Cengiz GÜLAÇ

FETÖNÜN TUZAĞINI GÖREMİYORLAR

Cengiz GÜLAÇ

            Uzun zamandır bu yazıyı yazmaya karar vermiştim. Bir türlü fırsatını bulup yazamadım. Geçen gün bir ağabeyimle telefonda sohbet ederken konuyu konuşmaya başladık ve bana “Cengiz senin kalemin iyi. Bu konuyu mutlaka yazmalısın…” dedi. Geç kaldığımı o zaman fark ettim…

            16 yıldır ülke Ak Parti iktidarı tarafından idare ediliyor. Ülke bu süre sarfında sayısız badire atlattı. Ergenekon davaları FETÖ’cülerin alçaklıkları yüzünden kumpas davalarına dönse de, Ak Parti iktidarının ilk yıllarında askerin içerisinde Eldiven, Ay Işığı, Sarı Kız gibi darbe teşebbüsü iddiaları ortada kaldı.

            Gezi olayları, hendek savaşları, 17/25 Aralık yargı darbesi, 15 Temmuz hain darbe/işgal kalkışması derken yaşanmadık sıkıntı kalmadı.

            Daha önce birkaç sefer köşemde FETÖ’cülerin özellikle sosyal medya üzerinden toplumu yönlendirmede, algı yapmada çok hünerli olduklarını yazmıştım. Kendilerini Atatürkçü, solcu, ülkücü, İslamcı, liberal vs göstererek FETÖ’cü kimliklerini saklayarak topluma nifak tohumları ektiklerini biliyoruz.

            Biliyoruz ama önlemini alanı da görmüyoruz! Burası işin ayrı boyutu…

            Mesela itirafçı olan bir Cumhuriyet Savcısı ifadesinde örgütten talimat gelince bir günde hepimiz ülkücü olduk dediği zabıtlarda mevcut. Ülkücülerin içinde FETÖ’cüler var demek istemiyorum. Talimatla adamların nasıl renklerini değiştirdiklerine örnek vermeye çalışıyorum sadece.

            Hülasa, FETÖ Recep Tayyip Erdoğan’a zarar vermek için neyi denediyse ters tepti. Onlar zarar vermeye çalıştıkça Erdoğan’ın arkasında halk kenetlendi.

            Sonra bu işin bu şekilde olmayacağını anladılar. Zarar vererek, vurarak Erdoğan yıkılmıyordu. Erdoğan’ın itibarı zedelenirse yıkılacağını anladılar. Nasıl mı?

            Erdoğan’ın diktatör algısı her muhafazakârı rahatsız eder. Zira sıradan muhafazakâr yurttaş diktatörü değil, kendisinden olanı sever. Şatafattan rahatsız olur.

            Allah’ın bütün sıfatlarını üzerinde toplayan lider derseniz o cümle bin Gezi Kalkışması etkisindedir…

            Cumhurbaşkanının sözlerine itaat farz derseniz, bu beyan on bin hendek savaşı etkisi yapar…

            Peygamberden sonra en mübarek kişi Erdoğan derseniz, bu yüz bin 15 Temmuz travması yaşatır insana…

            Sonra ne oldu?

            Bu tür söylemler tabanda ciddi rahatsızlıklar oluşturmaya başladı. İsimlerini, kim olduklarını bilmesem de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın çevresinde olan insanların kendisine iyilik yaptığına inanmıyorum. Zira Sayın Erdoğan’ın eleştiriye açık olduğu, bu tür yalakalıklardan haz etmediğini Cumhurbaşkanını eskiden beri tanıyanlardan çok dinlemişimdir. Ama bugün yalakalık adı altında resmen itibar suikastlığı yapılıyor.

            Saklamanın anlamı yok. Ak Parti seçmeni olan sıradan vatandaş bu görüntüden rahatsız. Şimdiye kadar bu rahatsızlık sandığa sadece bir kere, o da 7 Haziranda yansıdı. Bundan sonrasını Allah bilir…

            Özetin özetine gelince…

            FETÖ vurarak Erdoğan’ı yıkamadı, yıkamaz da… Ancak kriptoların yarattığı algıyla Cumhurbaşkanı onu sevenlerin karşısında sevimsiz hale getirilmeye çalışılıyor.

            Bunu ben görüyorum. Muhakkak ki Ak Partililer ve teşkilatlar da görüyordur. Peki neden mi susuyorlar?

            Meselenin cevabı sadece yalakalık gibi masum bir suç değildir herhalde!

Yazarın Diğer Yazıları