gelişmelere göre değil, İslâm’ın ve ülkenin değişmez ölçü ve ilkelerine göre belirlemeli.
Bu ülkenin insanları, güncel ve dönemsel gelişmelere göre farklılaşan bir değişken değildir. Aziz millet tarihin her safhasında davasına sabitkademdir. Dava sahibi olmak, değerlerin korunmasını ve savunmasını gerektirir.
YENİ DÜNYA DÜZENi KURULACAK… Bunun doğum sancılarını Türkiye şu an yaşıyor. Bu düzen kurulurken Batının Doğu ya hakimiyeti bitecek.
Bakınız; Eğer Türkiye bu yenidünya düzeninde yerini alamaz ise,15 yılda 3,5 kat büyüyen Türkiye eski günlerine tekrar geri dönecektir.
Değerli okuyucularım.
Heyecanı yüksek olan bir seçim sona ererken,
“ Bu son şansımız´ diyen Emre Uslu
“Bunların bir oyluk canları var” diyen HDP’li Selahattin Demirtaş ve sözde ülkücü olarak görünen ancak FETÖ’nün kılıcını çekenlere asla fırsat vermeden bu kez sadece ülkemizin geleceği için oy verelim.
Selam ve Dua ile.
