Okuyucunun önyargılı olacağını düşünmek bir yazarın yapacağı en büyük hatalardan birisidir. Ben asla yazılarımı okuyan insanların önyargılı olduğunu düşünmedim.
Bugün sizlerden bir ricam olacak. Yazımı okumaya kısa bir ara verin lütfen. Oy verdiğiniz partinizi, ideolojinizi, aidiyetlerinizi bir tarafa bırakın. Elazığ Belediyesi Başkanı Sayın Mücahit Yanılmaz’ın başarılı olup olmadığını da bir tarafa bırakın.
Lütfen sadece ama sadece yazacaklarımı düşünün…
………………………!
Nefes aldıysanız tekrardan okumaya başlayabilirsiniz…
30 Mart 2014 tarihi öncesini hatırlıyor musunuz? Bu şehirde tetikçiler, tefeciler, pezevenkler, uyuşturucu satıcıları, çek senet tahsilatı yapanlar, haraç alanlar, milletin malına çökenler ne çok hürmet görüyordu, değil mi?
Herkesin her şeyi bildiği lakin çok şeyin fısıldanarak konuşulduğu bir şehirde yaşadığımızı çok çabuk unuttuk. İşte bu insana çok koyuyor!
Sayın Yanılmaz’ı beğenip beğenmemek herkesin kendi takdiridir. Benim fikrimi üç aşağı, beş yukarı biliyorsunuz. “Mücahit Yanılmaz Başarılı mı?” başlıklı yazımı yeniden okumanızı tavsiye ederim…
Ama bir şey için Sayın Başkana çok teşekkür ederim…
Sayın Başkan,
Bu şehirde tetikçilere, tefecilere, pezevenklere, uyuşturucu satıcılarına, çek senet tahsilatı yapanlara, haraç alanlara, milletin malına çökenlere yüz vermediğiniz için size çok teşekkür ederim!
Sevgili okur, tüm duygularınızı bir tarafa bırakıp okumanızı neden istediğimi anladınız mı? Haksız isem lütfen söyleyin. Şöyle bir geçmişi hafızanızda yoklayın. Saydığım tipteki kaç insanın Başkanın yanında itibar gördüğünü söyleyebilirsiniz?
*****
Geçenlerde bir kişi yanına aldığı üç beş kişiyle bir basın açıklaması yaptı. Birileri kendisini darp etmiş. Saldırıya uğradığını iddia eden kişiyle bir tanışıklığım yoktur, kendisini bilmem, tanımam. Geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Şahsın iddialarını emniyet araştırıyordur. Muhakkak bir sonuç alınacaktır.
Müddeinin iddiasındaki samimiyeti gazetemizde değerlendirmiştik. Aynı şeyleri yazmak istemiyorum. Ne kadarı doğruydu, ne kadarı samimiydi, bir tarafa…
Ama o iddialardan kimlerin neyin peşinde olduğunu, neyi hedeflediklerini çok iyi biliyorum!
Ben biliyorum, siz biliyorsunuz…
Gören gözlerin kör, işiten kulakların sağır olduğu bir şehirde, susmak vicdanlı kılmıyor insanları! Bir köşe yazısından kahramanlık destanı çıkartmak değildir muradım.
Ben ve siz… Görüyoruz, işitiyoruz, biliyoruz ama susuyoruz!
Susuyorum! Hele bir bakalım nereye kadar?
*****
Sayın Başkan,
Bir gün gelecek ve siz o koltuğu bırakacaksınız. Ne zaman olur, ben bilemem. Neyi fazla, neyi eksik yaptığınız hiç önemli değil ve fakat…
Bu şehirde tetikçilere, tefecilere, pezevenklere, uyuşturucu satıcılarına, çek senet tahsilatı yapanlara, haraç alanlara, milletin malına çökenlere yüz vermediğiniz için size çok teşekkür ederim!
Gerisi hikâye…
