Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum,
İki günlük Elazığ ziyaretlerini tamamlayarak Ankara’ya döndü…
Döndüler ama ‘öyle bir olay yaşandı ki, Aman Allah’ım’
Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Ali Dumandağ,
F.Ü. Rektörünü Bakana şikâyet ediyor…
Şikâyet konusu, “F.Ü. tahsisli arazinin kendilerine tahsis edilmesi…”
Şikâyet, baş başa yapılan ikili bir toplantı da değil…
Ayaküstü…
Yerel Basınımızda bu haber nasıl yer aldı;
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, F.Ü. Rektörüne;
“İndir elini, Sen ne biçim Rektörsün…”
Bakan Kurum bu ikazı yaparken de, F.Ü. Rektörünü bir yandan da;
“Bir eliyle göğsünden parmakla itekliyor!”
Bizleri asıl ilgilendiren Bakanın bu Üslubu!
“Üslup da tavır da tamamen yanlış!”
Gerçekten yakıştıramadım!
Biz de bir söz vardır; “kol kırılır yen içinde…”
Şehrin adabına yakışmayan bir mantık içerisinde değil
Olmazsa olmazımız, ‘Devlet Adabıdır’
Sn. Bakan böyle bir üslubu ve tavrı niçin gösterdiler anlamış değilim
Neden mi?
Fırat Üniversitesi, “Türkiye’nin en eski ilk On Üniversitesi arasında…”
Binlerce Öğretim Üyesi ve Çalışanıyla gelenekleri olan, “Kadim Üniversitemiz!”
Bu Üniversitemizin, “Bilim Hayatında Temsil Ağırlığı…”
Bizler, o ağırlığı korumak için elimizden geleni yapmaya çalışırken;
Bizim medeniyetimizin; “âlime saygı medeniyeti…” olduğunu ifade ederken,
Anlamsız tavırları anlamak elbette ki zor!
İletişim Formatında dört temel unsur;
“Sevgi-Saygı, Moral, Dürüstlük, Güvenilir Olmak…”
Mevki-Makam Sahipleri, ‘topluma Rol Model…’ olacaklar
Yarın Elazığ Basın Tarihini Okuyanlar;
“İndir elini, sen ne biçim Rektörsün!” ifadeleri karşısında;
“Eyvah Elazığ!” diyecekler.
Gazeteci, “Vakanüvistir!”
Şehrin siyasi hatıraları kaleme alındığında;
“Farabi’nin Erdemli Şehri…” nerede diye seslenecekler?
Şehrin hafızasına kazınan sadece bir ifade;
“İndir elini, Sen ne biçim Rektörsün…”
Bu ifadeler, Elazığ’ı üzmüştür, İlim dünyasını üzmüştür…
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan sıklıkla;
“gönül kavramını…” kullanırlar…
Sn. Bakan Doğum yeriniz Ankara…
Ankara Hacı Bayram Veli ile birlikte anılırlar.
İstanbul’un fethini de müjdeleyen bu büyük Veli ne diyorlar;
“Sakın, bir kimsenin gönlünü yıkma,
Gerçek erenlerin sözünden çıkma
Eğer insan isen ölmezsin korkma
Âşığı kurt yemez ucda değildir.”
Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan ne diyorlar;
“Bana her ilden bir Ömer lazım…”
Sn. Bakan sizler, “adaletin, hakkın, hukukun, insanlığın peşinde koşunuz!”
Şurası bir hakikat, nefis en büyük düşmanımız!”
Necm Suresi 32. Ayet; “Nefislerinizi temize çıkarmayın!”
Her zaman için söylüyoruz, “kurumları rencide etmeyelim!”
Aman ha! O kurumların, ‘ayarlarıyla da oynamayalım’
Kadim bir söz, “İnsanı yaşat ki, Devlet yaşasın!”
Her zaman için, “Erdemli İnsan ve de Erdemli Şehir!” diyorum
Bu şehir; “inceliği, sadeliği, zevki, estetiği, hassasiyetleri…” olan bir şehirdir.
Bu şehir, ‘sanata aşina bir ruha sahip olduğu için kırılgandır’
Bu şehir insanı, “âlemi gönül gözüyle okur!”
Bu şehrin insanı, ‘sözlerinde hasbi ve kalbidir’
Fırat Üniversitesi, “SAYGI DUYDUĞUM BİR KURUMDUR!”
ULUSAL VE ULUSLARARASI BÜYÜK ORGANİZASYONLARDA;
ŞEHİRLE BÜTÜNLEŞMİŞTİR…
ŞEHİR VE COĞRAFYAMIZ HER ALANDA KALEME ALINMIŞTIR…
İSTİFADE ETTİĞİMİZ VE EDECEĞİMİZ BİLİM MERKEZİMİZDİR…
YUSUF HAS HACİB’İ, biraz dinleyelim isterseniz;
“Beyler hangi yoldan giderse, beylerin bu gidişi kulunda yoludur.”
“Beyin özü, sözü doğru ve tabiatı güzide olmalıdır”
“Halk için beyin çok seçkin olması lazımdır”
“Bey hayâ sahibi, yumuşak huylu ve asil tabiatlı olmalıdır.”
“Bey halkı bilgi ile elinde tutar; bilgisi olmazsa aklı işe yaramaz”
“Bey adil olmalıdır”
“Bey sabırlı ve sakin olmalıdır”
“Bey mütevazı ve alçak gönüllü olmalıdır”
“Ey bilgili insan, her işte itidalden ayrılma”
“Bey tok gözlü, sözünde ve hareketinde açık ve vazıh davranmalıdır”
“Bey çok ihtiyatlı ve çok uyanık olmalıdır”
“Bey fesatlık yapmamalıdır. Bu hareket yüzünden ikbal elden gider”
“Bir bey için fena olan şeylerden birisi inatçılıktır.”
