Cemil TURGUT

BASINA DEĞER VERMEK

Cemil TURGUT

Bir ilin yöneticililerinin başarılı olması o ildeki basın yayın organlarına bağlıdır desek yanlış olmaz her halde. Zira yöneticileri eleştirecek onları doğruyu yapmaya sevk etmek veya doğruda ikna etmek basının öncelikli görevidir. Basın eleştirisini ön yargılarla değil de gerçeğe dayandırarak yapıyorsa eleştirdiği yönetici bundan memnun olmalıdır. Yönetici bir yanlış yapıyorsa yaptığı yanlıştan basının iyi niyetli eleştirisi sayesinde vazgeçmelidir. Tabi altını çizerek bir kez daha ifade edelim basının yaptığı eleştiri mutlaka ön yargısız ve yapıcı olmalıdır. Basın bunu bir görev addederek yapmalı ve yönetici de basını her zaman dikkate almalıdır. Bu girizgahı niçin yaptığımı her halde kıymetli okuyucularımız merak etmişlerdir. Efendim gerek ilimizdeki yöneticiler gerekse ülkeyi yönetenler basının eleştirel yaklaşımını ne yazık ki dikkate almıyorlar. Biz il bazında konuyu değerlendirecek olursak, gördüğümüz kadarıyla ilimiz yöneticileri yani valilik, belediye, üniversite, milli eğitim müdürlüğü, karayolları, devlet su işleri, özel idare gibi ilimizin gelişmesine, kalkınmasına, birinci dereceden öncülük edecek kamu kuruluşları basının makul eleştirilerini ve ya uyarılarını dikkate almıyorlar. Kimse kızmasın ama bildiklerini okuyorlar. Yani basın istediği kadar eleştirsin, köşe yazarları istedikleri kadar önerilerde bulunsunlar kimsenin umurunda değil. Peki ne oluyor o zaman. İşte o zaman da Elazığ bölgesinde yıllardır makus talihini yenememiş, siyasi, ekonomik, kültürel, sosyal, turistik, bayındır ve üniversal olarak yerinde saymaya devam ediyor. Bakın bu köşeden daha önce de dile getirdik, Çaydaçıra mahallesi yeni kurulan bir mahalle, dolayısıyla bu mahallede daha önce kurulan mahallelerdeki hatalar yapılmasın. Gerek alt yapısıyla, gerek üst yapısıyla daha modern daha çağdaş bir yerleşim yeri olması için yetkililer özen göstersinler, buraya önem versinler. Ama biz söyledik, biz yazdık yine biz duyduk biz okuduk.  Birazcık vicdan sahibi olan, birazcık Elazığ’ı düşünen Çaydaçıra mahallesinde olup bitene duyarsız kalmamalı. Çayda çıra mahallesi özellikle Polis okulu üst kısımlarındaki yapılaşma saldım çayıra  Mevla’m kayıra misali devam ediyor. İsteyen istediği yeri kazıyor, eşiyor, kirletiyor bir dur diyen yok. İşin ilginç tarafı yapılan kazılar nedense hep hafta sonuna denk getiriliyor. Kimi artezyen vuruyor, kimi kablo döşüyor, kimi alt yapısını bağlıyor. Buralarda daha önce asfaltlama çalışması yapıldığı halde asfaltlar tekrar sökülüyor ve kazılan yerler stabilize toprak olarak derin çukurlar halinde bırakılıyor. Oysa bizim bildiğimiz bu kazı çalışmaları ya da diğer çalışmalar belediye elemanlarının gözetiminde yapılmalı. Acaba yetkililer hiç mi geçmezler oradan? Yolun sağından solundan yükselen binaların oluşturduğu ve adeta büyük dev bir mağarayı andıran o görüntüyü hiç mi görmezler? Araçlarıyla o kazılmış yerlerin üzerinden hiç mi geçmezler. Demek ki yöneticiler şehri sadece odalarından yönetmeye çalışıyorlar. İşte basına değer vermeyen ve dikkate almayan yöneticiler şehrin bu gün geldiği noktadan sorumludurlar. Yine yöneticilerimiz kızmasın ama televizyon ekranlarında kendileri göstermek halk nezdinde bir işe yaramıyor buradan söyleyelim. Yöneticilikleri sona erince arkalarından dua alıp gök kubbede hoş bir sada bırakabiliyorlar mı? Ona baksınlar.

Yazarın Diğer Yazıları