Ligin ikinci haftasında zorlu Eskişehir deplasmanına çıkan Elazığ Spor1-2 lik skor ile kazanarak sezonun ilk galibiyetini aldı. Kazanmasına rağmen eleştirilen oyuncu ve teknik heyet, son iki aylık gelişmelerin analizi yapılmadan haksızlığa uğruyor kanaatindeyim. Bireysel oyuncu performansları ve oyun şablonunun analizini yapacağım yazımda bazı konuların daha net açığa çıkacağını hep birlikte göreceğiz. Kart cezalısı Serkan Kurtuluş'un yerine Adem Alkaşi ile maça başlayan , ilk maçta yeterli verimi veremeyen Murat Kayalı ve Maranho'nun yerine de Alpraslan ve Merthan'ı tercih eden Altıparmak doğru değişikliklerle sahaya sürdüğü kadrodan istediği neticeyi almayı başardı. 4-2-3-1 sistemi ile kanatlardan rakibini vurmayı hedefleyen, yetenekli bir 10 numara ile de kilitlenen oyunu açmayı amaçlayan bu şablon, takımdaki oyuncu karakterlerine baktığımız zaman son derece doğru bir anlayış olarak karşımıza çıkıyor. Tom-Berk-Tatos-Merthan dörtlüsü ile hücum , Elmar-Alparslan ikilisi ile kontrollü oyun, savunma dörlüsü ile de müdafaa yapma anlayışı, birbirini tamamlayan oyuncu karakterleri ile birebir oturmuş gibi görünüyor. İzleyicilerin eksik gördüğü noktalar üzerinde gidersek bazı yapısal sorunların olduğunu hepimiz görüyoruz. Bu sistemde, savunma oyuncularının oyun kurmakta başarılı olmaları son derece önemlidir. Zira savunmanın önünde oynayan iki oyuncumuz Elmar ve Alparslan, sırtı dönük ve dar alan oyununda zorlanan yapıda oyuncular olmaları, savunma oyuncularının topu kullanma becerilerini önemli hale getirmektedir. Ayrıca kanatlarda oynayan Berk ve Tom gibi oyuncuların kendi bölgelerinde savunmaya yardıma gelme mecburiyetleri bu sistemin kilit taktik anlayışıdır. Şimdi; bu anlayış üzerinden olaya bakarsak neden bazı oyuncuların ilk 11 de olamadıklarını daha iyi analiz etmiş oluruz. Elmar- Kadir ikilisinin fazla defansif olacağı ve bu yüzden Elmar-Kayalı veya Alparslan ikilisinin tercih edildiği daha net görülüyor. Berk-Jefrii tercihinin de yine savunma anlayışına destek olması anlamında kullanıldığını görmekteyiz. Erzurum ve Altınordu maçlarında izlediğimiz Jefrii'nin savunmaya yardım anlamında eksik kaldığı çok net görüldü ancak ilerleyen haftalarda O'nun da takımın oyun yapısına ayak uyduracağını düşünüyorum. Altıparmak'ın Jefrii konusunda uygun zamanı kolladığını ve bu oyuncunun yeteneklerinden faydalanmak istediğini iyi biliyorum. Bir diğer sıkıntımız olan; orta alanda oyun kurup, pas yaparak organize atak geliştirememe eksikliği, hem yeni bir takım olmadaki zorlukların verdiği bir sonuç hem de, alışık olduğumuz Traore-Çağrı ikilisinin kalite olarak çok yukarda olmalarından kaynaklandığını düşünüyorum. Ayrıca Tatos, Maranho, Emre gibi oyuncuların kampa geç katılmaları, Alparslan'ın uzun zamandır maç oynamaması gibi detaylar da gözden kaçmamalı diye düşünüyorum. Bu doğrultuda, maç ritmimiz iyi olsa da istenen oyunun oynanamaması ve oyuncu tercihlerinin bu detaylarda gizli olduğu aşikar görünmektedir. Maça dönmek gerekirse, Eskişehir Spor'un transfer yasağı cezası alması ve çalkantılı bir dönemden geçmesi gibi sebeplerle Elazığ Spor'a oranla hem kalitede hem fizik güçte zayıf kalması maçın skorunda etkili oldu kanaatindeyim. İlk golü atmalarına rağmen skoru koruyamamaları ve ikinci yarıda oyundan düşmeleri yenilgiyi beraberinde getirmiştir. Elazığ Spor'un maçı kazanma arzusu ve oyunu bırakmama azmi de es geçilmemelidir. Mehmet Yiğit ve Erman'ın topu oyuna sokarken çok fazla hata yapmaları organize olamamamızda başlıca etkendi. Tom ve Tatos'un kalitelerini konuşturduğu, Merthan, Elmar ve Alparslan'ın tempoları ile faydalı olduğu maçta kaleci Soner'in de üzerine düşeni yaptığını düşünüyorum. Berk, Onur ve Mehmet Yiğit'in vasat kaldığı maçta, Adem'in sakat sakat elinden geleni yaptığını gözlemledik. Berk-Emre, Merthan-Maranho değişikliklerinin mecburi değişiklikler olduğunu sanırım kimse göremedi. Berk'in boğazına kaçan sinek, Merthan'ın da kafasına aldığı darbeden dolayı oyundan çıktığını dip not olarak vermek isterim. Berk yerine Emre'nin oyuna girmesini bende an başta yadırgasam da sol kanadımızdan yediğimiz pozisyonlar ve Onur'un yalnız kalması bu değişikliğe sebep oldu kanaatindeyim. Emre'nin performansının kötü olması da başka bir soru işareti. Emre'nin fizik olarak hala hazır olmadığını Onur'u eleştirenler için bir referans olarak gösterebilirim. SAYGILARIMLA
