Cengiz GÜLAÇ

TOLGA AĞAR BİZİM GİBİ BİRİSİ DEĞİL!

Cengiz GÜLAÇ

Köşe sahibi olmanın şehvetine kapılmadan önce size küçük bir sırrımı vereyim mi?

            Tolga Ağar bizim gibi birisi değil!

            Bizden birisi değil demiyorum, bizim gibi birisi değil!

            Müsaade ederseniz arz edeyim efendim!

            Söylemesi ayıptır, ilköğretimi birincilikle bitirip, dereceyle (Kutsal rakam olan 23’lükle) Anadolu Lisesini kazanmış (Şimdiki aklım olsa imam hatibe giderdim!), ta ortaokuldayken hukuk fakültesini kazanacağını beyan etmiş olan birisi olarak, birilerini takdir etmem o hormonlu egom için pek de kolay kabul edilecek bir durum değil!

            Okuyucu şahsımdan gıcık etmeden konuyu esasına getirtmekte fayda var!

            Ben Sayın Tolga Ağar’ı çok sevdim…

            Neden mi?

            Önce her günahkâr nefis gibi Tolga Ağar’ı kendimle kıyas ettim. İngilizce ve Almanca eğitim aldım. Adam benim zar zor cümle kurmaya çalıştığım o İngilizce lisanında ta Amerikalarda eğitim görmüş!

            İmrendim! Kıskandım, görmezden geldim!

            Başta gıcık oldum ama belli etmedim!

            Sonra açık aramaya koyuldum…

            “Tamam, belki Elazığ tarihinin gelmiş geçmiş en büyük siyasi karakterinin oğlu olabilirsin ama bana ne?” demeye hazırlanıyordum ki, adam tevazuuyla hormonlu egomu öyle bir susturdu ki, kendimi geri zekâlı belediye meclis üyesi aday adayı gibi hissettim!

             Sonra…

            “Elazığ’a ne faydan oldu ki?” diye sormaya yeltendim…

            Yerel siyasete kendisini meze yapıp, kim ilçelerde ve beldelerde belediye başkan adayı olacak, kim meclis üyesi olacak diye uğraşmayıp, üst ligde, partinin ana kademesinde bir şeyler yapmaya çalıştığını gördüm… Belli etmesem de hoşuma gitti! Bıyık altı güldüm…

            Hülasa…

            Yaninin yanisi özetle;

            Tolga Ağar güzel bir insan….

            Sevgili okur, başınızı okşayıp, hiçbir şey olup, çok şeymiş gibi yapanlara aldanmayın. Emin olun, Tolga Ağar az şey gösterip, çok şey peşinde…

            Bense, nefsimi bir tarafa bırakıp, gururla Tolga Ağar’ı izliyorum…

            Tolga Ağar bizden birisi değil…

            Bizim gibi birisi değil demiyorum, bizden birisi değil…

            Olur mu, başarabilir mi, bilmem ama Tolga Ağar yerel çapsızlıklarımızın değil, daha büyük hedeflerin peşinde. Bize düşen…

            O güzel insana sahip çıkmak…

ZÜLFÜ BAL MEDYANIN NAMUSUDUR!

            Çok şey biliyorum, az şey yazacağım…

           Bazı  Ak Partililer Zülfü Bal’ı sabah programındaki yorumlarından dolayı patrona şikâyet ettiler.

            Zülfü Bal ekonomik gerekçeler bahane sunularak kanaldan ilişkisi kesildi.

            Ak Parti iktidarına yaranılmaya mı çalışıldı, her iki yerel kanalda da en fazla izlenen Zülfü Bal birilerine mi battı, takdir sizlerin!

            Lakin, ancak, ama, fakat, binaenaleyh, zira…

            Artık kimse tarafından izlenmeyen, tek sesli hale getirilen ulusal kanallardan sonra Zülfü Bal birilerine batmışsa…

            O Zülfü Bal medyanın ve dahi koca şehrin namusudur!

            Yeteneksiz, şaibeli, fırsatçı, ithal, defolu insanların oyununa gelip, memleketin değerlerine sahip çıkmayan patronaj da bu vebalin altında ezilecektir, ezilmelidir ondan sonra!

            Başka da söyleyeceğim şey yok ondan sonra!

            Gerisi şehrin vicdanına kalmış ondan sonra!

            Ayıptır, az biraz nefisli olalım ondan sonra!

            Bu şehrin değerlerinin paçavra yerine konulmasına izin vermeyelim ondan sonra!

            Yazılı ve görsel medya! Şerefine, onuruna, şehrin evladına sahip çık! Artık medyadan pastırma kokusu gelmesinden utan ondan sonra!

            Eyyy MHP! (Gaza geldim!) Nefisli ol! Evladına sahip çık!

            Ha birde ondan sonra demeyi unuttum ondan sonra!

Yazarın Diğer Yazıları