Cengiz GÜLAÇ

AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMEK Mİ DAHA ÖNEMLİ YOKSA BUNLAR MI?

Cengiz GÜLAÇ

Devletin Elazığ’ı afet bölgesi ilan etmediği için artçı depremlerin devam ettiğini düşünen zekâyı yazının muhatabı kabul etmemekle birlikte yaşadığımız afet sonrası devletten neleri istememiz gerektiğine dair düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum…

Cuma günü Sayın Süleyman Soylu ile Sayın Murat Kurum Kanal 23 ve Kanal Fırat’ın ortak yayınında kimsenin dikkat etmediği şeyler söylediler. Sayın Soylu depremle ilgili Elazığ yasasının çıkartılacağını söyledi.

Bunun üzerine, tevazua gerek yok, ilk önce Gece Görüşü Objektif programında Zülfü Bal’la ben konunun önemini dile getrdik. O yayında afet bölgesinin peşine düşmek yerine bu yasanın içini dolduralım dedim.

İlk başta sadece afet bölgesi ilan edilsin dese de sonraları ifadesini düzelterek benzer şeyleri CHP Milletvekili Sayın Gürsel Erol da söyledi. Elazığ adına kendisine teşekkür ederim.

Afet bölgesi ilan edilmeli dendi, bütün Elazığ peşinden koştu. Tek tek savunanlara bir sorun, neredeyse tamamı afet bölgesi ilan edilmesi halinde devletin kendilerine evleri bedava yapacağını zannediyor. Buradan açıklıyorum, afet bölgesi ilan edilirse kimseye bedava ev yapılmayacak!

Tekrar ediyorum…

Elazığ afet bölgesi ilan edilirse kimseye bedava ev falan yapılmayacak. Aksini iddia edene hodri meydan! Çıksınlar hangi kanunun hangi maddesinde böyle bir şey yazıyor, açıklasınlar.

Gelelim Elazığ yasasının içinde neleri istememiz gerektiğine…

Tek tek neleri istememiz gerektiğini sıralamayacağım. Ana başlıklar belirleyeceğim. Başlıkların altını tüm Elazığ olarak bizler doldurmalıyız…

A) Yıkılan evlerin durumu:

Yıkılan veya ağır hasarlı olan tüm binaların devlet tarafından bedelsiz yapılması gerekir. Birden fazla konutu yıkılan, dükkânı yıkılan mülkiyet sahipleri de bu haktan faydalanmalıdır. Aynı ada içinde sağlam raporu olan binalar kentsel dönüşüme tabi tutulup ada bazlı sebepten dolayı yıkılacaksa bu kişilerin evlerini deprem değil, devlet yıkıyor olacağından, hepsinin bedeli devlet tarafından karşılanmalıdır. Evi, dükkanı kıymetli bölgede olanlara başka yerden ev verilecekse aradaki fark devlet tarafından karşılanmalıdır.

B) Ekonomik yardımlar:

Belli bir cironun altında olan tüm işletmelere en az iki yıl ödemesiz, 72 ay geri ödemeli, faizsiz ve de belli bir kısmı hibe olmak kaydıyla, teminatsız, kefilsiz krediler verilmelidir. Bu haklardan faydalanmak için doğrudan mağduriyet şartı aranmamalıdır.

Kurulacak bir heyetin çalışmasıyla hazırlanacak rapor doğrultusunda belirlenecek işletmeler en az 2 yıl SGK primlerini ödemeden ve vergiden muaf tutulmalıdır. Sigorta primleri devletçe karşılanmalıdır.

Mevcut SGK, vergi ve kredi borcu bulunanların borcu tamamen silinmeli veya en azından uzun vadelere bölünerek faizsiz bir şekilde yapılandırılmalıdır.

C) Sosyal yardımlar ve diğerleri:

Oluşturulacak konteynır kentlerin elektrik vs ödemeleri devlet tarafından karşılanmalıdır. Sınava girecek öğrencilere ek puanlar verilmelidir. 6 ay süreyle devlet memurlarının ve işçilerin aylıklarından kesilen vergi, emekli sandığı gibi kesintiler devlet tarafından karşılanmalıdır. Gelen bağışların tamamı doğrudan mağdurlara aktarılmalıdır. Kira yardımı sağlanıp eşyaları hasar görenlerin zararı karşılanmalıdır. Depremde hayatlarını kaybedenlerin yakınlarına manevi tazminatlar ödenmeli ve en az bir yakınları kamuda işe alınmalıdır. Tüm belediyelere genel bütçeden ek kaynak aktarılmalıdır.

Ana başlıklar altında kısaca aklıma gelenleri yazdım. Bunlara ek yapılabilir. Amacım neyin peşinde olmamız gerektiğini anlatmak. Kavganın hiçbirimize faydası yok.

Bakın günlerdir bakanlarımız burada. İçi boş, ne olduğunu kimsenin bilmediği, faydasından çok zararının olacağı kavramlarla vatandaşı tahrik etmenin anlamı yok.

Bakın tekrar ediyorum. Zira çok önemli bir yanlışı vurgulamakta fayda var…

Elazığ afet bölgesi ilan edilirse devlet kimseye bedava ev yapmayacak. Herkes bunu böyle biliyor. Bu iddiayı ortaya atanlar bu gerçek ortaya çıktığında iddialarının altında kalırlar. Bunun da kimseye faydası olmaz.

Van depremini yaşamış, konuyu çok iyi bilen insanlarla görüştüm. Afet bölgesi ilan etmek Elazığ’a ihanettir diyorlar. Afet bölgesi ilan edilirse Elazığ’a tek bir çivi bile çakılmaz diyorlar. Elazığ için bir şeyler koparmanın peşine düşün, bakanlar ordayken bunu sağlayın, tüm Elazığ bir araya gelip bir deklarasyon yayınlayın dediler. Mümkün olursa bu arkadaşları Gece Görüşü Objektif programına bağlayacağım. Birinci elden deprem kaosunu yaşamış insanları bir dinleyelim.

Ayrıca Elazığ’da yapılacak işlerin tamamını şehrimizin firmaları almalı. Bakın burası hakikaten önemli. Ben ihale almayacağım. Bana doğrudan faydası yok. Ama şehri ancak böyle ayakta tutabiliriz. Depremle inşa olacak Elazığ’a gelecek para bu ilde kalmalı.

Elazığ’ın tüm paydaşlarıyla bir heyet oluşturalım. Desinler ki Cengiz senin önerilerin eksik, hatalı, hatta saçma! Kabulümdür. Ancak ne kimseyi kahraman edelim ve ne de kimseyi hain ilan edelim! Bütün derdim bu.

Geçen akşam bir programda MHP il başkanı Sayın Semih Işıkver çok önemli, içi dolu açıklamalar yaptı. Söylediklerimin aksini kim iddia ediyorsa buyursun programa bağlansın dedi. Kendisine kulak verelim lütfen.

Ben demiştim demeyi sevdiğimi biliyorsunuz. Gece Görüşü Objektifte ilk önce bu meseleleri konuşup, uyaran, Elazığ deprem yasasının peşine düşelim, zaman kaybetmeyelim, birbirimize düşmeyelim diyen birisi olarak… Kaybedersek hesabını pis sorarım!

ETSO Başkanı Sayın Asilhan Arslan’a da bir iki şey söylemek istiyorum…

Sayın Başkan, kusura bakmayın ama son çıkışınızla hata yaptınız. Herkes sizin millete bedava ev alma derdinde olduğunuz düşünüyor ve sizi kahraman ilan etti. Siz de çok iyi biliyorsunuz ki, afet bölgesi ilan edilince devlet kimseye bedava ev vermiyor. Çıktığınız programda bunu söyleseydiniz, bir bakardık kahraman oluyor muydunuz, olmuyor muydunuz?! Bu süreçte siz başta olmak üzere, kimsenin zarar görmesini, yıpranmasını istemem. Bu

söylediklerimi dostluk olarak kabul ederseniz sevinirim. Siz ekrana çıktınız, günlerdir vatandaş birilerini hain ilan ediyor, yedi sülalelerine rahmet okuyor! Sizin onlara bedava ev almaya çalıştığınızı, birilerinin de bunu engellediğini düşünüyor insanlar. Biliyorsunuz ki böyle bir şey yok.

Son tekrar…

Afet bölgesi ilan edilirse devlet kimseye bedava ev vermiyor, lütfen anlayın. Gelin önerilerimi ve dahi fazlasını düşünecek bir heyet kuralım. El ele verelim ve hakkımızı isteyelim. O zaman kim kahraman oluyorsa olsun ama bugün kahraman olanlar aslında yanlış yapanlardır, bilin!

Yoksa çok yazık olacak…

Vallahi ve de billahi, Elazığ afet bölgesi ilan edilirse kimseye bedava ev yok! Bu ancak benim de önerdiğim Elazığ Deprem Yasasının içine koyulabilecek bir haktır.

Aksini iddia edenlere hodri meydan! Buyurun tartışalım, hele hangi maddede bedava ev var?

 

Yazarın Diğer Yazıları