Cengiz GÜLAÇ

YENİ VALİMİZİ NEDEN ÖLDÜRMELİYİZ!

Cengiz GÜLAÇ

            Her yeni valinin Elazığ’a gelişinden gidişine kadar olan serüvenini az biraz takip etmiş, kısmen kıdemli, görece kaşarlı, aslında profesyonel bir Elazığlı olarak, iki kelam etme cüretini kendimde bulacağımı zannediyorum!

            Pazar günü Vali Beyin bir tanışma programı vardı. Ben de katıldım.

            Her yeni vali atamasındaki tepkilerimizi düşündüm…

            Artık nerden estiyse, Şükrü Erbaş’ın, “Köylüleri neden öldürmeliyiz” isimli şiiri aklıma geldi.

            Erbaş’ın şiirini hatırlamamda ifrat ve tefrit arasındaki zorlama duygularımız etkili olmuş olabilir! Bilemiyorum…

            Herkes için sadakat romantik bir hezeyan olabilir ama her Elazığlı için devlete sadakat, bir yaşam şeklidir.

            Vali devlettir, devlet de bizim için varlık sebebimizdir. Bu sebeple ya valilerimizi çok seviyoruz ya da, çok az da olsa ölçüsüz hayal kırıklığı yaşıyoruz.

            Benim durumumu mu merak ediyorsunuz?

            Medeni Kanun 3. maddesi “asıl olan iyi niyettir” diyor. Ben her kişi ve kurum temsilcisine kanunun çizdiği ölçüyle bakarım.

            Münevver ahlakı önyargılardan sıyrılmayı gerektirir. Hele mevzu bir devlet makamıysa, yoğrulduğum kültürüm, aldığım eğitimim ve kendimce mücadelesini verdiğim münevver ahlakı iyi niyeti emreder…

Asla ölçü değil ama Pazar günü ben şunu gördüm:

            İnsan sarrafı değilim,

            Elbette devletin makamları sarrafa düşecek kıratta hiç değildir, haddimi bilirim,…

            Gördüğüm,

            Bu gözler bakmaktan görmeğe terfi etmişse eğer,…

            Hissettiğim,

            Tüm bu yalan dolan içinde kalbim mührünü kırmışsa eğer,…

            Anladığım,

            Bu ahir ömrümde Hak bana hakikat olmuşsa eğer,…

            Vali Erkaya yırık, sen/ben aslında!

            Biraz saç ekmeği, bir yudum ayran, bir lokma katık!

            Toprak kokuyor. Hem de aşk-ı mekân Mekke’yle, hasret-i mekân Kudüs harici toprakların en güzeli olan Anadolu kokuyor.

            Yani sen kokuyor, ben kokuyor…

            Sonrası,…

            Olur ya gözüm görememişse, kalbim mührünü kıramamışsa ve de yanılmışsam…

            Ben en fazla bu birkaç cümlenin hesabını veririm, Vali Bey ise; cennetle müjdelenme şerefine nail olmuş makamının hesabını verir!

            Dedim ya, asıl olan iyi niyettir!

            Elazığ adına olmasa da şahsım adına diyebilirim ki, Sayın Valim; iyiyi niyet ederim, iyiye iman ederim, devletim sizi o makama layık görmüşse peşinen sizi iyi bilirim…

            Gerisi sizinle, makamın vebali arasındadır…

            Vali beyin,

            Ne hak ettiğinden fazlasını söyleyelim, ne de hak etmediğini kendisine reva görelim…

            Madem yazımıza bir şiir ilham oldu, bugün de şiirle bitirelim yazımızı…

            “Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,

            Birçok seneler geçti, dönen yok seferinden.”

            Vali, milletvekili, terzi, memur, pazarcı, işçi, köylü, şehirli, zengin, fakir…

            O sefere hazır olmak lazım!

            İçimde bir his var:

Gönlüm diyor ki, Erkaya Yırık sefer yoldaşımızdır!

Valimizi öldürmeyelim!

             

Yazarın Diğer Yazıları