Cengiz GÜLAÇ

BELEDİYE SEÇİMLERİNDE BU TÜRDEN ADAYLARA İTİBAR ETMEYİNİZ!

Cengiz GÜLAÇ

            Kurban bayramında önce sevgili hocam İbrahim Menengiç beni Radyo Kent’teki programına konuk etmişti. Siyaset ve spor üzerine sohbet etmiştik.

            O programda bir uyarıda bulunmuştum. Özetle şöyleydi:

            “Yerel seçimler yaklaşıyor. Kimlerin aday adayı olacağını bilmiyorum. Vekil olmak istiyorum, olmazsa belediye başkanı olmak istiyorum, o da olmazsa il başkanı olmak istiyorum diyen kim varsa peşin peşin eleştireceğimi şimdiden söyleyeyim…”

            Geçen gün de Ezgi Radyo’nun sahibi sevgili Ahmet Paki Kaymaz kendi sosyal medya hesabı üzerinden benzer bir şey paylaşmıştı. Sami Demirbağ hocam bu konuda ne düşünüyor, bilmiyorum. Zira kendisinden alıntı yapmadan yazılarımı zor yazıyorum! Bu bir deneme olsun…

Toplumda düşünceme yakın insanları görmek beni mutlu etti. Demek ki aklın yolu birmiş. Halk totoculardan bıkmış!

            Daha önce de söylediğim gibi, kimlerin aday adayı olacağını bilmiyorum. Gaipten haber almıyorum. Kimse de aday adayı olacağını gelip bana danışmıyor. Şimdiden yazıyorum ki, ileride eleştirdiğim zaman birilerinin adamı olduğu için yazıyor demesinler. Ben meseleye kişiler üzerinden değil, ilkesel bakmaya çalışıyorum.

*****

            Bir insanın vekil olmayı istedikten sonra, olmayınca belediye başkanı olmayı istemesinde ne gibi bir sıkıntı olabilir ki?

            Açıklamaya çalışayım…

            Mesela futbol maçı 11 kişiyle oynanır. Tarihte istisnaları olmakla birlikte hiçbir futbolcu kaleci olmak istiyorum ama olamazsam da hücum oyuncusu olayım demez. Ama bakıldığında 11’i de futbolcudur.

            Yani vekiller ve belediye başkanları siyasi kişiliklerdir diye birisini yapacağına inanan kişi diğerini de yapabilir anlamı çıkmaz. Yasama faaliyeti konusunda insanın kendisini yeterli görmesi ayrı şey, belediye başkanından beklenen bilgi birikimi ayrı şey.

            Ülkemizde her iki makamı da yapan çok insan var. Liyakat değil, yakınlıklar önemli olduğu için kimse işin garabetine bakmıyor zaten.

            Sadece vekilliği veya sadece belediye başkanlığını düşünen insanlara sonsuz saygı duyuyorum. İlkeli bir tavır olduğuna inanıyorum.

            Ama onu olamadım bunu olayım bari diyecek olanlara ben de diyorum ki, ya hu bir şey olmak zorunda mısın?

            Ha çok mu olmak istiyorsunuz?

            Buyurun gelin. Tarafsız, objektif bir röportaj yapayım sizlerle. Hiçbir şeyi yapamayacağınızı beş dakikada ispatlayayım size!

            Aslında hiçbir şey olamayacak insanların her şeyi olabileceğini zannettiği bir ilde yaşamak da hepimizin laneti galiba!

SABAHATTİN KAYA MİLLETİN MORALİNİ BOZUYOR!

            Mesele mutlaka bir şey olmak değilse, Akçakiraz Belediyesi’ni örnek verebiliriz…

            Önümüzdeki seçimlerde Akçakiraz Belediyesi için kimler Ak Parti’den aday adayı olmayı düşünüyor, kimler diğer partilerden aday adayı olmayı düşünüyor, bilmiyorum.

            Bildiğim, mevcut Belediye Başkanı Sayın Sabahattin Kaya millette moral bırakmamış!

            Zira Akçakiraz’da kim belediye başkanlığına niyet edebilir ki? Bana sorarsanız adaylık konusunda Sebahattin Kaya’nın yeri garanti. Tabii ki partisi fantezi peşinde koşmazsa! 

            Hatta imkân olsa, Akçakiraz’da hiç sandık kurulmasa çok daha iyi olur. Adam işine gücüne bakar. Nasıl olsa heyecansız, hareketsiz bir seçim olacak. Diğer partiler nezaketen karşısına ya aday çıkartır, ya da çıkartmaz!

            Sebebi çok basit…

            Kaya, belediyenin imkânlarına göre elinden gelenin fazlasını yapıyor. Bir gidip Akçakirazlılara sorun, başkanlarını inanılmaz seviyorlar. Halkla iç içe…

            Bir beldede vatandaş belediye başkanından daha başka ne isteyecek ki?

            Bu seçim Akçakiraz’da kimse bir şey olma derdine girmeyecek, ne güzel ama! Dedikodu, tantana olmayacak.

            Hendik Belediye başkanı da böyle çok başarılıymış!

            Kafam karıştı! Neyse…

            Yazı bitti. Herkes dedikodusuna dönebilir!

Yazarın Diğer Yazıları