Erol KARA

AYM'NİN KARARI SİYASİDİR

Erol KARA

Sözde ‘barış bildirisi’ adı altında terör örgütü propagandası yapan bazı akademisyenlerin ceza almalarını ‘hak ihlali’ gören Anayasa Mahkemesi skandal bir karara imza atmıştır.

 

Bu karar şehit ve gazilerimizin hatırasını zedelemiş, maşeri vicdanı yaralamıştır. Terörle mücadele ettiği için devleti katliam yapmakla suçlayan açıklamalar yapmak dünyanın hiçbir ülkesinde ifade özgürlüğü olarak değerlendirilmez. Bu kararın, terör örgütlerine karşı etkin operasyonların gerçekleştirildiği bir dönemde alınması ise ayrıca dikkat çekicidir.

 

AYM, “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifinin “bu suça ortak olmayacağız” metnine imza atan 10 akademisyenin “terör örgütü propagandası yapmak”  suçundan cezalandırılmaları gerekçesiyle yaptıkları bireysel başvuruda “hak ihlali” kararı vermesine ilişkin tartışma akademik çevreleri ikiye böldü

 

Ülkemizin etrafı terör örgütleri tarafından kuşatıldığı bir dönem de verilen kararı biraz manidar buluyorum.

 

Yıllardır terör örgütlerine güç vererek Ülkemizde kaos ortamı yaratmak için zaman zaman yandaşlar belirli ataklar yapıyorlar.

 

Bu girişimleri toplumda iyi niyet ve çevreci eylemler şeklinde algı yaratmaya yönelik bir girişimler olarak gösterilse de aslında temelinde ülkeyi kaosa sürüklemede zemin yaratmaya yönelik faaliyetlerdi.

 Barış İçin Akademisyenlerin İnsiyatifi’ninde girişimi bu yönde yapılan bir eylem biçimidir.

 

Barış için neyin insiyatifi…

 

Her türlü barış zeminini sunan siyasi iradenin her zaman eli havada kalmıştır.

   

İyi niyetle sunulan teklifler art niyetle karşılanmış ülkenin birlik bütünlüğünden ziyade ayrıştırıcı ve bölücü anlayışlarla kaos yaratılmak istenmiştir.

 

Bunlara destek vermek, moral üstünlüğünü sağlatmak için oluşturulan insiyatif tabii ki cezasız kalmamalıdır.

 

AYM’nin bu kritik dönem de başvuruya verdiği karar emsal niteliği taşıyacağından bir çok terör örgütü sempatizanlarına da cesaret verecektir 

 

Terörle mücadelede devletimizin kararlı duruşu ve yapmış olduğu operasyonlar sonrasında iyice zayıflayan terör örgütünü meşrulaştırmak ve devleti suçlu duruma düşürmek için kaleme alınmış sözde bildiri, ileri demokrasilerin temel taşlarından olan düşünce özgürlüğü ile bağdaştırılamayacağı gibi maşeri vicdanı yaralamaktan öteye gitmediğini düşünüyorum.

 

Bu nedenle AYM verdiği kararı tasvip etmek mümkün değildir.

Yazarın Diğer Yazıları