Üst üste iki deplasman maçından berabere ayrılarak 2 puan kazanan ancak hedeften git gide uzaklaşan Elazığspor, Adana'da son haftaların en iyi futbolunu oynayarak; kazanamasa da gelecek için umut verdi.
Cezalı kaleci Soner ve Ahmet Aras'ın yerine Ahmet Sabri ve Mertaan'ı, Erman'ın yerine de cezası biten Mehmet Yiğit'i oynatan Hüseyin Hoca, geri kalan ekibe ve oyun sistemine dokunmadı. Deplasmanda daha savunmacı bir takım ve oyun anlayışı ile son iki maça çıkan takımımız 4 gol yiyerek amacına ulaşamadı. Acaba biraz daha hücum anlayışı ile başlasak kazanır mıydık yoksa farklı yenilir miydik kestirmek zor ama riskin başarmanın yarısı olduğunu da unutmamak lazım. İki ön libero ve Onur ile orta sahayı kalabalık tutup, geri kalan hücumcular ile gol bulmak isteyen Hüseyin Hoca, gol yollarında başarılı olduysa da gol yememeyi öğretemedi öğrencilerine. Kadir-Elmar ikilisinin yükselen form grafiği Hüseyin Hoca'nın geldiğinden beri en göze batan dokunuşuydu. Kadir'in orta alandaki savunmacı oyun yapısı ve kazandığı topları olumlu kullanması, Elmar'ın da bu rahatlıkla daha serbest dolaşması ve top taşıması orta alanımıza ciddi hareketlilik kazandırdı. Elmar'ın Adana'da ki performansı izleyen herkesi mest etti. Geldiğinden beri en verimli maçını oynayan Elmar, yapılan eleştirilerde neyin amaçlandığını herkese göstermiş oldu. Serkan Kurtuluş'un hücuma verdiği destek ve istekli futbolu, özlediğimiz kanat bindirmeleri açısından çok önemliydi. Adana deplasmanında pozitif olarak göze batan başka bir diğer detay ise; takımın oyundan düşmemesi, iki kez yenik duruma düşmesine rağmen oyunu bırakmamasıydı.
Eksiklerimizin de olduğu gerçeğini göz ardı etmemek gerekiyor. Kolay gol yeme hastalığımız devam ederken, çözüm bulmak zaman almayacaktır. Savunmada Erman- Yiğit ikilisi ile hem duran toplarda gol bulabilme, hem de daha sert agresif bir oyun sergilemede başarılı olabiliriz. Ayrıca Onur'u orta sahada oynatma hastalığından da bir an önce vazgeçmeliyiz. Bütün iyi niyeti ile mücadele etse de, kanatlardan etkili orta açamayan, dikine dripling yapmayan, sıkışık alanda top kullanamayan bir orta saha oyuncusu kullanmak mantıklı olmamak ile birlikte, takımı bir kişi eksik bıraktığını söylemek yanlış olmaz. Zaten kolay gol yediğimiz gerçeği de ortada iken daha kollektif bir orta saha oyuncusu kullanmak yada etkili bir kanat oyuncusu kullanmak daha doğru olacaktır.
Önümüzdeki hafta içeride oynayacağımız Erzurumspor maçı, her anlamda takımımız için koca sezonun en önemli maçı olacaktır. Bu kilit maçta mutlak üç puan her şeyden daha önemlidir. Hem Altıparmak-Yönetim çekişmesinden, hem de Hüseyin Hoca'nın takımdaki geleceğinden daha önemlidir. Bu bilinç ile verilecek destek taraftarlarımıza vereceğim en değerli mesajdır. 90 dakika şartsız, coşkulu ve küfürsüz destek, takıma zarar vermeden ceza aldırmadan oluşturulacak baskı; maça gelen taraftarlarımızın ana görevi olmalıdır. Doğru oyuncu tercihleri ve baskılı oyun anlayışı ile bu taraftar önünde kazanmak Elazığ Spor için kolay olacaktır.
