Erkan BAY

YALNIZSIN REİS…

Erkan BAY

Aziz hemşerilerimizin; Hakimiyet Gazetesi’nin hassasiyetini ve ülke için fedakârlıklarını bir kez daha gördüklerini, bu gazetenin şehrimizde ortak akıl ve ortak vicdan oluşturma konusunda ne kadar önemli olduğunu belirtmeleri bizleri de mutlu etti. Evet, biz şehrin ortak vicdanıyız. O vicdan; ülkesini seven, halkını aziz  bilen  devleti ve bayrağı en üstte tutan bir vicdandır. Ve yine bu vicdan, ülkeyi her türlü küresel oyunlara, küresel güçlerin taşeronluğunu yaparak bizleri önce zayıf düşürmeye sonra da yok etmeye çalışan güçlerle mücadele eden bir vicdandır. Yine bu vicdan, 15 Temmuz badiresini resmi makam ve kolluk kuvvetlerinin dirayetleriyle değil, yetkililerin talimatlarıyla değil sırf kendi iradesi ve halkına yaptığı çağrıyla bertaraf eden ve elimizin altından kayıp gidecek olan koskoca Türkiye Cumhuriyeti devletini kurtaran büyük devlet adamı ve başkomutan Recep Tayyip Erdoğan’ın hakkını veren ve ona her ortamda sahip çıkan bir vicdandır. Tehlikeler ve badireler atlatıldıktan sonra tatlı suda kahramanlık yapmak değildir idarecilik ve yöneticilik.  Zor zamanlarda ortalıklarda olmayıp düze çıkıldığında Vatan-Millet-Sakarya edebiyatı yapmak değildir yöneticilik. Ülkeyi zor günlerden çıkartan ve makamında izzetini ve şerefini kurtaran başkomutana sahip çıkmak ve onu üzecek hiçbir faaliyete imza atmamak, onay vermemek ve müsaade etmemektir yüreklilik. Yoksa sizlerde bu yüreklilik ve babayiğitlik, yoksa sizi hiçlikten kurtaran o büyük iradeye saygı ve sevgi, yoksa makamlarınızı borçlu olduğunuz vefa duygusu. Bırakın o kesimlere sahip çıkmayı en azından bu tavrı ve dik duruşu gösterenlere gölge olmayın bari... Şehirde dik duran ve reisin hakkını savunan sesler niye sizleri rahatsız eder aslında biliyoruz. Biliyoruz… Duruma göre vaziyet aldığınızı…. Doğrular karşısında gösterdiğiniz tavrınızı… Hem de çok iyi biliyoruz… Oysa, Yürekli ve mert olunmalıydı… Her şart ve zeminde doğruların yanında yer alınmalıydı. Kendileri  bu yürekliliği gösteremiyorsa en azından bu duruşu ortaya koyanlara  kalben destek olmaları lazımdı… Bizim gösterdiğimiz duruşa saygı gösterilmesi lazımdı… Ama bizim için önemli değil… Bize Provakatör diyenlere inat biz bildiğimiz yoldan geri dönmeyeceğiz… Peynir gemisini yürütmek isteyenlere inat Doğru Kalem olacağız… Her şeye ve her türlü ön almalara rağmen biz hak bildiğimiz yolda  yürüyeceğiz…    Ve biliniz ki bizi ve o altın yürekli halkımızın duygularının tercümanı olmaya, yanlışlıklara dikkat çekmeye ve kim olursa olsun bunu haykırmaya devam edeceğiz. Zannetmeyin ki yaptıklarınız burada kaldı ve kalacak. Tüm süreçler ve yaşananlar, sağda solda konuşulanlar ve provokatör ithamları bunu yapanlarla birlikte ve belgeleriyle ilgili yerlere ulaştı.  Olaylarda bizlere reva görülen rezaleti de tüm bu yaşananlara sessiz kalan ve buna rağmen onun eteği dibinde varlık sürdüren sözde Reisçileri de not etmeyi unutmadık. Reisin dostu kim düşmanı kim bilinsin istedik… Bizim bildiklerimizi, bizim yaşadıklarımızı, bize yaşatılanları ve buna sessiz kalan yiğit(?) siyasilerin karnelerini biz tutuyoruz, etkili ve yetkili makamlar da tutuyor. Umarız yarınlarda biz tepkimizi koymuştuk demezler. Zira tepkilerini nereye koyduklarına dair birçok tanıklarımız var. Gün ola harman ola…  

Yazarın Diğer Yazıları