İngiltere’de yaklaşık 11 yıl kadar yaşamış bir arkadaşım bana çok ilginç bir şey anlatmıştı. Dediğine göre İngiltere’de çok hayli tuhaf bir restoran varmış. İlginçliği yemeklerinin lezzeti veya hizmetin kalitesi değilmiş.
O restoranda çalışanlar sürekli olarak müşterilere hakaret ediyormuş! Siparişiniz geldiğinde garson yemeği hakaret ederek masaya koyuyormuş. Bir şey istemek için seslendiniz mi, garson küfürle karşılık veriyormuş…
Genelde gençlerin takıldığı bu restoranda giden müşteriler hakaret yemekten acayip zevk alıyorlarmış ve sırf bunun için gidiyorlarmış…
*****
Geçen hafta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Meclisteki grup toplantısında Cumhurbaşkanımız hakkında şöyle bir iddiada bulundu:
“Çocuklarının, dünürünün, eniştenin, kardeşinin, eski özel kalem müdürünün yurtdışında, vergi cennetinde bir şirkete milyonlarca dolar para gönderdiklerini biliyorum.”
Sayın Kılıçdaroğlu daha önce de benzer iddialarda bulunmuştu ve karşılığında Sayın Erdoğan çok ağır cevaplar vermişti. Bu sefer de Sayın Cumhurbaşkanının cevabı çok sert oldu.
Cumhurbaşkanı kendisini ve birçok yakınını dolaylı olarak hırsızlıkla suçlayan Kılıçdaroğlu’na ağır sözlerle karşılık verdikten sonra kendisine meydan okudu. Kemal Beyin iddiasını ispatlaması halinde cumhurbaşkanlığı makamını anında bırakacağını söyledi ve aksi bir durumda, ispatlayamaması halinde Kemal Beyin genel başkanlığı bırakmasını istedi…
Yıllardır Kemal Bey benzer iddialarda bulunuyor ve kontrollü(!) şekilde Cumhurbaşkanından fırça yiyor! Niye böyle yapıyor, neden bu kadar hakaret işitmekten zevk alıyor, hiçbir zaman anlamadım…
*****
Arkadaşımla karşılaştığımda bahsettiği o restorandın adresini bu sefer alsam iyi olur. Yakın vadede İngiltere’ye gitme ihtimalim görünmediği için adres almak aklıma gelmemişti.
Hem İngiltere’ye gidip de manyak mıyım ki kendi paramla elin ecnebisini kendime hakaret ettireyim. Nasıl olsa burada sosyal medyanın feyk hesaplarından bedava hakaret yiyoruz!... Diye düşünmüştüm.
Ben gitmem ama Kemal Bey gidebilir! Allah rızası için yardımcı olayım kendisine. Sevaba girmiş oluruz…
Sürekli aynı kişiden fırça yemekten sıkılmış olabilir. İmkanları da var nasıl olsa. İngiliz sosyal demokratlarını ziyarete gidince uğrar. (Ara ara bu Avrupalı solcularla CHP’liler bir araya geliyor ya, ne konuşuyorlar hiç anlamıyorum! Adamlar CHP’yi faşist sayıyor da!)
*****
Kemal Bey: Hey garson, bakabilir misin? (Çok heyecanlı. Garsondan sert bir cevap bekliyor.)
Garson: Hay senin… A aaa, bir dakika. Sen Kemal Kılıçdaroğlu değil misin?
Kemal Bey: Evet. Tanıdınız demek. (İngilizler bile beni tanıyor diye gururlu bir yüz hali var yüzünde.)
Garson: Kemal Abi ben Paluluyum! Abi burası seni kesmez. Sen Erdoğan’a alışmışsın! Yemekler benden abi, afiyet olsun. Memlekete selamlar…
