Efendim herkese merhaba,
Zorunlu bir aradan sonra yine köşemize dönmüş olduk. Yaz ayından kaynaklanıyor olsa gerek, yazı yazmadığım son on günde çok fazla önemli olay olmadı.
Ancak son zamanlarda “Organize çakallığın” kol gezdiği memleketimizde attığımız bir tokadın sesinin çok başka yerlerden geldiğini gördüm!
Nasıl mı?
İzah edeyim efendim…
“Mehmet Ağar’dan Çapsız Ağrılarımıza Güzel Bir Örnek!” başlıklı yazımda farkında olmadan okkalı bir tokat atmışım. Farkında olmamam niyetimden kaynaklanıyor. Yazı konusu, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne atana kıymetli hemşerimiz Sayın Mehmet Aktaş’ın atama haberinin DHKP-C artığı yayınlarla ulusal basında yer alan sol yayınlarda çıkan haberlerden esinleniyordu.
Birçok yayın atamayı “Mehmet Ağar etkisi” başlığıyla vermişti. Ben de haberlerden hareketle, “Türkiye bir hemşerimizin geldiği kıymetli bir makamı ve bu atamada etkisi olduğu söylenen diğer bir değerli siyasetçimizi konuşurken şehirde il özel idaresindeki atamalar üzerinden fırtına kopartmanın çapsız taşra lakırdılarımız olduğunu” vurgulamaya çalıştım.
Farkında olmadığım, niyet kısmı burasıydı. Zira atamada kimin etkili olduğunu bilmem mümkün değildi.
Yazıyı yazdıktan sonra…
Pardon, tokadı attıktan sonra fark ettim ki, ses taa İran’dan geldi! İran derken, bir zamanların moda akımı olan İrancıların artıkları ilk önce itiraz etmiş!
Tabi hoşuma gitti. Niyet başkaydı ama akıbet ilginçti. Düşünmeye başladım…
Mehmet Ağar ismi kime, kimlere, hangi gruplara batıyordu?
Sayın Tolga Ağar Elazığ’dan vekil adayı olduğunda şehir çok ümitlenmişti. Genç, eğitimli, tuğla gibi siyasi tecrübesi olan bir babanın yanında büyümesi… Derken, şehir olarak üzerimizdeki ölü toprağı belki kalkacak diye düşünmeye başlamıştık…
Orcik Festivalini düşünün. Bu şehirde sadece fesat üretenler yok, güzel bir fikri satın alacak on binler var…
Sonrasında uzun zamandır “Organize Çakalların” sahneye koyduğu fesat filmini düşünmeye başladım! Tolga Ağar’a duyulan sempatiyi ve halkın samimi beklentisini kafamda canlandırdım…
Üstüne, çoğu kişi yazımı desteklerken; Mehmet Ağar ile ilgili yazıma duyulan organize tepkiyi masaya yatırdım…
İyi oldu, iyiii…
Farkında olmadan tokat yerini bulmuş!
Sevgili organize çakallar, demeyin ki kimse bizi fark etmiyor!
Erkekler öyle bir filim sahneye koyar ki, vallahi figüran bile olamazsınız!
TAYLAND’A KRAL OLMAK VARMIŞ!
Sevgili okur, Tayland Kralı Maha Vajiralongkorn eski yakın koruması olan Sineenat’i “Resmi Metresi” yapmış! Vallahi doğru söylüyorum. Artık kaç tane gayri resmi metresi varsa!
Haaa, resmi metresini kendi resmi gazetelerinde yayınlamış mı, bilmiyorum!
Kral abimiz 2016 yılında da bir orgeneralle evlenmiş.
Resmi metres törenine eşi, protokol, davetliler falan katılmış. Resmi metres yerde kralın ayaklarına kapanmış. Kral olacaksan böyle olacaksın!
Haberi okuyunca, tek adam eleştirilerinin tartışıldığı, ağır aksak da olsa yürüyen cumhuriyetimizi düşündüm.
Sonra…
Atatürk…
Minnetle, hürmetle, saygıyla anıyorum…
