Cemil TURGUT

ARAÇLARDA SİGARA YASAĞI VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Cemil TURGUT

Geçtiğimiz günlerde sayın Cumhurbaşkanımız sigaranın özel araçlarda da yasaklanacağını duyurmuş ve yapılan trafik denetimlerinde sigara içen sürücülere hemen ceza kesilmeye başlanmıştı. Görünen o ki trafik denetimlerinde büyük bir ciddiyetle bu yasak uygulanacak. Sigara içilmesine karşı olan biri olarak bu kararı yerinde bir karar olarak gördüğümü ifade etmek isterim.

Gördüğümüz kadarıyla Cumhurbaşkanımızın, hem başbakan hem de cumhurbaşkanıyken bizzat talimat verdiği veya dile getirdiği hususlar hemen uygulamaya konuyor. Cumhurbaşkanımız, orta öğretim sınavlarından tutun da, üniversite sınavlarına;  Üniversitelerdeki yardımcı doçentliğin kaldırılması gerekir, dünyada böyle uygulama yok” diyerek üniversitelerdeki akademik titrlerin nasıl olması gerektiğinden tutun da, Hidroelektrik santrallerine karşı yapılan protestoları durdurmak için, “HES’lerin derelerdeki suyun oksijenini daha fazla artırdığına” kadar birçok konuda görüş beyan ettiğinde ilgililer hemen emir telakki ederek gereğini yapıyorlar. Ne hikmetse bu ilgililer kendi görev alanlarında olmasına rağmen problemleri bir türlü dile getirmezler. Ama Cumhurbaşkanımız konuyu bir şekilde gündeme getirdiğinde hemen çözüm yoluna giderler. Öyleyse sayın Cumhurbaşkanımızın ekranlarda birçok konuyu gündeme getirmesi bu anlamda daha yerinde olacaktır.

Mesela Cumhurbaşkanımız rüşvet alan, yolsuzluk yapan, vergi kaçıran, devletin malını israf edenlerin en ağır şekilde cezalandırılacağını söylemelidir. Belediyelerdeki ve diğer kurumlardaki ihaleleri hak edene değil de; tanıdık, akraba ve yandaşlara verenlerin cezalandırılacağını söylemelidir.

Cumhurbaşkanımız, öğrencisi olmayan bölümlerin boş oturan akademisyenlerle dolu olduğunu iddia eden son Sayıştay raporunu dikkate almalı ve başta belediyeler (10 tane jeoloji mühendisine ihtiyaç var şu anda belediyede 100’e yakın jeoloji mühendisi var. Şahin Şerifoğlu Elazığ Belediye başkanı) ve üniversiteler olmak üzere devlet kurumlarına ihtiyaç olmadığı halde eleman alan ya da haksız atama yapan kurum yetkililerinin cezalandırılacağını söylemelidir. Atamalarda ve işe alımlarda mülakatı, hak edeni tespit için değil de; akrabasını, arkadaşını, ideolojisinden, tarikatından cemaatinden olanı tercih edenlerin cezalandırılacağını söylemelidir.

Cumhurbaşkanımız, en az beş yüz yıllık binalar bile depremlere dayanırken, yaptığı beş on yıllık inşaatları küçük bir depremle yıkılan müteahhitlerin ve onları kontrol ederek onay verenlerin en ağır şekilde cezalandırılacağını söylemelidir. Ekonomik sıkıntıların had safhada olduğu bir dönemde (ekonomik sıkıntıyı gerekçe gösterip memura, işçiye cüz’i bir zam verildi)bazı firmaların vergi borçlarını affedenlerin, genç kadınlarla gönül eğlendiren bazı müteahhitlere yüksek miktarda kredi desteği sağlayanların cezalandırılacağını söylemelidir.

Cumhurbaşkanımız, yandaş dahi olsa televizyon kanallarında ahlakı bozan ve dejenere eden; kültürü, inancı yozlaştıran, aile kurumunun dinamiklerini sarsan program, dizi ve filmleri yayınlayanların cezalandırılacağını söylemelidir.

Cumhurbaşkanımız; adil davranmayan, yanlış karar vererek insanların mağdur olmasına sebep olan, verdikleri kararlardan dolayı uluslararası mahkemelerde ülkemiz aleyhine verilen maddi cezaların ilgililerden tazmin edileceğini, adalet mekanizması içesindeki ilgililerin verdikleri kararlardan sorumlu tutulacağını söylemelidir.

Yazımız az da olsa bir ironi içeriyor tabi. Aslında herkes görev ve sorumluluklarının gereğini yapsa tabi ki Sayın Cumhurbaşkanımızın bazı konuları dile getirmesine gerek yok. Ama ne yazık ki tanık olduğumuz kadarıyla gerek kurum yetkilileri gerekse diğer ilgili kesimler talimat verilmesini daha çok tercih ediyorlar gibi. 

 

Yazarın Diğer Yazıları