Cengiz GÜLAÇ

YANILMAZ NEDEN ADAY GÖSTERİLMEDİ?

Cengiz GÜLAÇ

            Geçtiğimiz pazartesi günü Sayın Gürsel Erol CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın sunduğu Tarafsız Bölge isimli programa konuk olmuştu. Programı izleyemedim ama daha sonra bazı görüntüleri izleme şansım oldu.

            Gürsel Bey programda, neredeyse iki aydır şehir olarak kamuoyu önünde tek kelime konuşmayıp dedikodu masalarında iştahlı bir şekilde geyiğini çevirdiğimiz konuyu ulusal basında dillendirdi!

            Mesele şu…

            Programda Gürsel Beyle ismini hatırlamadığım, hatırlamaya değmeyecek gereksiz birisiyle şöyle bir diyalog yaşıyor:

            “- Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz son derece de başarılı bir belediye başkanı. Kendisini buradan da kutluyorum.

            -Yerel Yönetimler Başkan yardımcısı oldu işte.

            -Mesela Mücahit Yanılmaz bu sizin bahsettiğiniz değerlendirmelerin, saha çalışmalarının, temayülün hepsinden de çıktığı halde…

            -Nerden biliyorsunuz, Ak Parti’de hiçbir zaman açıklanmaz sonuçlar… Mücahit Bey başarılıydı, genel merkeze aldılar, yerel yönetimlerden sorumlu başkan yardımcı yaptılar…

            -Yav Alaattin Bey ikimizde siyasetin içinden geliyoruz. Yav birbirimizi kandırmaya gerek yok. Eğer bir adamı bir göreve getirmemişsen o adamı kendi seçim bölgesinde olumsuz bir yansıması olmasın diye onu bir şekilde onure ettiğini hissettirirsin… Düşünün ki siz eski bir bakanınızı, yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcınızı belediye başkan adayı yapıyorsunuz, belediye başkanınızı da getiriyorsunuz genel başkan yardımcınızın yardımcısı yapıyorsunuz, koltuk verdik onure ettik. Bu nasıl mantık?”

*****

            Gürsel Bey karşı tarafın argümanını en son yaptığı mantık çıkarımıyla öyle bir paçavra etti ki, adama acıdım! O zaman bu mantıkla, Ankara adayı genel başkan yardımcılığında başarısız oldu diye mi belediye başkan adayı yaptınız? Neyse…

            Evet sevgili okur, 5 yıl belediye başkanlığı yapan Mücahit Bey bu seçimde partisi tarafından aday gösterilmedi. Seçmen olarak sebeplerini bilmiyoruz.

            Demokrasinin bir kültür ve yönetim modeli olarak benimsendiği ülkelerde insanlar bu tür durumlarda sebepleri bilir. Her şey şeffaf olur.

            Ak Parti’nin adayı Sayın Şahin Şerifoğlulları açıklandığından beridir neredeyse iki aydır insanlar haklı olarak Yanılmaz’la Şerifoğulları’nı kıyaslıyor. Aday kriterinizi şeffafça açıklamadığınız için insanların bu tür kıyaslar yapmasının önüne de geçemezsiniz.

            Hatta diğer aday adayları… Sayın Ramazan Gürgöze, Sayın Ali Tekataş, Sayın Süleyman Selmanoğlu… Şahin Bey hangi özelliği ile tüm bu aday adaylarını geride bıraktı?

            Bu yöntem her şeyden önce Şahin Beye de haksızlık. Eğer objektif kriterler siyasette geçer akçe olsaydı, bugün tüm bu konuşulanları duymayacaktık.

            Evet sevgili okur, bir muhalefet partisi vekili diyor ki, Elazığ Belediye Başkanı başarılıydı, haksızlık yapıldı. Ama biz Ak Parti’nin ne dediğini bilmiyoruz. Tek bildiğimiz yeni bir adayla yola devam edileceği.

            Yakın geçmişte Ak Parti 6 büyük belediyenin başkanlarının istifasını istemişti. Biz halen daha sebeplerini bilmiyoruz. Başarısız oldukları için mi istifaları istendi, yolsuzluk mu yaptılar, FETÖ bağlantısı mı var…?

            Neredeyse ülkenin yarısına tekabül edecek bir seçmeni temsil eden bu insanlar ben istiyorum olacak mantığıyla, seçmenin iradesi hiçe sayılarak istifaya zorlandılar. Bir suç iddiası vardıysa açılan soruşturma yok. Rütbe düşürmek hüküm sayılmayacağına göre…

            Özetle, Şahin Bey adaylığı sonuna kadar hak etmiş olabilir. Başarılar dilerim. Ama usul ve yöntem yüzünden aday olana da, olmayana da haksızlık yapılıyor bence. Vekillikten düşen niye düştü, aday olan niye oldu, hiçbir açıklama yapılmıyor. Zaten muhatapları da korkudan davamızın yanındayız deyip, bir kenarda kendi içinde üzüntüsünü yaşıyor.

            Ak Parti’nin Elazığ’daki temsilcileri bu konuda ne düşünüyor, merak ediyorum. Kamusal alanda söyleyemezler de…

BİR KAHRAMANIN HİKÂYESİ

            Hep siyaset konuşuyoruz. Artık insanlar bıkmış durumda. Ama kahramanlarımızı bilmiyoruz, görmüyoruz…

            Ben köşemde ara ara kahramanlarımızı sizlere anlatmak istiyorum.

            Mesela modern zamanların beyaz atlı prensini…

            Yakışıklı, karizmatik, cesur, hoş sohbet… İsmi lazım değil şimdi. Bilenler Cino der.

            Size Cino’nun hikâyesini anlatacağım. Kötü kalpli üvey annesi kahpe Yarcan’ı! Taş medreseli dostu Ulubatlı’yı. Can dostu Gürbüz’le maceralarını. Uç Beyi Sencer’in Cino’yu nasıl koruması altına aldığını…

            Cino…

            Bir halk kahramanının adı, fantastik bir rüyanın başrol oyuncusu…

            Cino…

            Ve daha çok şey…

 

Yazarın Diğer Yazıları