Geçtiğimiz hafta Ak Parti açısından iki ibretlik verici olayı birden yaşadık.
Birinci olay…
CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yumruk atan, inek hırsızlığından sabıkalı, 3 ay önce de yine hırsızlık yaptığı iddiasıyla işinden kovulan Osman dayı adli kontrolle serbest kaldıktan sonra Ak Partililerce elleri “yalanırken” çekilen fotoğraflar medyaya düştü!
İkinci olay…
Ak Parti’de danışmanlık, bakanlık, genel başkanlık, başbakanlık yapmış olan Sayın Ahmet Davutoğlu partisiyle alakalı yaşanan süreçlerle ilgi manifesto niteliğinde bir bildiri yayınladı ve anında linç edilmeye başlandı.
Sayın Davutoğlu’nun sıraladığı eleştiriler haksız olabilir, kimse kendisiyle aynı fikirde olmaya da bilir…
Zira en mantıklı eleştiri bizatihi Sayın Cumhurbaşkanından geldi. Erdoğan “Bu arkadaşlar seçim döneminde ne yaptı?” diyerek, keşke eleştirdikleri hususlarda seçim dönemi bir katkılarını görseydik diyerek en naif ifadeyle muhatabını eleştirmiş oldu.
Ancak Ak Parti’nin, sözün kıymetinin kalmadığı ve linçe sebep olduğu bir yapıya evirilip, hırsız Osman dayı çizgisine gelmiş olmasından ötürü yapılacak her türlü analiz kelime israfından başka bir şey değildir!
Ben bu tablodan Ak Parti içinde bulunan vicdanlı insanların son derece rahatsız olduğunu biliyorum. Ama her zaman olduğu gibi kaba, cahil insanların sesi çok daha fazla çıkıyor.
Tahammülsüzlük, şiddet, nefret ve tehdit dili Ak Parti’nin dili olmamalıydı.
Hele hele Osman Dayı gibi bir pespayelik asla…
Osman Dayı…
Köylüden inek çalıp aktrole rol model olan Ak Robin Hood!
Osman Dayı…
Ak Robin Hood! Sinemalarda…
BİR HATIRLATMA
Elazığsporumuzun durumu çok kötü. Bayram havasında geçmesi gereken haftalık bir eğlencemiz vardı, o da zulme döndü.
Son iki haftada toplamda üç puan 97. dakikalarda gitti. Kümede kalma ümidimiz artık çok az.
Allah korusun ama düştüğümüz takdirde yiğit düştüğü yerden kalkar diyerek yeniden toparlanabiliriz. Bunu yapacak gücümüz var aslında.
Seçim zamanı Sayın Gürsel Erol İstanbul ve Ankara belediyelerini CHP’nin alması halinde Elazığspor’un borcunu kapatma sözü vermişti.
Gürsel Beye hatırlatmış olalım…
Sayın Vekilim,
Nasılsınız? İyi misiniz? Hal kef…!
Siz anladınız onu!
GÜZEL ŞEYLER
Yerel medya söz konusu olduğunda eleştirilerimizi rahatlıkla dile getiriyoruz. Ama güzel şeyleri de görmek lazım.
Kanal 23’ün haberlerini izliyor musunuz?
İzlemiyorsanız, emin olun çok şey kaybediyorsunuz…
Sevgili Metin Eren Erol akşam haberlerini sunuyor. Gayet hareketli, güler yüzlü. Haberin sadece metin olarak sunulduğu dönemler çoktan bitti. Artık habere yorumunu katan, teknolojinin imkânlarını kullanan haber sunumları takip ediliyor.
Gün boyunca internetten olup bitenin anlık takip edildiği bir çağdayız. Akşam ana haberde de aynı şeyleri dinlemenin bir anlamı yok.
Eskiden Sevgili Metin Ezgi Radyoda sabah programı yapardı. O dönemden düzenli takip ettiğim ve çok beğendiğim bir arkadaşımızdı. Ekranda da başarılı olacağına emindim.
Pazartesi akşamları da Kanal 23’te Ajanda isimli bir program var. Daha önce program hakkında bir iki kelam etmiştim.
Şimdi değil ama ilerleyen haftalarda bir iki gözlemimi daha paylaşacağım. Şimdilik kalsın…
Haber sunumunu beğendiğimi söyledim. Tek şerhim şu olabilir…
Erken seçim olmazsa dört buçuk yıl seçimsiz bir döneme girdik. Biraz daha şehrin sorunlarının dile getirildiği, biraz daha siyasetin ve bürokrasinin eleştirildiği haberler şehre faydalı olacaktır. Eleştirmek için eleştirmeden bahsetmiyorum. Yapıcı, şehrin faydasına olacak konuların gündeme getirilip, kişi ve kurum ayırt etmeksizin doğruların ifade edilmesini söylemeye çalışıyorum…
Sonuçta ulusal kıvamda haberlerin sunulduğu akşamları yaşıyoruz. Güzel şeylerin artmasına adına, başarılar dilerim Sevgili Metin…
