Bir önceki yazımızda denetleme ile ilgili değerlendirmelerde bulunmuştuk. Bu yazımızda da denetlemenin bir tarafı olan odalar ile ilgili gözlem ve düşüncelerimizi ifade etmek isteriz.
Bilindiği gibi illerde ulusal bazda merkezi yönetimleri de olan Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Ticaret Borsası, Ziraat Odası, Şoförler Odası, Fırıncılar Odası gibi sivil toplumun temsilcileri olan adalar mevcut. İllerde bu odalara bağlı olan berberler ve kuaförler, lokantacılar, kahveciler, pazarcılar odası gibi alt katmanda temsilciler var. Bu temsilciler hem kendilerine bağlı esnafı, işletmeciyi hem de tüketiciyi korumak ve kollamakla görevlidirler. 5174 sayılı kanun ile devlet odaların kuruluş amaçlarını ve esaslarını işleyişleriyle ilgili genel çerçeveyi belirlemiş ve odalara birçok yetki vermiştir.
Ancak gelin görün ki birçok kurum ve kuruluşumuzun hantallığı, adı geçen odalar için de geçerli. Bir defa biri bir odanın başına geçti mi artık uzun yıllar o koltuk onun babasının malı gibi oluyor. Tıpkı siyasi partilerdeki bir kısım yöneticinin yönetim kurullarını oluşturarak yıllarca partinin ya genel başkanı ya da il başkanı olduğu gibi odalardaki yöneticiler de uzun yıllar o odanın başından bir türlü gitmiyor. Buyurun sağlamasını yapalım. İlimizdeki oda başkanlarına bakın genel olarak her biri kaç dönemdir başkan. Tabi ki başarılı olanlara, illerine katma değer katanlara söyleyecek sözümüz yok. İlimiz için gayret eden, elini her konuda taşın altına koyanlara şapka çıkarırız.
Fakat ilimizin hali ortada. Tarım üretimimiz neredeyse yok kadar az. Tarlalar boş yatıyor. Ekilen biçilen sulu arazi toplam sulu arazinin yarısı bile değil. Zaten ovalarımıza henüz su verilmemesinden bunu anlıyoruz. 1970’te kurulan Veteriner Fakültemiz var, üstüne üstlük hayvancılıkla ilgili odamız var. Ama et fiyatlarının yanına yaklaşılmıyor, hayvancılık bölgemizde neredeyse bitti . Elazığ yatırım yapılabilir iller sıralamasında çok çok gerilerde. Komşu illerimiz bilmem kaçıncı organize sanayii kurdular, bizim daha doğru dürüst tam anlamıyla yatırım yapılabilecek büyük bir organize sanayimiz yok.
Ayrıca oda başkanlarını resmi toplantıların dışında sahada da görmek mümkün değil. Oysa oda başkanları sık sık sahaya inerek hem esnafı veya ilgili kuruluşu denetlemeli hem de tüketiciye esnafla ilgili görüşünü sormalıdırlar.
Doğrusu ben denk gelmedim mesela şoförler odası, pazarcılar odası başkanlarını sahada gören var mı? En çok şikayetler bu iki odayla ilgili geliyor. Hem esnaf kendi hakkının savunulmadığından dert yanıyor hem de tüketici bazı esnafın kendisine kötü davrandığını ifade ediyor. Halkın arasında dolaşan, halkın nabzını tutan biri olarak bu konuda çok şikayet aldığımı ifade etmek isterim
Sözün kısası odalar üzerindeki bu hantallığı bir an önce atmalı ve aldığı sorumluluğu yerine getirerek ilimize kendi odalarıyla ilgili katkı sağlamaya çalışmalıdırlar. Sık sık odalarına bağlı esnafı denetlemelidirler. Tabi haber vererek yemekli, muhabbetli değil, ani baskınlar yaparak denetlemelidirler. Onların da varsa sorunlarını çözmeye yönelik adımlar atmalıdırlar.
