Vatana Millete ihanet,
Haram, koltuk sevdası,
Şantaj, PKK ve FETÖ mensuplarını kucaklama,
Suret-i haktan görünüp iç dünyasında hırsızlık, zina bir insanda varsa bu İki yüzlülük bir toplumu bir ümmeti nasıl mutlu eder.
Düşünün ki, adam 60-70 yaşında cebinde VİAGRA sı, altında makam arabası, Cebinde milyarlarca parası, Ali mektebi okumuş, her bürokratla siyasetçi ile resme girip, Tv ekranlarında arz-ı endam ederek yeniden koltuğunu koruma peşinde olursa, her gün bir dostunu kayıp ederse, iki yüzlü davranırsa başına geçeceği kurumu, bir toplumu bir ümmeti nasıl mutlu eder.
Aslında İnsanların içlerini görebilsek, onların sırtlan çakal suretinde olduğunu daha rahat anlayabileceğiz.
Ama Allah cc.bunu bize göstermiyor çünkü biz insanlar faniyiz.
Birçok insanın İkiyüzlü olduğunu karakter sıkıntılarını bi hayal etsenize. Aslında çok sayıda İnsan bu hali artık özümsemiş. Bu insanlar nasıl mutlu olsun.30 Milyon depresyon hastası olduğundan bahis ediliyor. İki yüzlülük varken, İnsanlar nasıl mutlu olsun?
Mutluluğun tek yollu Fıtri olmaktan, yada olduğu gibi görünmekten geçer. Yani içindeki neyse o olacak ki paralellik ola, fıtraten paralellik bozulmamalı. Yani Allah ın yaratığı halel görüntüden ve davranıştan eğer ayrı isen çatışma başlıyor ve iç dünyandaki çatışma stersi doğuruyor.
Bu çatışma her geçen gün seni bitiriyor.
Dünya kısa her an allah verdiği emaneti alabilir düşüncesi ile,
Vatana Millete ihanet,
Haram, koltuk sevdası,
Şantaj, PKK ve FETÖ mensuplarını kucaklama,
Suret-i haktan görünüp iç dünyasında hırsızlık, zina, iki yüzlülükle insanlar nereye kadar gidebilir ki.
“astarı yüzünden pahalı” bir hale sokanlara “açık bono vermek” bu aziz Milletin artık huyu oldu.
Üstelik de “ciğeri beş para etmez” PKK ve FETÖ mensuplarıyla ittifak kurarak... “Curcunaya kalkmak” hem siyasetçilerde hem de toplumda artık moda oldu.
Tabiî, “çizmeden yukarı çıkmak” doğru değil. “Çoban kulübesinde padişah rüyası görme” nin akıbetinin “çevir kazı yanmasın” a varacağını da unutmamak lazım. O yüzden, “arabayı düze çıkarmak” ve Müslümanların aralarındaki husumeti gidermek için “çorbada tuzum bulunsun” istediğim için bu yazıyı kaleme aldım.
Kimseye karşı “nobran” olacak değilim. “Kara gün dostu” olmaya devam edeceğim. Ancak “kimseye eyvallah etmemek” de sanırım kişilik hakkım olsa gerek ki hatırlatmaları yaptım.
Adam olmak meyve olarak dalda kalmaktır. Çiçek olursun düşersin. Meyve opağı olursun düşersin. Adamlık dalda kalmaktır.
Selam ve Dua ile.
