Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti seçimleri biraz hararetli geçmişti. Sevgili Ağabeyim Semih Erdem seçimi kazanmıştı. Tartışmalar da unutuldu, gitti.
Meseleyi büyütmemek en doğrusuydu zaten. Her gün yüz yüze bakan insanların birbirini kırması doğru değildi.
Pazartesi günü cemiyet yeni binasına taşındı. Bir iş için Ankara’da olduğumdan açılışa katılamamıştım. Validen belediye başkanına, STK’lardan medya mensuplarına kadar yüksek bir katılım olmuş.
Cemiyetin yönetimini devralmış arkadaşlarımıza moral olmuştur. Demek ki Elazığ kamuoyu cemiyeti destekliyor, beklentileri yüksek.
Tekrardan Semih Ağabeyimi ve yönetimi tebrik ediyorum…
Güzeli yazdığımıza göre sıra geldi eleştirimize…
Davetiyeler hazırlanırken arkadaşlarla birlikteydim. Sohbet esnasında Ak Parti İl Başkanı Sayın Ramazan Gürgöze ile MHP İl Başkanı Sayın Oğuzhan Demir’in davet edilmeyeceğini öğrendim. Sebebini sorduğumda, herkesin yeni yönetimi ziyaret ettiğini veya en azından bir telefon açarak hayırlı olsun dediğini ancak bir tek bu iki ismin kendilerini adam yerine koymadıklarını söylediler.
Ben de arkadaşlara hata yaptıklarını söyledim. Sonuçta bu iki isim siyaseten Elazığ’ın yüzde seksenini temsil ediyor. Kabul ediyorum, iki başkan da hata yapmış. Keşke en azından nezaketen arasaydılar, iyi olurdu. Kem alat ile kemalat olmaz derler ya, yanlış da yanlışla düzeltilmez.
Semih Ağabeyle cemiyetin ikinci başkanı ve de gazetemizin imtiyaz sahibi olan Ahmet Toprak ağabeyime eleştirilerimi söyledim. İki başkanı davet etmemeleri halinde köşemde konuyu ele alacağımı söyledim.
Semih Ağabey eski gazetecidir. Eleştiri kültürünün değerini iyi bilir. Güldü, bir şey demedi.
Ahmet Toprak imtiyaz sahibi olmanın verdiği özgüvenle önce dudaklarını büzdü, güldü! Emin olmaya çalıştı. Sonra kendisine geldi ve tedirgin bir ses tonuyla Semih Ağabeye, “Abi vallahi yazar. Üstelik bizi duman eder. Ben gazetenin patronuyum, Cengiz’in değil! Hiçbir şey de yapamam!” dedi.
Ahmet Ağabeyin bu kabullenmişliği hoşuma gitti, nefsim okşandı, yazıyı yumuşattım!
Sevgili ağabeylerim, siz gazetecilik yaptığınızın farkında mısınız? Gazeteci husumet gütmez, intikam almaz. Her kişi ve kuruma eşit mesafede olur…
Gazeteci birisini sevmese dahi o kişi iyi bir şey yaptığında haberini yazar, destek olur. Sevdiği veya desteklediği kişi hata yaptığında usulünce uyarır.
İki başkanın da hata yaptığını düşünüyorsanız, çağırırsınız açılışa… Gelmezlerse kendi ayıpları olur, gelirlerse, ki geleceklerine eminim… Siz onları mahcup etmiş olursunuz.
Bu yazıyı okuduktan sonra her iki ağabeyimin de hata yaptıklarını anlayacağını düşünüyorum. Aksi takdirde Semih Ağabey büyüğümdür, bir şey yapamam ama Ahmet Toprak’ı duman ederim valla!
Haksız mıyım?
İmtiyaz sahibiymiş!
