Cengiz GÜLAÇ

BEHÇET SUSMAZ BENİ SAVCILIĞA ŞİKÂYET ETMİŞ!

Cengiz GÜLAÇ

            Sevgili okur, sevgili ülkücüler, sevgili Elazığlılar,

            İyi bir insan mıyım? Bilmiyorum, seven var, sevmeyen var…

            İyi bir yazar mıyım? Bilmiyorum, beğenen var, beğenmeyen var…

            İftira atar mıyım? İşte onu biliyorum, zinhar, asla…

            Bu gereksiz duygu testini yaptıktan sonra meseleyi özetlemeye çalışayım…

            MHP’den iki dönem belediye başkanlığı, sayısını bilmediğim kadar il başkanlığı yapıp halen daha MHP’den belediye meclis üyeliği yapan Behçet Susmaz hakkında bir yazı yazmıştım. Kendisine her şeye rağmen çok değer verdiğim için, zarar görmemesi için elimden geldiği kadar nezaketi, saygıyı elden bırakmamaya çalıştım.

            “Başkanım Hiç mi Eliniz Titremedi?” başlıklı yazımın özeti şöyleydi:

            “Sayın Behçet Susmaz, her yerde duyuyorum ki, seçimlerde İyi Parti’ye oy istemişsiniz! Eğer doğruysa, ki bunca insan neden yalan söylesin?,… Hayatınızdan Üç Hilali çıkartınca geriye kocaman bir hiç kalıyorsa… Başkanım üç hilalden başka  bir partiye oy isterken, hiç mi eliniz titremedi ?,…”

            Gazetemize tanıklar beyanda bulunuyordu, Behçet Susmaz İyi Parti’ye oy istiyor diye. Eğer Behçet Susmaz diğer muhalifler gibi partiden istifa edip İyi Parti’ye geçseydi, bu son derece saygıyı hak eden bir tercih olurdu ve Allah şahit ki, MHP yönetimini eleştirirdim, on yıl belediye başkanlığı, il başkanlığı, belediye meclis üyeliği yapan birisini nasıl kaybedersiniz diye. Ama MHP’de aktif siyaset yapan birisi MHP tarihinin en büyük kırılma anında ihanet edenleri el altından destekleyemezdi…

            Tanıkları geçtim, isimsiz bir kişi tarafından bir belge geldi gazeteye. Behçet Susmaz TC Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı’na 305194 başvuru nolu imzalı belgeyle 06.06.2018 tarihinde saat 10:43’te Meral Akşener cumhurbaşkanı adayı olsun diye imza vermiş. İl yönetimi gereğini mutlaka yapacaktır, yapmalıdır…

            Belgeye baktım, efkârlandım… Bir cigara yaktım. Babam, babamın gençliği aklıma geldi. Ülkücü şehitleri düşündüm… Hürmet ağır bastı, ne yazı yazdım, ne de gazetede belgeyi haber yaptırdım.

            Sonra seçim oldu. MHP sadece 185 oyla vekilliği kaybetti. Oğuzhan Demir benim dostumdur. Mücadelesini düşündüm. O zaman daha yeni çiçeği burnunda il başkanı olan Sayın Semih Işıkver’in 24 saat kendisini nasıl paraladığını düşündüm. İhaneti tarttım. Sinirlendim, öfkelendim…

            Yine de hatır belası saydım ve son derece duygusal yönü ağır olan, her satırı vefa kokan “Başkanım Hiç mi Eliniz Titremedi?” başlıklı yazımı yayınladım. Zira yazmak zorundaydım. Tarih önünde vebalim vardı. Ne tanıklardan bahsettim, ne de belgeden…

            Sonrasında ne oldu biliyor musunuz? Behçet Susmaz, kendi ayıbından utanmak yerine gitmiş beni savcılığa şikâyet etmiş! Canı sağ olsun deyip geçmeyi düşündüm. Nefsim ağır geldi.

            Sevgili okur, sevgili Elazığlılar, sevgili ülkücü kardeşlerim…

            Ben yazımı yazarken vefa duygusuyla ne tanık gösterdim, ki çok fazla tanık gösterebilirdim… Ne de belgeyi yayınladım. Bir acı kahvenin kırk yıl hatırı var dedim de sadece iki satır yazı yazdım. Tarih önünde vebalim vardı, yazmalıydım…

            Behçet Susmaz mahcup olmak yerine koşup beni savcılığa şikâyet etmişti.

            Behçet Bey, ben yalan söylemem, ben iftira atmam, hele hele vefasızlık asla etmem. İki kelam sitem ettim, ne tanık gösterip ne de belge yayınlayıp sizi utandırma yolunu tercih ettim.

            Buyurun belge. Arayıp İyi Parti’ye oy istediğiniz kişileri inkar edin,… PTT meydanında boynuma yular takıp anırmazsam adam değilim!

            Ve bir daha buyurun, bu yazımı da savcılığa şikâyet edin. Alıştım nasıl olsa!

            Ama unutmayın…

            Ben yalan söylemem. Ben iftira atmam…

            Ben, sizin gibi makam sahibi olmayan 78 kuşağının binlerce kahramanından birisinin oğluyum! Duydum ki demişsiniz ben babasını tanımıyorum. İltifat etmişsiniz! Zaten tanısaydınız İyi Parti’ye oy istemezdiniz, Meral Akşener’e imza atmazdınız!

            MHP 185 oyla vekil kaybettiği için vicdanınız hiç rahatsız olmuyorsa, savcılığa beni bir daha şikâyet edecekseniz, buyurun misafirim olun, dilekçenizde yardım edeyim!

            Bilin ki, sizin şikayet dilekçeniz benim için ancak şeref belgesi olur…!

            Eğer bu yazı için de şikâyet edileceksem…

            Sayın savcım, köşemde yazdıklarımdan başka verilecek cevabım yoktur vesselam!

 

 

Yazarın Diğer Yazıları