Cengiz GÜLAÇ

ŞAHİN VS BİLAL!

Cengiz GÜLAÇ

            Dikkat ettiyseniz yerel seçimlerin sıcaklığını halen daha hissetmedik. Ak Parti’nin ve MHP’nin bir adayları belli olalı bir hafta oldu. Sahada hiçbir hareketlenme yok.

            Ben bu sessizliği şu şekilde analiz ettim…

            Muhtemelen şu anda yoğun bir şekilde belediye meclis üyeliği pazarlığı yapılıyor. Güçlü bir başkan ve başarılı bir belediyenin olmazsa olmaz şartlarının başında belediye meclisinin nasıl oluşacağı geliyor.

            Görgüye dayalı bilgim yok ama eminim şu anda adayların etrafı taklacılarla doludur! Pos bıyıklı koca koca adamlar sevgi pıtırcığı edasıyla ne şirinlikler yapıyordur! Partilerin genel merkezleri liyakati ön plana alıyor mu ki, belediye meclis üyeliğinde ehliyet ve liyakat ön planda olsun? Adamların yaptığı normal…

            Ama aslında normal olan şu…

            Bir belediye meclisinde en az iki hukukçu (Ben hariç!), iki inşaat mühendisi, iki mimar, iki çevre mühendisi, iki sosyolog, iki mali müşavir, iki sanatçı/yazar olmalıdır… Daha sonrada farklı meslekler temsil edilebilir, bölgesel dengeler gözetilebilir. Bu şekilde kimsenin davranmayacağını biliyorum ama yine de biz yazmış olalım.

            Partiler ilçe ve belde adaylarını açıklamadı henüz. Bu çalışmalar devam ettiği için de partiler tarafından kampanyalar başlamadı. 

            Seçime uzun bir süre var. Erkenden anlatacakları tüketmenin bir anlamı yok. Ayrıca CHP, SP, İp ortak aday çıkartabilir. Kulislerde konuşulanlar doğruysa eski Ak Parti Milletvekillerinden Sayın Faruk Septioğlu Saadet Partisinden aday olabilir. Teklif yapılmış mı, ne cevap verilmiş…? Ortada net bir bilgi yok. En azından ben bilmiyorum.

            Septioğlu kabul ederse ne olur? Dengeler değişir mi?

            Elazığ siyasetinde Palu’nun ağırlığının olmadığını söyleyecek kimse çıkmayacaktır. Ama son dönemde Palu ticaret odasını kaybetti, vekillikte ağırlığı kalmadı… MHP ve Ak Parti Palulu aday göstermedi. Belediye de gitmek üzere!

            Bunlar yetmezmiş gibi, Ak Parti adayı açıklandığı gün birçok Sürsürülü hemşerimiz sosyal medya üzerinden Palulularla dalga geçti, incitici paylaşımda bulundu. Muhtemelen bu kişiler uyarılmış olacak ki, daha sonra bu tür paylaşımlar yapılmadı.

            Belediyeyi almak isteyen aday herkesin oyunu almalı. Bölgecilik yapan zarar görür. Doğru da değil…

            Septioğlu veya toplumda kabul gören, Palu oylarını toplayabilen bir ittifak adayı başarılı olabilir mi? Bekleyip görelim.

            Ben artık feodal anlayışın siyaset üzerinde çok fazla etkili olduğunu düşünmüyorum. Bunun çok boyutlu sebepleri vardır. Belki bir başka yazımızda konuyu ele alırız. Ancak şu kadarını söyleyeyim, bu seçimde doksanlarda olsaydı Paluculuk kesin etkili olurdu…

            Son olarak da adaylar hakkında bir iki kelam etmek istiyorum…

            Önümüzde uzun bir zaman var. Allah ömür verirse daha çok yazıp çizeriz. Şimdilik genel bir iki cümle kuralım.

            Sayın Şahin Şerifoğulları;

            Tecrübe meselesi başını ağrıtacaktır. Mevzu genç olması değil. Hatta gençlik avantajı bile sayılır. Tecrübe derken…

            Şahin Bey aday adaylığı başvurusu yaparken kendisini şöyle anlatmıştı: “Ak Parti’nin her kademesinde görev almış bir ailenin ferdi olarak…!”

            Kazanması halinde belediyeyi ailecek yöneteceklerse, sıkıntı yok! Ama diğer türlü profesyonel bir mesleğin icra edildiğine dair elimizde herhangi bir özgeçmiş yok. Tarih mezunu olduğunu biliyoruz ama bildiğim kadarıyla mezun olduktan sonra meslek icra edilmemiş.

            Belediyecilik konusunda mevzuata hakim mi, projeden anlar mı, idarecilik geçmişi var mı, herhangi bir ekip kurulmuş mu…?

            Dedim ya, uzun bir zaman var. Şahin Bey bu süre içinde eleştirilere cevap verebilir, kendisini anlatacak zamanı bulabilir...

            Prof. Dr. Bilal Çoban;

            Daha önce kaybettiği bir seçimi, ne değişti ki kazansın?

            Bu soru Bilal Beyin en büyük sıkıntısı gibi duruyor. Geçen beş yılda Bilal Bey’in çok iyi çalıştığını biliyoruz. Her yere gitti. Her düğüne, her taziyeye, her mahalleye…

            Tanınmaya ihtiyacı yoktu zaten. Belki insanlara dokunması fayda sağlayacaktır ama yeterli olacak mı?

            İyi Parti’ye giden oyları döndürebilir mi? İyi Parti CHP ve Saadet Partisi ile ittifak kurarsa oylar döner mi?

            Klasik MHP tabanından gelmiş ideolojik yönü olan birisi olarak partisine mesafeli on binlerce insanı nasıl ikna edecek…?

            Teşkilatla yaşadığı uyum sorununu aşabilecek mi? Parti içinde paralel teşkilatlanmaya gittiği eleştirilerini dindirebilecek mi?

            El altından Palu oylarını tahrik edebilecek mi veya işe yarayacak mı?

            Neyse…

            Daha yazacak çok şey var. Kısaca her iki adayı bekleyen eleştirileri, önlerindeki handikapları yazmaya çalıştım. Daha seçime dört ay var. Kim, bu ve benzeri eleştirilere daha iyi cevap verip kendisini anlatmayı başarırsa seçimde ipi göğüsleyecektir.

            Bize de izlemek düşüyor. Adayların yolda yürüyüşlerini köşemizde değerlendirmeye devam ederiz…

            Allah herkesin gönlüne göre versin…

            Kalın sağlıcakla…!

            Selam ve dua ile…!

            (Galiba yerel bir konu yazdım diye böyle bitti! Hiç farkında bile değilim!)

Yazarın Diğer Yazıları