Koca sezonun en kritik maçında deplasmanda Boluspor'a 2-0 yenilen Tetiş Yapı Elazığspor, play off yolunda ağır yara alırken maç öncesi ve sonrası yaşanan olaylar maçın skorunun önüne geçti. Yine yönetilemeyen krizin sebep olduğu olaylar bir sezonun boşa harcanmasına sebep oldu.
Maç kadrosunun ilan edilmesinden sonra yaşanan krizinden haberi olan herkes, kadro tercihlerine sert tepki gösterirken, maçı daha oynamadan kaybettiğimizi görmüş olduk. Mehmet Yiğit ve Alparslan'ın teknik direktör tercihinden, Tom ve Hora'nın da maddi sıkıntılar sebebi ile ilk 11'e alınmaması ve bu sebeplerin oluşturduğu psikolojik travma neticesinde rakibine yenilen Tetiş Yapı Elazığspor'da, maç sonu Hüseyin Kalpar ile karşılıklı anlaşarak yol ayrımına gidilmesi krizin ne kadar derin olduğunu net göstermiş oldu.
Maça kalede; Ahmet Sabri, savunmada; Serkan-Sezgin-M.Akça-Emre, orta sahada; Elmar-Muhammet-Halil İbrahim-Merthan-Tatos, forvette Diarra ile başlayan Kalpar, bu tercihleri ile saç baş yoldurttu. Hayati derecede önem taşıyan bu müsabakada kaptan Mehmet Yiğit'i sahaya sürüp diğer arkadaşlarını motive ettirmesini istemek zor olmasa gerekti. Alparslan gibi gol koklayan ve takımı ateşleyen bir oyuncuyu iki antrenmana çıkmadı diye oynatmamak tamamen Kalpar hocanın içindeki egonun eseridir. Her ne kadar formsuz olsa da kesik yiyen Hora'nın yerine sol önde Merthan'a forma veren Kalpar, Samsun maçını ve Merthan'ın daha önceki orta saha performansını hiç aklına getirmedi sanırım. Son olarak oynamak istemeyen Tom'u oynattırmak yerine kolayı seçip yine egosuna yenik düşen sayın Kalpar, Tetiş Yapı Elazığ Spor'un dibine dinamit koyup gitti. Bütün bu yaşananlardan sonra Hüseyin Kalpar'ın alacaklarından dolayı TFF ye başvurduğu bilgisi, şaşkınlıklarımıza başka bir boyut getirdi. Üstelik bu başvuruyu yönetime haber verdiğini de belirtiyor. Kulübü alacaklarından dolayı TFF ye şikayet eden Kalpar, acaba alacaklarını problem yapan oyunculara ne diyebilirdi !!!!!!!! Bütün bunlar aşikar iken; maç kadrosunu belirlerken Kalpar'a güvenmek de neyin nesi. Neden müdahale edilmedi? Tom'suz, Alparslan'sız, Yiğit'siz bu maçı kaybedeceğimiz belli iken neden bu krize müdahale edilmedi? Yönetimin bu büyük hatası affedilir gibi değil. Yönetim-teknik heyet-futbolcu üçgeninde kaderine razı bir görüntü içerisinde olmayı, üstelik büyük uğraşlarla 2 prim ödeyen ve 2 yıldır tüm imkanları ile büyük işler başaran Elazığ Spor yönetimine bu çaresizliği hiç yakıştıramadım.
Bütün bu olumsuzlulara rağmen Diarra ile kaçırdığımız goller, altın tepsi ile sunulan 3 puanı alamamamız oluşturulan psikolojik travmanın yansımasıdır. Maçın ilk on birinde yapılan yanlışlıklara rağmen ikinci yarıda yine düzeltme yoluna gitmeyen Kalpar, antrenörlüğünün ne kadar kötü olduğunu bir kez daha bizlere göstermiş oldu. İlk yarıda yokları oynayan Halil İbrahim ve Merthan'ı, Alparslan ve Tom ile değiştirmek maçı bize geri getirecekti. Maç 0-0 iken Tatos-Kadir değişikliği ise Kalpar Hoca'nın futbol aklının resmidir diyebiliriz. Sezgin'in 2. golde yaptığı bireysel hata da Kalpar Hoca'nın art niyetinin bedeli olmuştur diye düşünüyorum.
Uzun lafı kısası Tetiş Yapı Elazığ Spor Yönetiminin içerisinde futboldan ve futbolcudan anlayan kişi sayısının azlığı, yönetilemeyen krizin baş sebebidir. Başkan ve yardımcılarının dışında elini taşın altına koymayan ceremelerin bir an önce bu kulüpten uzaklaştırılmaları elzemdir. Sportif direktörün bu tip krizlerde eli kolu bağlı durması, yüklendiği misyonun altında ezildiğinin net ifadesidir.
Batan gemide ilk terk edenler kimler olursa ihaneti de onlarda aramak lazım!!!!! Final maçında oynamak istememek nedir? TFF ye şikayet etmek nedir? Eyyyy nankörler !!!!!!
