Cengiz GÜLAÇ

BAŞKANIM HİÇ Mİ ELİNİZ TİTREMEDİ?

Cengiz GÜLAÇ

            Babam liseye gidiyor, Bingöl’de öğrenci. Yetmişli yıllar, kolay mı? Arkadaşlarıyla ev tutuyorlar. Fakirlik boynun borcu ama ne çare, çıkar yol yok… Okumak hevesi sarmış bir kere.

            Bir sabah uyanıyorlar soğuktan farenin kuyruğu pekmezde donmuş kalmış. Fare rahmetli tabii ki! Aş yok, ekmek yok. Fareyi pekmezden çıkartıyorlar, aş ediyorlar. Vay beeeee… Biz de Mercedes’e binerek gariban edebiyatı yapıyoruz! Neyse…

            Babam lise talebesi ama akşamları ev tıklım tıklım. Eski Belediye Başkanlarımızdan Sayın Behçet Susmaz, Sayın Ali Koç Hocam falan babamların öğrenci evinde ülkücü çocuklara ders veriyor. Her akşam sayı en az 60, 70… Hatırlatayım yer Bingöl ve babam daha lise talebesi.

            Babam başarılı bir öğrenci. Kafası çalışıyor. Adana’da inşaat mühendisliğini kazanıyor ama dedem daha babamı lisede iken evlendirdiği için üniversiteye göndermiyor. Klasik, telef olmuş bir kariyer de diyebiliriz ama değil. Yazının devamında anlatırım.

            Babam iyi bir ülkücü terbiye almış ya, delikanlı da, hakkını verecek… Seksen öncesi bir seçimde sağcılar şehrin yukarı mahallerine çıkamıyor, solcular aşağıya. Seçim günü, eski adıyla PTT meydanında ülkücüler toplanmış. Birileri geliyor, ülkücü abiler. Yukarı mahallede sandıkları kontrol etmek için seçmen kılığında çarşaflı kadın lazım diyor. Ses yok… Zamanın idealist ülkücüsü olan babam bir tek parmak kaldırıyor. Ortamdaki çoğu artist seksen sonrası köşeyi dönüyor! Anneannemi alıp solcuların mahallesi olan yukarı mahalleye gidiyor. Resmen intihar!

            Birisi babamı tanıyor. Osman, manyak mısın, seni burada öldürürler! Babamda tık yok. Hakikaten delikanlı ya…

            Yerel veya genel seçim, bilmiyorum. Babam sandık başında. CHP İl Başkanının yeğeni sandık başında özellikle yaşlıları etkiliyor, CHP’ye oy kullansın diye sandığa götürüyor. MHP’den de Tahir Şaşmaz, yani Tahir amca aday.

            Babam o zatın hareketlerinden rahatsız oluyor. Koyduğu gibi okul kapısından dışarı fırlıyor. Sonuç nakavt! CHP için izzeti nefis meselesi, İl Başkanın adamı nakavt olmuş! Haber geliyor babam Dev Solun infaz listesinde birinci sırada. Umurunda mı, tınnnnnnnn!

            Derken babam Ankara’ya, Tahir Amcanın yanına gidiyor. Siyaset hareketli. Seksen öncesi dönem, her gün sokaklarda insanlar ölüyor.

            Tahir Amcanın geleni gideni çok ama bir tek babam evlerinde kalıyor. 24 Haziran seçimlerinde MHP’den ikinci sıra milletvekili adayı olan sevgili ağabeyim Fahir Şaşmaz ve ağabeyi Mahir Şaşmaz daha çocuklar. Her gün babam okula götürüp getiriyor. Ne olur, ne olmaz diye…

            Tahir Amca her nereye giderse babam yanında. Rahmetli Türkeş ile mi görüşecekler, Rahmetli Demirel ile mi görüşecekler… Tahir Amca çoğu yerde babamı tanıştırırken kardeşim diye tanıtıyor.

            Yine seksen öncesi. Ortam karışık. Elazığ’dan MHP heyeti Ankara’ya geliyor. Tahir Amca babamla birlikte karşılamaya gidiyor. Her ne oluyorsa araba bozuluyor mu, birileri çarpıyor mu, bilmiyorum. Mamak’ta araba kalıyor. Tahir Amca karşılamaya gidecek. Babam arabanın başında ve Mamak solcuların yuvası! Dınınıvvvvv!

            Babam arabanın başında beklerken araba solcular tarafından taranıyor. Onlarca mermi… Babamın sağına soluna isabet ediyor. Allah’ın hikmeti artık, mermi isabet etmiyor. Sonra babam koşmaya başlıyor. Sağlı sollu koridor oluşturmuşlar. İnsan seli resmen. Yetişen babama vuruyor. Kasaba giriyor, kasap vuruyor, berbere giriyor, berber vuruyor…

            En son Allah rızası için bir taksici kapısını açıyor, babam biniyor. Köye haber yolluyorlar rahmetli dedeme, Osman Öldü diye. Bir ay komada kalıyor babam, Rabbim Şafi ismiyle şifa nasip ediyor, ölmüyor…

            Hani benim için bazen “Bu Cengiz kime güveniyor da bu kadar cesur yazılar yazıyor?” diyorlar ya, işte o babaya güveniyorum! Daha doğrusu bir delikanlının genlerini taşıyorum! Adam hem delikanlı, hem karizmatik, hem de yakışıklı! Neyse…

            Babam sonraları hiç oldu. Yani ihale almadı, makam sahibi olmadı… Bu açıdan hiçti ama şeref açısından her şeydi!

            O dönem babam ve dahi babam gibi mücadele den insanlar sayesinde… Mesela şehit babasını hiç tanımayan sevgili dostum Burak Baydilli’nin babası gibilerin yüzünden, babamın lise yıllarında öğrenci evinde ülkücülük dersi veren Behçet Susmaz gibi insanlar makam sahibi oldular, belediye başkanı oldular. Hem de on sene!

            Burak’ın babası şehit oldu, benim babam ölümden döndü. Onların şerefli adları ve şerefli mirasları biz evlatlarına yeter de, belki sonraları yaptıkları unutuldu…

            Doğrudur, bugün babam benim gibi bir değil, bin canını önce vatanı ve dahi sonrasında RecepTeyyip Erdoğan için feda eder. Ama kimse babama sayın başkanım demiyor! Demese ki ne olur, o ayrı!

            Sayın Behçet Susmaz, her yerde duyuyorum ki, seçimlerde İyi Parti’ye oy istemişsiniz! Eğer doğruysa, ki bunca insan neden yalan söylesin?

            Oy pusulasında Üç Hilal dururken,…

            Bir başka partiye oy istediğiniz için,

            CHP sizin istediğiniz oylarla 41 yıl sonra Elazığ’da vekil çıkardığı için,

            Oğlunuz yaşındaki Semih Işıkver kendisini Üç Hilal için paralarken,

            Eski dava arkadaşınız Tahir Şaşmaz ile oğlu Fahir kapı kapı gezerken,

            FETÖ artıkları tarafından Üç Hilal işgal edilmeye çalışılırken, Elazığ’da elini taşın altına koyup mücadele den Oğuzhan   Demir vekil adayı iken,…

            Üç Hilal haricinde bir partiye oy istemeye utandınız mı?

            Siz kırk küsur yıl önce babama ne anlattınız?

            Ben babamın geçmişi ile gurur duyarken, siz Üç Hilal varken başka yere oy istemeye utanmadınız mı? Sakın bana parti içi muhalefetten, o yanlış yaptı, bu yanlış yaptıdan bahsetmeyin.

            Diyorum ya Üç Hilal…

            Aslında tek başına yeter Üç Hilal…

            Üç Hilal sizi her şey yaptı…

            Hayatınızdan Üç Hilali çıkartınca geriye kocaman bir hiç kalıyorsa…

            Başkanım üç hilalden başka  bir partiye oy isterken,hiç mi eliniz titremedi ?

           

           

Yazarın Diğer Yazıları