Cengiz GÜLAÇ

BAŞKANLIĞA ADAYIM!

Cengiz GÜLAÇ

Sevgili okur, biraz dertleşsek mi, ne dersiniz?

            Birkaç aydır sessiz sedasız yerimde oturuyorum. Yerimde oturuyorum derken, hiçbir angut bu beyandan kendisine bir başarı hikâyesi çıkartmasın ondan sonra! Meseleleri anlamaya çalışıyorum, insanların yavşaklık potansiyellerinin sınırının ne kadar olacağını merak ediyorum!

            Özetle, kimseyle işim yok. Kendi basit hayatımı yaşamaya çalışıyorum, hepsi bu.

            Ama millet durmuyor. Bazen öyle şeyler oluyor ki, sinirleneyim mi, sevineyim mi, karar veremiyorum. Misal mi?

            Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti’nde bu hafta seçim yapılacak. Şimdilik iki aday var. Birinci aday Fırat Gazetesi imtiyaz sahibi sevgili ağabeyim Semih Erdem.

            Semih abi taa seksenlerde bu mesleği icra etmiş bir büyüğümüz. Gazeteciliğin nasıl zor ve nasıl veballi bir iş olduğunu en iyi bilebilecek kişilerdendir. Ben seçileceğine ve çok başarılı olacağına eminim. Üzerime her ne düşerse, şartsız, koşulsuz kendisine destek olmaya çalışacağım.

            Diğer aday ise Yusuf Boydak! Yani en azından adaylıktan vazgeçmezse!

            Boydak aday olunca üyeleri gezmeye başlamış. Miş’li geçmiş zaman eki kullandım, zira meseleyle ilgilenmiyorum. Neyse…

            Birkaç kişi, Boydak’ın seçim vaatlerini anlatmak yerine, benden haz etmeyen üyelere benim hakkımda konuştuğunu duyunca kendisini aradım. İsterseniz önce ne dediğini yazayım.

            Boydak millete şöyle söylüyormuş: “Semih Erdem seçilirse Cengiz’i hemen üye yapacaklar ve sonra onu başkan yapacaklar!”

            Vay anasını sayın seyirciler!

            Aslında böyle bir yazı yazmayı düşünmüyordum. Ama Boydak’la konuştuğumda başta inkar edip, sonra “Böyle bir duyum aldım, ben de bir veya iki veya üç kişiye bahsetmiş olabilirim!” demeseydi, bu meseleyi yazı konusu yapmayacaktım.

            Yazmamdaki diğer sebebe gelince… Ne derneğe üye olacağım ne de bir gün başkanlığa aday olacağım! Seçmeni rahatlatmak istedim!

            Artık tek seçim propagandasını elinden aldığım Boydak’a oy veren olur mu, orası beni ilgilendirmiyor!

            Her iki başkan adayına da başarılar dilerim…

*****

            Sevgili okur, bazı olaylar karşısında neden kararsız kaldığımı anladınız mı?

            Seviniyorum… Zira kendi kendime “Oğlum Cengo bu nasıl bir kudrettir, bu nasıl bir korkudur? Hepi topu sadece bir köşen var…” diyorum. Millet propagandasını bile benim üzerimden yapıyor, bir yazı yazıyorum ekranlarda tiyatrolar oynanıp krize girmeye kalkanlar oluyor… Gururum okşanıyor yani!

            Sinirleniyorum… Çünkü meseleyle uzaktan, yakından ilgim yok. Ne diye beni bulaştırıyorlar ki?

            Ben Boydak’ın yerinde olsam, düşmanlarıma şirinlik yapmak yerine, kendi başkanlık projelerimi anlatırdım. Düşünsenize, Boydak kazanacak olursa aslında kendisi değil, benim korkum kazanmış olacak!

            E yani! He valla! Değil mi ama?

            Yusuf Boydak ile telefonda konuştuklarımızı yazı konusu yapmayacağım. Ama ben kendisine hürmet ettikçe, benden yana kuyruk acısı olanlara şirinlik yapması artık rahatsızlık veriyor. Kendisiyle bir meselem yoksa, ki ben yok diye biliyorum… Kendisinden üçüncü şahıslarla olan husumetimde taraf olmamasını rica edeceğim…

            Allah bir mani vermezse, bu köşe yeter bana. Hiçbir makamın şerefine de, gücüne de ihtiyacım yok çok şükür!

            Başlıkta aday olacağımı neden mi yazdım?

            Ee biraz keyfini çıkartmayacaksak, bu kadar boş bir meseleyi yazmanın ne anlamı var!?

Yazarın Diğer Yazıları