Cengiz GÜLAÇ

SERKAN AKSAKAL'A NASİHATİMDİR! 

Cengiz GÜLAÇ

Seçim heyecanı başladı ya, televizyonlarda da hareketlenme başladı. Çok fazla olmamakla birlikte ara ara yerel kanallara bakıyorum. Kendisini anlatan aday adaylarını merak ediyorum. Zaten çoğunun ne söyleyeceğini biliyoruz ama yine de takip etmekte fayda var. 

Bir süre programlarına ara veren Serkan Aksakal çok sık aday adayı konuk etmeye başladı. Serkan’la çok sıkı fıkı olmasak da eskiden bir selamımız vardı. O eski selamımızın hatırına kendisine naçizane bir iki şey söylemek istiyorum. 

Sevgili Serkan, programlarında çok fazla konuklarını övmeni eleştirmeyeceğim! Mimiklerini çok fazla teatral bulduğumu, doğallıktan uzak durduğunu, konuklarına konuşacak fırsat vermediğini de eleştirmeyeceğim! Muhteşem bir sese sahipken, çekiciliğini abartmak için diyaframına işkence etmeni de eleştirmeyeceğim…! 

Serkan, bir şeyi anlamadım gitti… 

Ak Partiliyi konuk alınca Ak Partili oluyorsun, 

MHP’liyi konuk alınca MHP’li oluyorsun, 

CHP’liyi konuk alınca CHP’li oluyorsun, 

Saadet Partiliyi konuk alınca Saadet Partili oluyorsun, 

İyi Partiliyi konuk alınca İyi Partili oluyorsun…  

Yahu Serkan, sen nesin? 

Vallahi anlamaya çalışıyorum, seni kızdırdıysam özür dilerim. “İzleme kardeşim!” de diyebilirsin, saygı duyarım ama ben bir yerde tüketiciyim. Elli tane yerel kanal yok ki! Mecburen arada bir gözümüz kayıyor. 

“Serkan, sen nesin?” Derken program performansından bir düşünce çıkartamadığımı anlatmak istedim. Sakın başka bir şey akla gelmesin. Yoksa şimdi yazıdan etkilenip “Ben insan değil miyim?” şarkısını arabesk havasına kendini kaptırmana gerek yok! 

En son bir programda yirmi küsur yıldır bu mesleği icra ettiğini söylemiştin. Haddim değil ama profesyonel bir tüketici ve az biraz da olsa medya geçmişi olan birisi olarak doğrusunun ne olduğunu söyleyeyim mi? 

Elbette ki her gazetecinin bir dünya görüşü vardır. Yorumcu, köşe yazarı fikrini kıvırtmadan ortaya koyar, koymalıdır. Ama haberci, karşısında kim olursa olsun sorulması gerekenleri sormalıdır.  

Haberci yıkama yağlama işlerinden uzak durmalıdır. Kendi ideolojisinden birisi bile karşısında olsa, her soruyu soracak cesareti göstermelidir. 

Neyse, dediğim gibi, eğer kırdıysam özür dilerim. Şu seçim tantanası bitsin hele, başta spor medyası olmak üzere yerel basına bodoslama dalmayı düşünüyorum!  

Kırmadan, dökmeden eleştirilerimi yazacağım. Beni eleştiren olursa da, gocunmayacağımı şimdiden taahhüt ederim. Zira verecek cevabım, yazacak kelamım yoksa, bunca afra tafraya ne gerek var ki?

Serkan’ı eleştirdik diye diğerleri bir halta yarıyor sanmayın! En yeteneklilerinden biri Serkan, düşünün! Tezgâhtarlıktan gelip saçını başını değişik şekillere sokup aykırı takılmaya çalışıp bugün başımıza futbol analisti kesilen mi dersin, ağzını yaya yaya dişlerini ekrandan neredeyse gözümüze sokup ha bire WhatsApp hattından kendisini övdüren mi dersin, komik tıraşıyla anlattıklarına konsantre olamadığımız sevgi pıtırcığı rollerinde davranan hesaplı duayenler mi dersin… Kimler yok ki?   

Sıkıntı nerde biliyor musunuz? Memlekette yetenekli adam bulmak çok zor. Geçen hafta Haber Türk Elazığ’dan seçim yayınlarının ilkine başladı. Veyis Ateş sokakta Elazığlılarla röportaj yapmış. Adamdaki rahatlığı, doğallığı, özgüveni, sıcaklığı gördünüz mü?

Yerel medyamızda en büyük sıkıntılardan bir diğeri ise, neredeyse hiçbiri okumuyor! İddia ediyorum, mesleğiyle ilgili bir tane kitap okuyan yoktur! Delikanlı gibi oturup konuşalım. Haftada… Hadi ayda… Ya hu onu da geçtim, yılda kaç kitap okuyorlar? Tamam, kitap kurduyum demiyorum, yanlış anlaşılmasın ama hiç olmazsa bir iki satır okuduğumu da biliyorsunuz!

Kitabı geçtim; yalansız, hilafsız günde kaç tane ulusal köşe yazarını okuduklarını söylesinler! Sonuç da böyle oluyor işte! Neyse…

Başa dönecek olursak, şimdi olaylara biraz eleştirel bak dedim diye Serkan konuklarına bodoslama dalmasın! Çocuk başına iş alacak! 

Serkan sen bildiğin gibi yap kardeşim! Köşemi doldurmak için boş konuştuğumu farz et gitsin!  

Yazının devamında diğerlerini düşündüm de, Serkan sen kralsın yaw! Valla!

“Kral” dedim de bak şimdi aklıma ne geldi! Kral!!!

Şaka şaka! Hepinizi seviyorum!

 

Yazarın Diğer Yazıları