Erol KARA

DEDEMİN GÖZÜYLE VATANI SEVMEK

Erol KARA

Anadolu’nun can suyu şehit kanı!!!!

 

Bir asırlık ömrüne 93 Moskof (Rus) harbini de sığdıran dedemin lafıdır bu;

 “Anadolu’nun can suyudur şehit kanı “ dedem ileri yaşına rağmen kendini iyi yetiştirmiş. İyi derecede Ermenice, Rumca ve İngilizce bilen akranlarının radyoda yurttan sesler korosunu dinleyip tütün sardıkları dönemlerde radyodan kısık mavi gözleriyle BBC radyosunu bulup dinledikten sonra kalın o derece oturaklı sesiyle Ecnebiler yine boş durmuyor der, ardından devlet arşivi gibi geçmişten yaşadığı bugüne satır, satır anlatmaya başlardı. İyi bir demirci olan dedem, Harput eşrafından İmam-ı Ensar eşrafından olup ustalarının gayrimüslim tebaadan olmalarından dolayı kendini her alanda iyi yetiştirdiklerini ancak 19. Yüzyılın sonundan kendinin yaşadığı güne kadar sıralarken mavi gözlerinden boncuk, boncuk yaşlar akıtırdı. Rus harbinde Teşkilat-ı Mahsusa içerisindeki görevinden esir düşmesine, Dersim isyanından Paşam dediği Atatürk’ün Elazığ a gelişine kadar ülkemizin üzerinde oynanan oyunları bir, bir büyük bir heyecanla sıralardı.

Hiç unutmam bir kış günü emektar tuğlalı kömür sobasının yanındaki minderinin üzerinde otururken gel evladım otur yanıma sana bu toprakların çilesini anlatacağım dedi…

Heyecanlı o derece meraklı bakışlarımın arasında bilir misin? Evladım Bu topraklar neden bu kadar verimli…

 

Neden?

Soruma şehit kanından evladım, insanın canı kandan ibarettir. Bu topraklar var olduğu hatta Türk milletine nasip olduğu günden beri şehit kanı ile beslenir. Rabbim İslam’ın son sancağını taşıyan bu millete sürekli hem şehitlik hem de gazilik nasip etmiş ki bu topraklar üzerinde şehidi gazisi olmayan bir hane yoktur. Biz millet olarak hep yiğitliğimizden cesaretimizden ve savaşçılığımızdan övünürüz de hata yaparız oğul…..

Bizler savaşıp ülkeler fetih ederken arka plandan Millet-i Sadık’a dediğimiz gayri Müslim tebaanın başında gelen Ermeniler bizi her alanda desteklediler tabi karşılıksızda kalmadılar ta ki işin içine güneşi batmayan ülke dedikleri güneşi batasıca İngilizler girene kadar, ne çıyan ne iblis millettir bilir misin oğul derdi. 

 

İngilizler ve Ermeniler bir olup bizi sırtımızdan vurdular. Taşnak çeteleri hamile kadınlarımızın karınlarını deştiler el kadar sabileri İngiliz ajanlarıyla beraber kazıklara oturttular. Allah’ta onları lanetledi hiç yurt sahibi olamadılar hep birilerinin arka bahçesinde barınıp durdular. Rabbim bu ecdada ihanet eden tüm milletleri derbeder etti bak balkanlara Rumeli’ne, Rus un gölgesinde yıllarca haşlanmış patates yediler kiliselerinin çanlarına kadar kızıl orduya bağışlayıp dinsiz bir millet oldular, bak Ortadoğu’ya efendimizin ayak bastığı topraklara, petrol dedikleri siyah bela Arapları bedevilikten prensliğe yükseltirken İslamiyet’in var olduğu topraklarda İslamiyet yaşanmaz hale geldi. Hamdolsun ki rabbim bizleri bu milletin bir bireyi olarak doğmayı nasip etmiş derdi…..

 

Evet dostlar rahmetli dedem Demirci Mehmet Ustadan kısa bir iki hikaye paylaştım sizlerle dün yaşadığımız sorunlarla bugün olanlar hemen hemen aynı gibi Allah hamdolsun ki şimdi ite köpeğe eskisi kadar muhtaç değiliz hatta beklenenden daha ileri durumdayız. Ama geçmişin eksikliklerinin acısını bir sürede daha yaşamaya devam edeceğiz. Bugün Ortadoğu bataklığının arka bahçesi Afrin de yaşananlarda Millet olarak verdiğimiz bu sınavda son yıllarda özellikle silah sanayindeki ilerleyişimizin büyük etkisinin olduğunu da unutmamak lazım.

 

Şimdi buradan gençlere seslenmek istiyorum;

Vatanın sevmek, siyasi işaretlerle slogan atarak Şehitler ölmez naraları atmak değildir.

Vatanını sevmek, Türk bayrağı sallayıp ite köpeğe küfür etmek değildir.

Vatanını sevmek, klavye başında Vatan Millet Sakarya naraları atmak değildir……

Vatanını seven genç kendini ilime adayan milleti için bir şeyler keşfetmeye bir şeyler üretmeye adayan insandır.

 

Selam ve Dua ile.

 

Yazarın Diğer Yazıları