Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

SESLİ DÜŞÜNMEK

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Yerelde olsun, Ulusalda olsun,

“Sesli Düşünmeyi…” önemsemeliyiz!

Özelliklede, “Sosyal Medyayı…” irfan ocağına dönüştürmeliyiz!

Bizler, Medyanın sorumlulukları arasında;

“Eğitme, Bilgilendirme, Eğlendirme…” önemine vurgu yapmak isterim.

“Sesli Düşünme…” paylaşma kültürüne zemin hazırlar…

“Sesli Düşünme…” farklılıkları özde buluşturur…

Ecdat ne diyor, “Niyet Hayır… Akıbet Hayır…”

İnanç formatında, “Hayır düşününüz ki, hayır bulasınız!”

Yeise, korkuya, endişeye, negatif enerjiye, ‘yer vermemeliyiz’

“Tebessüm eden bir yüz…”

“Tebessüm eden bir şehir…”

Sizlere, ‘iç huzuru…’ daha sağlıklı düşünme imkânı verecektir.

Nazif Gürdoğan bir makalesinde şöyle bir ifade kullanırlar;

Fethi Gemuhluoğlu için,  “Oku emri var, yaz emri yok”

Yapı Ustası Mimar Sinan için, “Yap emri var, yık emri yok”

Bizim Yunus için, “Üret emri var, tüket emri yok”

Kanuni için, “Adil olma emri var, zalim olma emri yok”

Anadolu açılımı, “el açan değil, el açılan olmaktır!”

Tarihimizle, kültürümüzle, köklerimizle, ‘beslendiğimiz zaman…’

Hayattan, belli bir lezzet, belli bir tat alırız…

Aklen, fikren, zihnen, ruhen, bedenen; besleyici/ üretici olmak…

“Sesli Düşünmek…”

Coğrafyanın ideal şehri Elazığ’dan; “8 Köşeli Şapkadan” söz ettik

O köşelerde,  ‘sağduyunun kahraman şehri’

O kahramanlığın temel göstergeleri nelerdi?

“Vatanseverlik, yiğitlik, mertlik, cömertlik, delikanlılık,

Alçakgönüllülük, dürüstlük, misafirperverlik…”

Hacı Bektaş’i Veli’nin(1209-1271) asırlara çağrısı neydi?

“Bir olalım, iri olalım, diri olalım…”

Duygu zenginliği, paylaşan bir kültürün irfan sofrasında…

O sofranın günümüzdeki, ‘akil insanlarını’ hazırlamalıyız!

Aksaçlı Bilgelerle, asrı buluşturmalıyız…

“Sesli Düşünmek…”

İnsana saygıyı, sevgiyi, özgüveni, dürüstlüğü, morali aşılar…

Bazı kavramlar vardır ki, ‘özgür ortamlarda…’ gelişir

İnsanların birbirlerine tahammül etmeleri,

Hoşgörü ve Kanaat Sahibi Olmaları…

İzzet ve İkramda bulunmaları…

İzzet ve İkramdan söz etmişken,

Anadolu Coğrafyasının, ‘sohbet mahfillerinden…’

Döneminin irfan ocakları, “Bey Konaklarından!” söz etmeliyiz

Oralar, ‘ilim ve irfan meclisleri…’

Oralar, ‘edebi sohbetler, edebi ziyafetlerle…’

Tarihe buyur edecek zindelikte…

Ve sürekli meyve devşirecek zenginlikte…

Bu mekânlarda;

Toprakla haşır neşir olan bir millet elbette ki,

‘toprak gibi mütevazı’ adil yüzlere de merhaba diyecekti!

Onların sadakatli yüreğine kendilerini konuk edecek,

‘derya yüzlü sanatkârlar’  tarihe iz bırakacaklardı…

Günümüzün ‘sivil toplum örgüleri’ diyebileceğimiz,

 Ve ondaki bilumum güzellikleri harmanlar…

Buradan nerelere gelmek isteyeceğim?

O eskilerin hikmet pınarlarını anımsatacak;

“Sohbet Kültürlerini…” Sosyal Medyada Yaygınlaştırmak…

Yeni bir döneme kapılar aralamalıyız…

“Sesli Düşünmek…”

Çoğulculuğa, katılımcılığa davetiyedir…

Ortak bir akıl etrafında çözüm üretmektir…

Geçtiğimiz günkü bir yazımızda;

“Ağın İlçemizin 4 İncisini...”  sosyal medyada paylaştık

O paylaşımda, dostlardan farklı teklifler geldi…

“Baraj Gölüne 70 km kıyısı bulunan Ağın İlçesinin;

En büyük problemi, “SULAMA…”

Suyun hemen yanı başında, “ÇORAKLAŞAN TOPRAKALR!”

Akla Ziyandır, değil mi?

Ecdat, bu topraklarda, ‘pirinç üretiminden bahseder’

Sosyal Medyada bir dostun seslenişi/ ve de serzenişi;

Ağın İlçesinde, “Doğal Gıda Ürünleri İhmal Edilmemeli…”

Badem Üretimini, “Ceviz ve Dut Üretimiyle…” birlikte düşünmeliyiz!

Ecdadın, Ağın’da; “İpek Böcekçiliği…” yaptığını biliyoruz!

Bu yörenin markalaşan ürünü, ‘Orcik’ dendi mi?

 İlk akla gelen ürün, Ceviz… Bütüncül düşüneceğiz

Doğal bir hayatın özleminde gerçekleştirilen bir proje,

“Anadolu Meleği-Keban…” yazımız,

Özellikle de ‘Sosyal Medyadaki Paylaşımlar…’

İnsanımızın ‘hasretini çektiği’ arayışları bizleri de heyecanlandırdı…

Bu millet, “sesli düşündükçe” kazanacaktır

Bu millet,  “köklerine indikçe” hayata daha fazla sarılacaktır

Bu millet,  “göznuru-alınteriyle buluştukça!” özgüveni artacaktır

Yeter ki, “Bir Olalım, Diri Olalım, İri Olalım…”

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları