Artık televizyon izlemeyi bıraktığım için…
Doğru ifadeyle, televizyonda haber ve tartışma programlarını izlemeyi bıraktığım için sıklıkla Youtube sitesindeki videoları izliyorum.
Merkez medyada yer bulamayan, bir kenara sürülmüş insanlar internette kendilerine yer bulmaya çalışıyor. Sansürsüz, sözün kıymetinin olduğu alanlar artık televizyonlar, gazeteler değil, internet siteleri olmuş durumda.
Yine bir gün, gece yarısını devirip, en çok eğlendiğim o kendimle baş başa olduğum saatlerde… Youtube sitesinden Prof. Ahmet Arslan ile Dücane Cündioğlu’nun “Felsefe ve Biz” başlıklı konferanslarını izliyordum.
O konferansta söylenen sözlerin hepsi de muhakkak ki çok değerliydi. Ancak Cündioğlu’nun bir sözü dikkatimi çekmişti:
“Kendiliğinden zaten değerli olan şeylere değer katamazsınız!”
*****
Yazarlık serüvenine ilk başladığımda daha çok ulusal konuları ele alıyordum. Yerelle ilgili çok fazla bilgim olmadığı gibi yerel aktörlerin neredeyse hiçbirini tanımıyordum.
Zaman ilerledikçe daha çok insanla tanışmaya başladım. Gördüklerim ve duyduklarım yerel konuları ele almamda bana yardımcı oldu.
Yerel yazılarımda şunu fark ettim…
Yerel bir konuyu ele aldığınız bir yazıda asla herkesi mutlu edemiyorsunuz…
Yazıda adı geçen kişiyi sevmeyenler yazınızın içeriğine hiç bakmıyor. O yazı onlar için peşinen kötü bir yazı oluyor.
Sadece yazıyı beğenmeseler iyi, bazıları anında size kulp takıyor! (Herkesi kendisi gibi yavşak zannedenler bu yazının konusu olmadığı için bu kısmı es geçelim!)
Hatta yerel yazılarımda, söz konusu siyasetse, “dava arkadaşlığının” içi boş bir lakırdı olduğunu gördüm! Bir siyasi hakkında olumlu sözler sarf ettiğinizde ilk önce o siyasinin partilileri rahatsız oluyor!
Geçmişe dair yazılarımla ilgili çok örnek verebilirim ama gerek yok sanırım. Son döneme ilişkin bir örnek verecek olursam…
24 Haziran seçimleri öncesi hiç tanımadığım Ak Parti Milletvekili Sayın Tolga Ağar’ı zamanla yakından tanımaya, izlemeye başladım. Karşılaştığım sonuçla ilgili de olumlu düşüncelerimi köşemde zaman zaman sizlerle paylaştım.
Kendiliğinden zaten kıymetli olanı görmesem ne olurdu, görsem ne olurdu?
Ama benim gördüğüm, veya bana göre gördüğümü zannettiğim kıymeti dile getirmeme ilk önce aynı siyasi çevrenin burun bükmesinden bir kıymet çıkmasa gerek!
*****
Evet, üstadın da dediği gibi, kendiliğinden zaten kıymetli olan şeylere kıymet katamazsınız…
Yerel seçimin sıcaklığını her geçen gün hissettiğimiz şu günlerde, eğer bir aday kendisinde bu şehrin mührünü taşıyacak kıymeti görmüşse, kimin ne dediğinin ne önemi olabilir ki?
Kendi adıma, bu köşede yaptığım değerlendirmelerimde, hiçbir kıymeti olmayan bir adayı sabah akşam övsem bile bir kıymet katabilir miyim?
Benimle aynı fikirde olmayan adaylar, yanlış düşündüğümü söyleyebilir, zaten kendilerinde bir kıymet olduğunu düşünebilir…
Ama bilmeliler ki, ne kendiliğinden zaten kıymetli olana bir kıymet yükleyebilirim, ne kıymetini değersizleştirebilirim, ne de kıymetsize bir değer yükleyebilirim…
Başlıktaki sorunun cevabını halen daha merak mı ediyorsunuz?
Bence…
Sandığı bekleyelim!
