O anı hissedebilmek… Bir büyük lütuftur…
Hakk’ın şairlere nasip ettiği nimettir…
O yangın, yüreğinizi alev alev saracak!
Allah Resulü (sav), “şiirde hikmet var”
Bir edibimiz, “şiir, nutku ilahi…”
Şehitlerimiz için Bakara Suresi 154. Ayette;
“Allah yolunda öldürülenler için ‘ölüler’ demeyin.
Hayır, onlar diridirler, fakat siz bilemezsiniz.”
Kelime-i tevhid, şehidin dudaklarında…
İlham kaynağı şairin gönlünde…
Hikmeti İlahi, bu millette öyle bir şuur ki,
“Gül Bahçesine girercesine…” kıyamda durmak!
Bir şehit yakını için yazdığımız, “EY YAR” ŞİİRİNDEN,
“Gün sensiz doğdu, gecem sensiz geçti
Rüzgârlar bile, sensiz sükût etti!
Ay yüzünde de, belliydi hıçkırık
Sükûtu hayra yoramadım Ey Yâr
Deniz mehtapsız, ıssız kumsal gibi
Dalga poyrazsız, durgun derya gibi
İçimdeki sessizlik, ürküten çığlık!
Sükûtu hayra yoramadım, Ey Yâr
Rüyalar, gerçek hayatı seziyor!
Kanım candan; damla damla sızıyor
Eriyorum, yaralarım azıyor!
Sükûtu hayra yoramadım Ey Yâr”
Gönül gözüyle geziniz, ‘vatan coğrafyasını’
Neler hissedeceksiniz, kim bilir neler?
“Toprağın örtüsü, türbeler kadar yeşil
Ona su veren, dedemin kanları eğil..
Seninle bayrak, seninle hayat bulsun diye;
Şu siperler rütbesiz, âlemsiz değil…”
Malazgirt’ten Çanakkale’ye…
Sakarya’dan Kocatepe’ye…
Anadolu’yu, ‘cennet vatanı yapan şehadettir’
“ŞEHİTLERLE DESTANLAŞIR” şiirimizden,
“Şehitlerle, fetihler destanlaşır
Kâh kapılar açar, kâh surlara
Dikilen bayraklarla irfanlaşır,
Vatan mührü vurulur eserlere…
Mekke’den İstanbul'a bir mucize
Kutlu, ‘fetih müjdesi’ asırlara
Malazgirt'te, Bizans gelecek dize
Hacı Bayram Veli’de, saklı sırlara…
Anadolu, manevi iklim taşır…
Ruhaniyeti sığmaz nesirlere
Oraya fütüvvet dili ulaşır
Rağbet etmez, dünyaya kasırlara
Eserler, asrın idrakiyle yüklü
Oku der beni, vakıf ol sırlara...
Sırlar, bir kilim deseninde saklı
"Kan kırmızıya boyanmış serlere"
Şehitlerle, fetihler destanlaşır
Kâh kapılar açar, kâh surlara
Dikilen bayraklarla irfanlaşır,
Vatan mührü vurulur eserlere”
Yüce Yaratan’a şükran borcumuz, dualarımız…
“VATANDA BERAT” şiirimizden,
“Dualar, âminler vatanda beraat
Çiçekler, sümbüller ruhumda nebat
Sensiz neyleyeyim ben dünyaları;
Yarab! Eyle, daracık dünyama sebat…”
“ELLERİM DUADA” şiirimizden,
Hayallerim için ellerim dua da
Ümitlerim kök salsın geleceğe
Ülkülerim bir gün ersin murada
Dillerde şölen var, kutlu heceye...
Anadolu, ‘insanlığın hür meydanı’
O meydanlar, ‘yürek ister, er ister’
“ER MEYDANIDIR” dörtlüğümüzden,
“Bu meydan er meydanıdır, güreş bilen gelsin
Canlara ser meydanıdır, divan duran gelsin
Galibi yok bu davanın, hep hicran yüklüdür;
Civanlara ter meydanıdır, Alperen gelsin!”
Bizleri bin yıllık kutlu tarihe uyandıran Kahramanlar,
Ve O kahramanlardan, “Şehit Fethi Sekin’e…”
“Bir anda bütün gönülleri Feth ettin
Şehadetinle, yücelikleri kat ettin
Bedri, birlikte “SEKİN”e okuyalım
Milleti, vatan uğrunda “BİR” ettin
Bin yıllık kutlu tarihe uyandık
Malazgirt’te Çanakkale’de şahlandık
Zaferlerle, kahramanları andık
Ey Fethi’m, “gül bahçesini” “GÜR” ettin”
Bu milletin, yüreğine kor ateş düşüren SARIKAMIŞ…
“Sarıkamış, aç kapını ben geldim!
Soğuk diyarına yüreğim saldım…
Uykusuz geçen gecelerde kaldım
Gözlerimi sende; sende açmışım…
Sarıkamış, sükûtun yamandır hey!
“Sessiz çığlığın…” ne de fermandır, hey!
Sarsılır, yerler ve gök; amandır, hey!
Seninle doğar, seninle göçerim…”
‘Şafak Vakti’ oldu mu, gönlümüze yangın düşer…
O vakit farklıdır… Özlemlerinizi içerisinde saklar.
ŞAFAK VAKTİNİ ÖZLERİM” şiirimizden,
Ateşe düştü gözlerim, yüreğim yanar
Hasrete göçtü sözlerim, dermanım kanar
Vuslat, hicranın içinde dönen kelebek…
Şafak vaktini özlerim sevdamı anar.