E.Eren KURNAZ

SANCILI BAŞLANGIÇ

E.Eren KURNAZ

Türkiye 1. Lig 2017-2018  futbol sezonunun bütün takımlarımıza hayırlı olmasını, sakatlıksız kazasız bir sezon geçirilmesini dileyerek başladığım bu yılın ilk köşe yazısında siz değerli okuyucularıma keyifli,heyecan dolu seyirler dilerim. Sezona; kadroda köklü değişiklikler yaparak iddialı girmeyi hedefleyen Elazığ Spor, ilk maçında sahasında sürpriz bir şekilde Altınordu Spor'a 0-2 lik skorla yenildi. Yeni bir takım olmanın sıkıntılarını yaşayabileceğimiz şüphesi bir kenarda dururken, açılış maçında Erzurum Spor'u 3-1 yenen ve sahada pozitif futbolu ile göz dolduran takımımız, maalesef  lige aynı performans ile giremedi. Bir çok sebebin olduğu bu performans kriterlerini doğru analiz etmek takımın menfaatleri için oldukça önem arz etmektedir. Saha dışı ve saha içi etkenlere değineceğim yazımda tablonun geçici mi, kronik mi olduğunu ilerleyen haftalarda siz değerli okuyucularımla daha net izleyebileceğiz. SAHA DIŞI ETKENLER 2-3 sezon aynı oyuncularla devam eden, birbirini tanıyan sağlam bir iskelet oluşturan Elazığ Spor'da, taşlar yerinden oynayınca oyun ahengi oluşturmak kısa vadede çok zor olacaktı. Zira savunmada Hakan Bilgiç-Murat, orta alanda, Traore-Çağrı gibi iskeleti oluşturan oyuncuların yokluğu takımı çok zorlayacaktı. Başkan sayın Karataş'ın istifası sonrası oluşan boşluk ve kayyum endişesi, gerek iç gerekse de dış transferlerde geç kalınmasına yol açarak takımı kötü etkiledi. Çağrı, Kehinde, Murat Kalkan gibi oyuncuların bu sebeplerle takımdan ayrılmaları ve mevkilerinin daha iyi oyuncularla doldurulamaması ileride herkesin ortak fikri olacaktır diye düşünüyorum. SAHA İÇİ ETKENLER Hazırlık maçlarında izlediğimiz takım ile Altınordu maçında izlediğimiz takım arasında ciddi farkların ortaya çıkması endişelerimizin artmasına yol açmıştır. İlk maç sendromu mu acaba tespiti gönlümüzden geçse de, bireysel oyuncu performansları ve oturtulamayan oyun kurgusu planı seçeneğini de göz ardı edemeyiz. Berk, Tom, Mehmet Yiğit ve kaleci Soner dışında vasatı aşamayan diğer oyuncuların ortaya koydukları futbol ve taktik anlayışdaki eksikler üzerinde durmamız gereken konulardır.  Oyuna çok kötü başlayan takımımız ipleri rakibine kaptırınca toparlanmakta oldukça zorlandı. Savunmada; Erman'ın yer tutmadaki zaafları, genç yaşına rağmen fizik olarak oyundan düşmesi, Serkan'ın ilk yarı performansının ikinci yarıda ciddi anlamda düşmesi gözlerden kaçmadı. Orta alanda; Elmar-Kayalı-Tatos üçlüsünün aşırı uyumsuzluğu net bir şekilde görüldü. Elmar gereksiz geri ve yan pas yapma özellikleri ile Çağrı'yı arattı diye düşünüyorum. Oyun temposu ve kazanma azmi yeterli görünse de, oyun kalitesinde beklentilerin gerisinde kaldı diye düşünüyorum. Kayalı'nın fizik olarak hiç hazır görünmemesi en şaşırtıcı noktaydı. Top rakibe geçtiği zamanlarda Elmar'dan çok uzak kalması, savunmadan top almak için gereksiz geriye  kadar gelip kendi yerini kaybetmesi oyun planımızı etkiledi diye düşünüyorum. Zira orta alan üstünlüğünü maçın başında rakibe kaptırmamız, dönen topları alamamamız ve bir türlü organize atak yapmak için pas yapamamamız Kayalı-Elmar ikilisinin vasat performanslarından kaynaklandı diye düşünüyorum. Tatos'un kilit oyuncu rolünde oynadığı takımımızda, ilerleyen haftalarda bu oyum yapısını değiştirmemesi durumunda, oynamasının çok zor olacağını düşünüyorum. Berk ve Tom gibi oyuncuların gölgesinde kalarak onlara ayak uydurması zor gibi görünüyor. Zaman zaman saman alevi gibi parlasa da ,oyun içerisinde daha aktif olması gerekiyor diye düşünüyorum. Duran toplardaki becerisi ve ayağa oynama özellikleri artı görünse de fizik kalitesini yukarılara çıkarması elzem görünüyor. Kronik hastalığımız olan santrafor eksikliği daha ilk maçımızda yine karşımıza çıktı. Oldukça etkisiz görünen Maranho, santrafor ihtiyacımızın olduğunu kendisi bile kabul etmiştir diye düşünüyorum. Duvar olmada ve vücudunu kullanmada iyi sinyaller veremedi, Tatos-Berk-Tom gibi oyuncuların önünde oynayan bir golcünün pozisyona girmekte bile zorlanması düşündürücüdür. Eksiklerimize fazla değindiğim yazımda, artılarımızın da olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Duran toplarda çok etkili olduğumuz, çok sayıda gol fırsatı yakaladığımız göze çarpan bir noktaydı. Yenilmesine rağmen oyuncularına sahip çıkan taraftarımızın maça ilgisi ve 90 dakika desteği ilk maç olması hasebi ile önemliydi. SAYGILARIMLA  

Yazarın Diğer Yazıları