Cengiz GÜLAÇ

BANA MEYDAN OKUYACAKMIŞ!

Cengiz GÜLAÇ

Benim kavgacı üsluptan hoşlandığımı zannedenlerin sayısının bir hayli fazla olduğunu biliyorum. Haksızlık yapıldığını düşünsem de tespitin öyle kolay kolay değişmeyeceğinin farkındayım.

            Çünkü aklımızda en fazla iltifatlar değil eleştiriler, polemikler kalıyor. Yani tespite sebep olan benim tarzımdan çok, siz okuyucuların tercihleridir!

            “Cengiz filana fena çakmış…” türünden tepkiler verdiğiniz yazılarım çok okunuyor ama size, medyada destek olduğum onlarca insan hakkında yazdığım yazıları bir çırpıda örnek gösterebilirim. Yaygara kopartan yazılar olmadığı için hep aklınızda eleştiri yazılarım kalıyor.

            Mesela medyada yer alan ve bazılarının adını burada yazmaya midemin kaldıramayacağı birçok kişiye destek oldum! İleride bir gün pişman olma ihtimalimi umursamadım.

            Medya tecrübemin, ki çoğu hayal kırıklıklarıyla doludur, ampirik bilgiye dayalı olmasını eleştirenlere itiraz etmem. Lakin kişiler hakkında olumlu bir düşüncem varsa çekinmeden yazdım.

            Pişman olma ihtimalini neden mi düşünmedim?

            Birincisi, ben ilişkilerimde olası bir olumsuzluk üzerine hesap yapmam! İkincisi, kıskanmam…

            “Zamanında filan kez hakkında olumlu şeyler yazmıştın. Ne değişti?” diye sorulmasının hesabıyla arkadaşlık kurmam, kuramam. Bir gün angutun teki çıkıp “Daha önce beni övmüştü, şimdi ne değişti?” diye yırtınmaya çalışmıştı hatırlarsanız! Bayağı bir eğlenmiştik. (Sayın savcılarımın, sayın hakimlerimin dikkatine! Kişi ismi vermedim, imada dahi bulunmadım. Birisi gelir de bahsettiği angut benim derse lütfen o şahsı kast ettiğimi düşünmeyin ve beyanımı esas alın!)

            Samimi olduğum birçok kişi benim hakkımda medyada olumlu şeyler yazmaktan, söylemekten genelde imtina ettiler. Desteklenecek bir şeylerimin olmamasından değildi elbette. Öyle olsa yüzüme karşı iltifat etmemeleri gerekirdi, değil mi?

            Ben kıskanmanın insani bir duygu olduğunu düşünüyorum ve kıskanmanın insanın içinde cerahatin birikmesine sebep olmadığı müddetçe yadırganmaması gerektiğine inanıyorum. Canları sağ olsun…

*****

            Tüm bu izahın sebebine gelince…

            Üzerimde çokça emeği olan sevgili hocam Sami Demirbağ geçen gün benim hakkımda çok duygulandığım birkaç satır yazmıştı köşesinde.

            Her nefis iltifattan hoşlanır. Ben de saklayacak değilim. İltifat, bu şehrin en namuslu, en vicdanlı, en kaliteli kalemlerinden birinden gelince, kıymeti katmerli oluyor.

            Sami Hocamın yazsında iltifat ederken bana bulaşıp bulaşmama konusunda tedirginlik yaşadığını gördüm! Buradan açıkça söylüyorum…

            Sevgili Hocam, istediğin zaman, istediğin konuda bana bulaşabilirsin. Seninle köşemizde bir konuda polemik yapmaktan çok keyif alacağımı biliyorum.

            Sadece yazımı okumadan önce sakinleştirici almanı, tek iken okumamanı ve de herhangi bir hastaneye yakın bir yerde olmanı tavsiye ederim, hepsi bu!

            İlk okuma anı çok tehlikeli. Yaşayacağın sarsıntıyı atlatırsan en az bir 72 kere daha okursun! Genelde böyle oluyor da! Zaten o raddeye gelmişsen senin için artık yaşamın sırrı çözülmüş demektir!

            Şaka bir tarafa… Sami Hocamın iltifatına mazhar olmak benim için şereftir.

            İyi ki varsın Hocam…

HAYIRLI OLSUN

            Haberkent Gazetesi’nin imtiyaz sahibi artık değişti. Sevgili dostum Mustafa Fevzi Koç Haberkent’in yeni imtiyaz sahibi oldu. (MFK diyelim de sevgili Mustafa’nın bilinen marka değerini hatırlatmış olalım!)

            Gazetelerimiz çok büyük sıkıntılarla siz okurlara ulaşıyor. Ekonomik sıkıntılar diz boyu. Gazeteciliğin imajının geldiği nokta çok fazla iç açıcı değil.

            Mustafa’nın Haberkent’e bir heyecan getireceğine eminim. İş hayatında son derece başarılı olan bir arkadaşımın gazetecilik sektöründe de başarılı olması için üzerime düşen her türlü katkıyı sağlayacağımı belirtmek isterim.

            Sevgili Mustafa, umarım şevkin çabuk kırılmaz. Bir kardeşin olarak naçizane tavsiyem, artık eskisi gibi her doğruyu her yerde söyleme! Kötü bir tavsiyede bulunduğumun farkındayım. Düz olursan benim gibi hasmın çoğalır, başkaca da bir faydası olmaz. Yine de sen bilirsin.

Sana ve Haberkent’teki arkadaşlara başarılar diliyorum…

Yazarın Diğer Yazıları