Erol KARA

ESAT KABAKLI MI? FAZIL SAY MI?

Erol KARA

Sanatçı Fazıl Say’a bakın, Ayetten, hadisten, vatan sevgisinden ilham alarak beste yapmaz ama devlet büyüklerinin gözünde ne kadar değerli.

Ehh tabi, vatan millet sevdalısı sanatçılar üfürükten tayyare! “Zaten onlar cepte, nasıl olsa onlar bizim, onlardan bize zarar gelmez. Bize karşı olanları kazanalım” düşüncesi hakim zat –ı muhteremlerde.

2013 Yılında “Dini değerleri alenen aşağıladığı” iddiasıyla  İstanbul Cumhuriyet başsavcılığı tarafından hakkında dava açılan Fazıl Say’ın “Truva Sonatı” adlı konserine Sayın Cumhurbaşkanı bizzat eşleriyle katıldı.

Hale bakın.

Adam dini değerlere hakaret ediyor, devletti milleti tanımıyor. Havasını teneffüs ettiği ülkeyi beğenmiyor.

Ayakta alkışlanıyor.

Sahi ne oluyor? Ne dönüyor!

Aynı gün davası ve sevdası Türkiye olan Esat Kabaklı’nın 50. Sanat Yılı anısına düzenlenen konsere, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldım, Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın ile çok sayıda Elazığlı katılıyor.

Bu mu sizin 15 Temmuz’da ve seçim meydanlarında bestelerini yayımlayıp sanatçıya verdiğiniz değer?

Sünnet olan da var Müstehab olan da, sahi şu, “Alameti farikamız” denen şeye ne oldu?

Bakınız Ahmet Kaya’nın neredeyse heykeli dikilecekken, Esat Kabaklı gibi edebiyatçı, bestekâr saz ve söz ustası olan birine 50. Sanat yılında verilen değer.

Evet, Esat Kabaklı eğer solcu ateist biri olsaydı eminim heykeli dikilir daha çok değer verilirdi.

Niyetim bölmek ayrıştırmak değil. Lakin besteleri ve sazıyla sözüyle insanların tüylerini diken, diken eden birine verilen değer bu olmamalıydı.

Ben isterdim ki, Devlettin zirvesi o gün Esat Kabaklı’nın yanında olaydı. Çünkü Kabaklı ailesi bu ülkeye çok şey kazanırdı. Merhum Ahmet Kabaklı hocadan tutun bütün aile fertleri evet bu ülkeye her alanda çok şey kazandırdı.

Dedim ya niyetim ayrıştırmak değil. Lakin hakkı teslim etmek diye bir kavram olmalıydı.

Tamam, devlet aklıyla insan aklı bir değil, belki biraz daha agresif düşünüyoruz ama, Esat Kabaklı salonu hınca hınç dolduran sevenleriyle beraber oldu ama, devletin orada o sanatçıya daha çok güç vermesi gerekmez miydi?

Bizler hüzün ve çileden yorulan bir millet olduk. Lakin bizi biz yapan türkülerimiz ise, türküler ile ağlayıp türkülerle ile gülüyorsak, bize onları yaşatanlara daha çok değer vermeliyiz.

Hatırlayın…

Türk Silahlı Kuvvetlerinin operasyonlarında ve yakın zamandaki Afrin operasyonunda çalan Esat Kabaklı’nın parçası değil miydi?

Onun için diyorum ki, Sayın Cumhurbaşkanının Esat Kabaklı konserinde olması bizlere heyecan katardı.

Amla olmadı…

Görünen o ki, sakallı ve çağdaş sanatçılar varken bizim ve bizden olanlara gerek kalmamış.

Sahiii…

Fazıl Say’ın konserinde içmeden sarhoş olan var mıydı? Neden herkes ayakta alkışladı.

Müzikten ne anladınız ki o kadar ayakta alkışladınız…

Benim gördüğüm Şeytan fes giyip, elinde nargile ile oturuyordu o konserde.

Adamın otistik olması mı? Yoksa çaldığı müzik mi sizi efkarlandırdı. Salonda bulunanlar ne anladı.

Neyseee, Helal sertifikası olanla, haram sertifikası olanı bu millet karıştırdı ya yuuh.

Bilinsin ki, biz helal kozmetik kullanmaya devam edeceğiz. Helal kozmetik dışarı en azından akmaz. Haramları da o konsere gidenler düşünsün.

Selam ve Dua ile.

 

Yazarın Diğer Yazıları