Erol KARA

BİDAR VALİ

Erol KARA

Of be..!

Ne valiymiş…

Halkla iç içe, makamına gelen yaşlıları Devletin kendisine tahsis etiği makam aracı ile evine gönderen, zenginin değil fakirin sofrasında oturan, halkın içinde, korumayla değil halktan biri gibi spor takılan, yaşlının terini silen,  geliş saati belli gidiş saati belli olmayan, bulunduğu şehirde Terör örgütüne kan kusturan bir vali..

Okurken nefesiniz kesildi mi?

 

Eminim kesildi.

Var mı ?  Böyle biri.

 

Var var. Analar ne yiğitler doğurmuş hele bir dinleyin.

Hani derler ya,  iyi yönetici asla kendini bir şeye müstehak hissetmez. Çünkü bilir ki, iyi sonuçlar herkesin katkısı ile ortaya çıkar.

 

İşte aynen öyle birinden bahis edeceğim size, Tunceli valisi Tuncay Sonel.’den bahis edeceğim.

Sonel, yakın tarihte atanmasına rağmen Tunceli de halkın arasına karışmış, yaşlıların evladı, gençlerin ağabeyi, çocukların vali amcası, PKK nın ise korkulu rüyası haline gelmiş.

Sayın Tuncay Sonel  rahmetli Recep Yazıcıoğlu nu kendisine örnek almış, Devlet ile halk arasında adeta köprü vazifesi görüp, zengin iş adamlarının sofrasına yüzünü çeviren, askerin yanağını okşayan bir vali olarak şimdiden  tarihe geçmiş.

 

Tunceli insanı geleneksel olarak Devlet millet bütünleşmesini çok benimsemez ama, Vali Tuncay Sonel’i nasıl benimsedi? Anlamış değilim. Ayrıca bu kaynaşmanın sosyolojik araştırmasını yapmak gerekir.

 

Şimdiii.

Lafım ortaya.

 

Artık bu aziz millet, zenginin değil fakirin yanında olan vali istiyor. Kapısı herkese açık, gündüz halk ile hem hal, gece evraklarıyla hem hal olan vali istiyor.

Artık bu aziz millet kendinden olana sahip çıkan, olmayana da yol gösteren vali istiyor.

Artık bu aziz millet, koruma ordusu ile değil, halkın içinde olan bir vali istiyor.

Artık bu aziz millet, zengin iş adamlarının sofrasından kalkmayan değil. fakir ile kahvaltı yapıp, tek başına sokak, sokak gezen dertlere derman olacak bir vali istiyor.

Artık bu aziz millet, devlettin kokusunu hissetmek istiyor.

Artık bu aziz millet, Devlettin temsilcisini yanında, sağında, solunda görmek ;  Devletin makamının ise, kapısının kapanmamasını ışığının sönmemesini istiyor.

Bu aziz millet “Tavşana kaç, tazıya tut” diyen vali istemiyor.

Bu aziz millet, gece evinde evrakını imzalayan, gündüz vatandaş ile olan vali istiyor.

Bu aziz millet sayın Cumhurbaşkanımızın milletine hizmetkâr olarak atadığı valiyi bürokratlarla kol, kola’a görmeyi istiyor.

Evet bu millet çok kıymetli bir millet, kronik zehirlenme yaşayan kibirli vali istemiyor.

Bu millet Çanakkale’de, 15 Temmuz’da bedenini ortaya atan bir millet.

Bu millet Devlettin kokusunu yakınında hissetmek istiyor.

Bu millet külliyenin kapısının herkese açık anlayışı ile, valilerin de kapısının açık, hem de sonuna kadar açık olmasını istiyor.

Bu millet had bilmeyenlere haddini bildiren vali istiyor.

Bu millet hastanın, hasta yakınının yanında olan gece pastane değil hastane, hastane gezen vali istiyor.

Bu millet dışarıda ayakkabısını boyatan, çaycıda çorbacıda görünen bir vali istiyor.

 

Evet başa dönecek olursak, Tunceli Valisi Tuncay Sonel’i en kalbi duygularımla kutluyorum. O bölgede özlemini çektiğimiz devlettin temsilcisi sıfatı ile gönüllerde taht kurmuş. Yukarıda özlemini çektiğimiz vasıfların bir çoğunu taşımış değerli bir vatan evladı.

 

Helal olsun sana Bidar (Uyumayan- uyanık) vali, Helal olsun.

Selam ve Dua ile.

Yazarın Diğer Yazıları