5 haftadır kazanamayan Elazığspor, deplasmanda İstanbulspor'u 1-2 yenerek ilk yarıyı 3 puan ile kapattı. Oyundan ziyade puanların daha önemli olduğu müsabakada hayati derecede bir 3 puan kazanan Elazığspor, devre arasına daha huzurlu girme adına zorlu bir virajı başarı ile geçti.
Kadroda; Serkan-Adem, Ahmet Aras-Merthan, Sarpong-Onur değişikliği ile revizyona giden ve bence de doğru olan bu hamleler ile maçı kazanan Kalpar, haftalar sonra derin bir nefes aldı. Eldeki mevcut kadroyu öncelikle kaybetmeme üzerine revize eden Kalpar, tipik bir savunmacı hoca olduğunu yine göstermiş oldu. Rakip İstanbulspor'un, pas yapan organize olabilen bir yapıya sahip olduğunu iyi analiz eden Kalpar ve ekibi, bütün oyun planını bu yapıya göre belirledi. 2-0’lık üstünlüğü yakaladıktan sonra panik yapan takımına yine hükmedemeyen Kalpar, son yarım saatte korkulu rüya yaşama tedirginliğini herkese hissettirdi. 2-0 dan sonra bir türlü top tutamayan ve öne çıkamayan Elazığspor, skor üstünlüğüne rağmen yine güven vermedi. Yapılan oyuncu değişiklikleri çok eleştirilse de, geçmiş maçlardan ders alındığını ve doğru tespitler ile doğru hamleler yapıldığını düşünüyorum. Adana deplasmanlarında yediğimiz gollere ve baskı yediğimiz alanlara baktığımızda, bu maçta kanatları kapatarak skoru korumanın ne kadar doğru olduğunu görmüş olduk. Zira Adana Demirspor maçında da kanatları kapatabilseydik oradan da 3 puan alacaktık. Ancak Hüseyin Hoca, ilk defa kurtluğunu göstererek, oyuncu değişikliklerinde politik davrandı. Merthan-Serkan değişikliğinde oyuna giren oyuncu doğru olsa da çıkan oyuncu Merthan değil Tom olacaktı ama ilk değişikliği Tom ile yapıp oyuncudan veya taraftardan tepki almamak adına politik bir hamle yaptı. 5 -10 dakika sonra da Tom-Ahmet Aras değişikliği ile de hatasını telafi etti ancak oyuna giren oyuncular ne verdi diye sorarsanız kocaman bir soru işareti. Değişiklikler doğru ama oyundan memnun değilsiniz der gibi olduğunuzun farkındayım. Değişiklikler doğruydu ama saha içindeki taktik anlayış tedirginliği gidermedi. Savunmada kazanılan toplar ile ayağa paslarla çıkıp kontra atak yakalamak, soğuk kanlı kalıp panik yapmayarak topu gezdirmek, oyunu rakip alanda karşılamak gibi saha içi hamlelerden uzak kalmak en büyük eksikliğimizdi. Yine de bu önemli maçtan 3 puanla ayrılan oyuncuları ve teknik heyeti tebrik ederim.
Herkesin merakla ve umutla beklediği devre arası transfer ve yönetim içi yapılanma konularına gelecek olursak, çok önemli tespitler yapacağımı söylemek isterim. Borçsuz, sorunsuz bir Elazığspor'da hedef şampiyonluk ise eğer, iyi bir kaleci, bir stoper, bir sol bek, bir sağ bek, iki yönlü bir ön libero, bir sol açık ve 2 santrafor ihtiyacımız şarttır. Ancak sorunlarını ve maddi sıkıntılarını bildiğimiz Elazığspor'da transfer hovardalığına girmenin bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Zira devre arası transferlerinin tutmasının çok riskli olduğu aşikar iken. Mevcut durumda realist olmak gerekiyor ki, bu realistlik bize ekonomik davranmamızı söylüyor. Bu doğrultuda; Diarra'nın da takıma katılacağını düşünecek olursak, Diarra ile birlikte iyi bir santrafor, Erman'ın yerine iyi bir stoper, Soner ve bir ön liberonun alternatif durumlarına göre(takas yada satıp gelir elde etmek gibi) 2 transfer daha yapmak mantıklı görünüyor.(Ancak zaruri görmüyorum) Bunların dışında oldukça fazla yıpranan Onur'un yerine hem sol bek oynayabilecek hem de sol önde oynayabilecek bir oyuncu almak doğru olacaktır. Ayrıca ekonomik yükü fazla olan ve sahada bir şey vermeyen yerli yada yabancı oyunculardan tasarruf anlamında yollar ayırılmalıdır.
Yönetim kendi içinde de mutlaka bir revizyona gitmelidir. Maddi olarak daha güçlü olabilme, masa başında güçlü isimler takviye etme gibi seçenekler mutlaka değerlendirilmelidir ve ayrıca Elazığspor'da transfer komitesi daha profesyonel bir hale getirilmelidir. Transfer edilecek oyuncuların belirlenmesi, kurulacak diyalog ve teknik direktör ile uyumlu çalışabilecek liyakatta isimlerin bu komitede olması elzemdir.
