Cengiz GÜLAÇ

YENİ REKTÖR MESELESİNE BİR DE BU AÇIDAN BAKIN

Cengiz GÜLAÇ

            Fırat Üniversitesi’nin yeni rektörü belli oldu. Prof. Dr. Fahrettin Göktaş artık yeni rektörümüz. Hayırlı uğurlu olsun inşallah.

            Rektör ataması duyulur duyulmaz sosyal medyada yer yerinden oynadı. Gerekçe de rektörün Elazığlı olmamasıydı!

            Atama haberinden sonra ilk olarak sosyal medyada “Bilimin memleketi olmaz” diye yazdım. Sonrasında bana destek olan da oldu, eleştiren de…

            Meseleyi kendi penceremden anlatayım da bana itiraz edenler yazımı referans alsınlar. Başlayalım…

            Üniversite kelimesi Fransızcadır ve köken olarak Latince “universus” kelimesinden gelir. Tüm, genel, evrensel demektir.

            Büyük İslam Alimi Celaleddin Suyuti iki ayrı rivayet olarak Camiüs-Sağir’de bilimin/ilimin evrenselliğine ve önemine vurgu yapan şu hadise yer vermiştir: “İlim Çin’de dahi olsa gidip alınız.”

            Demek ki neymiş efendim?

            Bilim nerde olursa olsun arayacağımıza göre bilimi yapanın memleketine, dinine, diline, ırkına da bakılmazmış!

            Herhalde Çin’den alacağınız bilimi sahabe yapmıyordu!

            Bu kısmı izah ettiğimi düşünüyorum! Gelelim rektör olmak için müracaat eden hocalarımız konusuna…

            Ben rektörü memleket üzerinden eleştirmenin yanlış olduğunu söyledim. Yoksa bizim hocalarımızın kıymetsiz bilim insanları olduğunu söylemedim.

            Birisi çıkıp, ki daha kimse çıkmadı, yeni rektörün akademik kariyeri şöyle, Fırat Üniversitesi’nde şu şu hocaların kariyeri çok daha iyiyken, bunlar neden atanmadı diye sorarsa, izah ederse… Hep beraber yaygarayı kopartırız!

            Elbette ki üniversitemizde çok kıymetli bilim insanları vardır. Ancak onların kıymeti Elazığlı olmalarından değil, akademik yeterliliğinden kaynaklanıyor olmalıdır. Memleketleri üzerinden bir değer atfetmek ilk başta hocalarımızın emeğine haksızlıktır.

            Gelelim bana itiraz edenlerin benim hakkımda yaptıkları zihin okumalarına…

            Sosyal medyadan veya özelden mesaj yağıyordu. Neden savunmaya geçtin, neden vekilleri savunuyorsun, sana ne?..

            Zekânın bu seviyesini öngöremediğim için başta ne dediklerini anlamadım! Zira meselenin milletvekilleriyle ilgisi hiç aklıma gelmemişti.

            Beyler, bayanlar,…

            Milletvekillerini gördüğü yerde ceketinin hangi düğmesini ilikleyeceğini şaşıran insanların klavye kahramanlığını yemiyorum! 7 yıldır yazıp çiziyorum ve sayısız tv programı yaptım.

            Adamların arkasından söylemeye cesaret edemediklerini defalarca yüzlerine söyledim, alenen yazdım, çizdim. Kişi karşısındakini kendisi gibi bilirmiş.

            Ayrıca Gece Görüşü Objektif programında rektörlük konusunu tartıştığımızda defalarca dışarıdan atanabileceğini, benim için sürpriz olmayacağını, herkesin hazırlıklı olması gerektiğini, vekillerin rektör atamasında etkili olacağına inanmadığımı, üniversitenin eski yıllardan kaynaklı olarak çok kutuplaştığını, dışarıdan atanacak birisinin belki de toparlayıcı olabileceğini söylediğime dair hem kayıtlar var hem de şahidim var. Sevgili Mehmet Ali Baysal şahidimdir.

            Hem bilimin referansının siyasiler olduğu bir yerde hangi akademiden, hangi bilimsel bilgiden bahsedebiliriz ki?

            Acaba Amerika’da, İngiltere’de, İsviçre’de, Almanya’da akademik atamaları milletvekilleri mi belirliyordur? Üçüncü dünya ülkesi miyiz bilmiyorum ama tepkilerimiz üçüncü sınıf taşra çapsızlığının ötesine geçmiyor!

            Bazıları yalakalık yaptığımı iddia etmişti. İlk önce düşündüm acaba yeni rektöre yalakalık yaptığımı mı düşünüyorlar?

            Adamı yolda görsem tanımam! Üniversiteyle bugüne kadar hiç işim olmadı, bundan sonra da olmayacak. Üniversitede okuyan ne bir çocuğum var ne bir kardeşim var. Dedim niye yalakalık yapayım ki? Şaşırdım!

            Sonra anladım, vekilleri kastediyorlarmış!

            Vekillerin rektör atamasında rol alması gerektiğini düşünecek cehaleti idrak edemediğim için benim vekilleri savunmuş olabileceğimi kimsenin düşüneceğini öngöremedim!

            Birisi yazıyor ülkücü rektör istiyorum,

            Birisi yazıyor solcu rektör istiyorum,

            Birisi yazıyor İslamcı rektör istiyorum,…

            Ben hiçbirini de istemiyorum. Emanetin ehline verilmesini istiyorum, hepsi bu. Başta yazdığım hadis ortada duruyor. Emaneti ehline veriniz ayetini de bilmeyen varsa hatırlatayım!

            Hadis, ayet, evrensel kriterler ortadayken kim ne istiyorsa istesin, umurumda değil!

            7 yıldır defalarca üniversite hakkında yazı yazdım. Sayısız programda eleştirilerimi dile getirdim. Bu sebepledir ki adını bile bilmediğim birçok hoca bana gıcık oluyor, duyuyorum. Üniversite nedir, ne işe yarar, bilim nedir, nasıl yapılır diye saniye düşünmemiş adamlar zıpladılar vay efendim rektör niye Elazığlı değil!

            Sanki pancar kooperatifine başkan seçmişiz de Elazığlıyı başkan yapmamışız!

            Gaziantep, Muş, Tunceli Üniversitelerinin rektörleri de Elazığlı! Hadi! Hadi! Sahipsiz Elazığ zırvasını gevelemeyi bir halt zannedenler, buyurun bir şey deyin!

            Bilimi geçtim, adamlar siyasi bir makam olan belediyeye Londra’da Pakistanlı bir Müslümanı seçtiler. Buna ne diyeceksiniz peki?

            Yeni rektörle ilgili FETÖ iddialarına hiç girmeyeceğim. Zira elimde hiçbir bilgi yok. Sadece şunu söyleyeyim, doğruysa atayanı yakar, yalansa söyleyeni! İddia sözde kalırsa çamur at izi kalsına döner, belgeyle ispat etmek gerekir. Bu konuda benden bu kadar!

            Bir üniversite bitirdim, ikincisini okuyorum. İki kelam etme hakkım olmayacak ama üniversitenin kapısının önünden bile geçmeyenler çapsız yerel milliyetçilik yapacak!

            Son söz…

            Bilimin dini, dili, ırkı, memleketi olmaz,

            Cehaleti teşvik etmekle memlekete fayda sağlanmaz,

            Yeni rektör emaneti hak etmiyorsa yerden yere vuralım,

            Kim atamışsa eleştirelim,

            Vekiller üniversite atamalarına karışmasın, üniversitede hoca ve yönetici olmanın evrensel kriterleri olsun, bunu eleştirelim ve böyle bir sistemi talep edelim,

            Benim vekilleri savunmak gibi ne bir niyetim vardı ne de düşüncem,

            Öyle olsa bile sosyal medya fenomenlerinden izin alacak değilim,…

            Emanet ehline verilmiş mi kardeşim? Buna cevap verin!

            Emaneti ehline verin hükmü tuğla gibi önümüzde duruyorsa, ilim Çin’de dahi olsa alınacaksa, emanet ehlinin de memleketine bakılmaz!

            Yeni rektör hak etmiyorsa onu deyin. Bana memleketle gelmeyin!...

           

           

Yazarın Diğer Yazıları